bugün

spartacus vengeance

5.bölümüyle muhteşem bir işe imza atmışlar. en iyi bölümlerden biriydi. hatta bence en iyisi bile olabilir. spartacus reyiz pisliklerin damına koydu desem ağır mı kaçar acaba! roma'yı neron'dan önce yakan spartacus bir kere daha gönüllerimiz fethetti. sayesinde evden zopa alıp dışarı fırlayacaktım da zor tuttular ak.

--spoiler--
film gibiydi 5.bölüm. flashforward'ler iyi yapılmıştı. en sondan başladı film. sonra 1 gün önceye gidip izledik vengeance serüvenini.

-spartacus'un olaya müdahil olması, "kill them all" tadında önüne geleni kesmesi, generale attığı mızrakla, orospu çocuğu olan, o romalıyı öldürmesi ve generalin yanağından kan akıtması (ki bu da biraz 300'selam duruşu gibiydi), etrafa attığı öfke dolu müthiş bakışlar (hele ki glabber'a attığı bakış) ve tabii ki arena'yı, sahiplerinin başlarına yıkması dehşet-ül vahşetti.

-her ne kadar general glabber yenilse de oradaki kalabalıktan nefret etmesi sebebiyle karlı çıktı adam. ne zaman dalsam diye bakıyordu zaten. elinin biraz daha kuvvetlenmesi, diğer pisliklerle denge savaşına girmesi ve bunun da spartacus'e yaraması için iyi oldu. o açıdan ve diğerlerine göre azcık daha iyi bir romalı olduğundan kendisinden nefret etmeyi biraz da olsa bıraktım. şimdilik!

-ilk başta çok çılgınca gelmişti arena'yı basma fikri. sonra yakma olayını kafa'ya dank etti.

-valla gannicus kusura bakmasın da reyizlik mertebesinden yavşaklık mertebesine düştü benim gözümde. oenomaus'un karısıyla yat, sonra adamla öldüresiye dövüş ve kölelerin karşısında yer al.
yok yok gözümden düştün gannicus. ama en sonunda spartacus the rainmaker'ı karşında görünce öyle mal gibi kalırsın işte! keşke spartacus reyiz bunu da kesseydi.
tabi bu da bir şaşırtmaca değilse. belki de önceden planlamışlardır. ama gannicus ile spartacus arasındaki ilk konuşma bunun olmadığı yönünde.

-bir an için seppia'ya birşey olacak diye aklım çıktı he! allahtan kurtuldu spartacus'ün mezbaha'ya çevirdiği yerden. bidenesin sen seppia!

-crixus, doctore ve rhaskos'a verilen uyduruk kılıçlara rağmen, elleri koları zincirli olmalarına rağmen, iyi dövüştü hepsi. rhaskos'a yazık oldu derdim ama zaten yavşağın tekiydi. öldüğüne üzülmedim. oenomaus reyiz gannicus'a karşı o uyduruk kılıçla ve zincirli şekilde çok iyi dövüştü bence. crixus reyizin kıçı da yine spartacus reyiz tarafından kurtarıldı. hadi gene iyisiniz. nevia'yı da roma bölüğünü tek başına indirerek kurtarmıştı!
neyse işte bu üçlü "bize kılıç verdiklerine pişman edelim" lafının hakkını verdi!

-mira da kadınların reyizi olmayı sürdürdü yine. maşallahı var kadının. "elinden her iş gelir" dedikleri bu olsa gerek. her ne kadar "arena'yı spartacus yıktı" desek de kendisin de emeği çok.

-buradan o çılgın kalabalığa şunları söylemek istiyorum : "bizim orada bir söz vardır : "bıldır yediğin hurmalar bugün kıçını tırmalar" öyle başınıza yıkarlar işte o kan istediğiniz arena'yı. alın size kan!

-artislik yapmayacaksınız ollüm! ne sen glabber, ne diğer dürzüler, ne o kana susamış seyirciler, ne de gannicus. yoksa spartacus yakar geçer hocu! he is the killer of theokoles!
ha seppia'cım yapabilir tabi. o ayrı!*

-bu arada dizi'De gannicus genelevde malum şeyi yaparken bir tane keltoş manalı bir şekilde bakmıştı kendisine, adının "gannicus" olduğunu duyduktan sonra. acaba nereye bağlayacaklar onu!

-bölümün en ve hatta tek boktan yanı ise arena'daki yanma efektlerinin biraz dandik olmasıydı.
--spoiler--

(bkz: bize kılıç verdiklerine pişman edelim)
(bkz: kill them all)