bugün

leyla ile mecnun

tazeden yazayım da, duygu yoğunluğu kaçmasın,

tanım: türkiye'nin ilk, tek ve bence, son dizisidir.

--spoiler--
gs - fb'yi, kemal'le recoşu, bütün küsleri barıştırmayı başarmış, en nihayetinde hayal ettiği dünyanın böyle bir şey olduğunu göstermiş dizidir.

bütün akşamki geyikleri, coşkuyu, güzelliği saymıyorum bile. performansı, oyunculukları konuşmuyorum bile hiç. konuşacak pek bir şey kalmadı çünkü hakkında. ne anlatsak, boş kalacak.

şu bölümden sonra da bu diziye çamur atmış, atacak, "boş dizi, ekran kalabalığı" diyenlerin de ağzına okkalı bir küfrüm var,

hadi ordan "delik çöp poşetleri."
bir tek şeye ayar oldum bu akşam, bu sedef'e bu çiçeği boşu boşuna verdi, sevdiğinden öldüğünden filan değil, o kızın duygularına artık karşılık vermesi lazım, vermeli, versin. o aptal şirin, ay allahım iki lafı bir araya bile getiremiyor ki, onunla hiç aşk mı olur.

o değil de, çoluğum çocuğum olsun, izleticem bu diziyi, "iyi bir çocuk olursanız ismail abi gibi dostunuz olur belki" dicem, hem şirinler'e ayarı kayıcam, hem de iyi bir çocuk olmazsa onlar ben de anneleri değilim.

bu bölüm de her türlü, her nevi ibneliği yapıp, böyle güzel sevmeye zerre kadar değer vermeyen, dostluklarını durmaksızın, dinlenmeksizin piç eden, yüzeysel, bencil, pislik, allahın belası insanlara gelsin.

böyle şeyler yazan adamlar varsa, umut vardır hala.
--spoiler--

beni çok mutlu eden, en çok mutlu eden şey şu dünyada bugün için. ölesiye seviyorum, bırakamıyorum.