en psikopat lise hocaları

yurdumuzun liselerine öğrenciler anı biriktirsin diye serpiştirilen öğretmen olmaktan çok ileride hatırlandığında gülümsensin diye istihdam edilen çok değerli hocalarımızdır.

hele bir de benim gibi yatılı okuduysanız, bu hocalar yatakhanede nöbetçi olduklarında onları pijamayla, donla görme şerefine de nail olursunuz. aha da aynen bu tarife uyan kırık bir hocamız vardı bizim de lisede. o kadar kafası yüksekti ki anlatamam, ama anlatmaya çalışacağım yine de.

efendim her şeyden önce yatakhaneden biraz bahsetmem gerekecek. bizim yatakhaneden geceleri yangın merdiveni vasıtası ile kaçmalar olurdu. bir gün bu psikopat hocamız henüz uyumamışken kaçmaya çalışmış öğrencilerden bazıları. bzim hoca yangın merdiveninde bir sesler, bi takırtılar duyunca işkillenmiş. kendisi haris de bir insandı gıybet yapıp ölü eti çiğnemek gibi olmasın ana müdür yardımcısı olmak gibi hayalleri vardı. yatakheneden kaçan öğrencileri enseleyerek müdürün gözüne girebileceğine inancı tamdı yani anlayacağınız.

neyse bu yavaş yavaş yangın merdivenine doğru süzükür. birilerini görür gibi olur. ama tam da emin olamaz. ses çıkarmadan yaklaşmaya çalışırken ayakkabısının ucu merdiven basamağına takılır, çıkan gürültüyle kaçmaya hazırlanan öğrenciler huylanır ve bir anda amerikan filmlerini aratmayan müthiş bir koşuşturmaca yaşanır merdivenlerde. bizim sayko hemen toparlanıp tüm götten bacaklığıyla arkadaşları kovalar ama kendisinden bekleneceği gibi hiçbirini yakalayamaz.

o hırsla koğuşları dolaşırken öyle kendi halinde uyuyan alalede bir öğrenciye gözü takılır. çocuğa yaklaşır. bakar ki çocuk terli. yani uyurken terlemiş. ama hoca bunu "hee bu demek ki az önce koşup terlemiş" diye değerlendirir ve hemen öğrencinin yatakhane kartından numarasını alır. ertesi gün hiçbir boktan haberi olmayan çocuk kendisini okuldan kaçmaya teşebbüs suçu ile müdür yardımcısının odasında bulur. binbir dil dökerek derdini anlatmaya çalışır.

yine bu hocamızın nöbetçi olduğu bir başka gün. bizim koğuşta sigara içilmektedir. koğuşlar 8 kişilik. 4 tane altlı üstü ranza var her koğuşta. bu herif her nasılsa 3. kat penceresinden çıkan dumanı görmüş aşağıdan. derhal soluğu yukarıda aldı. biz hemen sigara içilmediğini yanlış gördüğünü söyleyerek adamı iyiden aptal yerine koyduk. fakat bize verdiği cevap manidardı; "bakın şurda uçan sineğe, çok sündük uçuyo, neden? çünkü bu koğuşta sigara içilmiş." hemen koğuşta kalan kişilerin bir listesini yapmış elindeki uyduruk bi kağıda. listede adı geçenleri tek sıraya dizer ve sırayla sorar.

- yavrum sigarayı sen mi içtin?
- hayır hocam ben banyodaydım.
- tamam gidebilirsin.

bu çocuğun ismine bir çizgi çeker listeden hocamız. diğer çocuğa da aynı şekilde;

- ahmet sen miydin o sigara içen?
- yok hocam ben yemekhaneden yeni geliyodum o zaman.
- tamam sen de gidebilirsin.

bi çizik de ahmet'e atar listeden.

böyle devam eder. teker teker sormaya ve isimleri çizmeye. son sırada da ben varım.

- pija çocuğum sen mi içtin peki?
- yok hocam valla ben içmedim, ben spor salonundaydım zaten.
- haa tamam o zaman, gidebilirsin.

benim ismimin üzerini de karaladı ve büyük bir zihinsel sıçrama yaşayarak "ee kimse kalmadı ya listede?" diye kendi kendine sormuş bulundu ben henüz tam uzaklaşmamışken. bunu duyduğum anda gülme krizine girdim ve altıma sıçana kadar güldüm. güldüğüm için de sigarayı sen içtin diye tutturdu, ihale bize kaldı.

ya işte böyle de bir hocamızdı işte...