bugün

allah a sihirbaz demenin dava konusu yapılması

vahim bir olaydır. Hakaret? Neye göre hangi kanuna göre hakaret? Allah'a sihirbaz demek dava konusu olacak derecede hakaret ise sokak kavgalarında birbirlerinin Allah'ına küfreden adamları içeri alsınlar. Dur bak bu örnekten bir yerden aklıma geldi. Suudi arabistanda bizim bir kamyoncumuzu Allah'a küfrettiği için idam etmek üzere içeri almışlardı. Sonra ne oldu hatırlamıyorum, geldiğini duymadım, büyük ihtimal hala suudi arabistandadır. Çevremin çeşitliliğinden ötürü bir ton Allahsız arkadaşım oldu. hatta kimisiyle aynı evi bile paylaştım. kimi zaman sınırı aşıp geyik çevirirken Allah'a, kutsal değerlere hakaret ederlerdi. Benim yaptığım tek şey onlar adına üzülmekten öteye geçmezdi, geçmez de. Neden geçsin ki? inancıma göre öte dünyada suçun cezasını çekecek onlar. Neden rahatsız olayım ki? Allah'a şükrederim beni düzgün bir ailede doğurduğu için (keza tezatı olarak yobaz bir aileden doğmadığıma da bu dava konusunda şükrettim). Bu işin sonu iyi değil. Yobaz aklına uyan mallar sanıyorlar ki bu işin sonu bir yerde duracak. Oğlum önce dinsizler, sonra da sıra normal Türk dindarına gelecek, akabinde de Yobazlara gelecek. Dinsizlerin ipi çekildikten sonra, Türk dindarına "sen nasıl benim cemaatime, tarikatıma göre dinci olmuyorsun" denir, Akabinde de Sen nasıl başka tarikattan, cemaatten olursun burada tek tarikat tek cemaat var çatışması olur ki Bu cübbeli ahmet'in diyalogculara posta koyduğu için saçmasapan bahanelerle içeri alınması örneğinde de yavaş yavaş hissedilmeye başlandı.

Uzun lafın kısası burada yazan bir ton genç, ergen daha hayatın ne olduğunu baskının ne olduğunu bilmeyen arkadaş var. Devlet dairesinden, özel işe girildiğinde bu ve benzeri baskıları "ama ben onlardanım" yeaaa diyecek derecede olsanız da yediğiniz zaman büzük büzük biz ne ettik dersiniz. Ha o dereceye gelmez de iktidar başkasının eline geçer, hani tayyip bahane ediyor ya bizi çok bilmem ne ettiler sıra onlarda! diye evet işte sıra size gelir bu sefer karşıt taraftan baskı yersiniz. Oysa rahmetli uğur mumcu'nun Türkiye hayalinde siyasal islamcının bile (ki seküler olmayan bir şeyin siyasette ne işi var o yüzden bile dedim) Demokrasi sınırları içerisinde kendini özgürce ifade edebileceği bir ülke vardı. Kimsenin kimseye art niyetli yaklaşımı olmadan. Eee baktılar bu bakış açısı ülkeden yobazlığı da siler atar, insanlar birbirlerine kenetlenir, adamı öldürdüler (bu arada mumcu'yu pek sevmem ama değerini bilirim keza düşünce özgürlüğü derken şuurlu demokrasinin gerektirdiklerini de belirtelim)