bugün

o ses türkiye

ilk başta şu eleştirimi yapmakla başlamak isterim..
bu yarışmanın yönetmeni kimse bir an evvel kendine gelmeli... canlı yayın tam bir rezillik, kamera yanlış zamanlarda devreye giriyor, sesler olmadık yerlerde kesiliyor. orkestranın sesi ile yarışmacıların sesleri arasında uyum yok, ya yarışmacı orkestrayı basırıyor, ya da orkestra yarışmacıyı, yada hiç kimse bi bok bilmiyor... evet, mustafa sandal'ın takımından biriydi yanılmıyorsam fesuphanallah'ın ilk kıtasında "biri biterken öbürüde başlar, vermesin allah" mısrasını ikinci kıtadaki "bize de birgün kader güler inşallah" ile karıştıran yarışmacının bu hatasının hiç dile getirilmediği bir performansa sahne olmuştur dün izlediğim kadarıyla . üstüne "bravo, alkışlıyorum, süperesin, yok senin gibi, muhteşemsin. sikttirin gidin ulan. neyse sinerlenmeyecem. söz karıştırmak yedi ölümcül günahtan değil miydi? neyse, gene mustafa'nın takımından birinin performansıydı sanırım. barış adlı yarışmacıydı galiba dobbie brothers ın long train running şarkısını söyledikten sonra mustafa sandal' ın "bir ara gözlerimi kapadım ve orjinalinden daha güzel bir şeyler duydum" şeklinde yorum yaptı. burdan mustafa sandal'a tek bir şey söylemek istiyorum : bir an gözlerini kapadın ve derin bir uykuya daldın sanırım? birde ingilizce söyleyen kızlar var yarışmada. tiplerini görmezden geldim, ama bu kadar zorlama ingilizceye, bu kadar özenti vurgulamalara, abartılı aksanlara neden ihtiyaç duyuyorlar acaba? bir de kendilerini siyah tenli zannediyorlar galiba arkadaşlar, gırtlaktan söylemeler, bağırmalar, çağırmalar... bi siktirin gidinde onlara.

bir de sarı bir kız vardı christina aguilera nın, ve sertab erener in bir parçasını söylemeye çalışan (kızım o şarkıyı kim besteledi senin haberin varmı? diye sorarlar adama) neyse her aşaması detoneydi zaten... haddini bileceksin!
hülya avşar'a değinmek istemiyorum şu günlerde. zira kendileri socrates .. ama genede hülya avşar'ın, haftalardır beklenen canlı performansı rezalet ile sonuçlanmıştır. hülya hanım kaçak et kalibresinde sahnede birşeyler mırıldandı o kadar. sırf sırt dekoltesini göstermek maksatlıydı, bide ''aaaaa bakın gelmişim 48 yaşına nasıl dans ediyorum görüyonuz mu?'' ''akiiikookookiiikiii'' demek lazım herhalde... yoksa sanat'a dair bişey yok bu kadında.

dipnot:dandik bi yarışma olmasından mütevellit, rtük tarafından derhal yasaklanması gereken program...
nihayetinde milleti birbirine düşürmekten başka bir işe yaramıyor... acun ve cılkı çıkmış programları..