bugün

köprü üstü aşıkları

fransızların doğasındaki şarap, edebiyat, sanat, salaşlık ve umarsızlığı resimleyen güzel film. 91 yapımı leos carax imzalı.

--spoiler--
izleyeli hayli oldu aklıma birkaç eşsiz sahne geliyor. alex'in ereksiyon sınırlarını zorladığı deniz kenarındaki kovalamaca, Michèle 'nin bilindik fıkrasını harikulade ifadelerken attığı kahkahaların amerika'dan duyulması gene belki de en etkileyici olarak alex'in metrodaki ilanları yakıp yıkması...(tabi bu aşkın şiddeti içselleştirmesine de örnek teşkil ediyor)(belki de sahiplenme, en yoğun haliyle o benimdir o benim) bir parantez daha açmadan, hani aşk filmi deyip geçemiyorum bu dibine kadar aşk kokan filme. bir marjinallık ve edebiyat sosluluk serserilikle o kadar bütünlüyor ki birbirini. filmin içine giresin geliyor parantezsiz falan. hep orda kal şeklinde bir körler sağırlar birbirini gayet marjinal şekilde ağırlar deyişini anımsatıyor köprü üstü aşıkları.
şu bilindik fıkrayı juliette binoche'tan dinleme şerefine acilen nail olunmalı. tekrar iyidir, yıllardır seviyorum bu kadının beyazperdedeki eşsiz silüetini. lakin bir ara o ormana selam çakan koltukaltı kıllarını gördüm ya, 2-3 dakika toparlanamadım. çok büyük oyuncu bu kadın çoook! (kılları saymazsak)
--spoiler--

10 üzerinden 7,5!
aşkı bizim bildiğimiz aşk kalıplarının dışında anlatan film.(bildiğimiz kalıpların dışı, sevdim bu tanımlamayı)
güncel Önemli Başlıklar