bugün

başbakanın etkisiz tepkiselliği

son olarak fransa'nın soykırım yasasına ilişkin yaptığı açılamalarda gördüğümüz tepkiselliktir. bu hükümetin genel stratejisi olsa gerek. birileri yanlış bir şeyler yaptı mı, büyük bir coşku ve heyecanla, acilen yaptırımlar uygulanır, partinin ağır tüfeklerinden ardı sıra açıklamalar gelir felan. bizim halk da sonuç merkezli düşünceden yoksun olduğundan olsa gerek, ağızları bir karış havada, büyük bir hayranlık ile tepkileri izler. arada birilerine giydirmeyi de ihmal etmezler.

Başta Mavi Marmara olmak üzere birçok meselede görmekteyiz ki, bu tepkiler etkisizdir. Çoğu sadece söylem boyutundadır, eylemde tecelli etmez. Mavi marmara ile ilişkin gelişmelerden sonra yine aynı cinsten gelen tepkilere baktığımızda, israil ile ilişkilerin olumsuz yönde ilerlediği imajı olsa da bugün gelinen noktada israil ile ilgili bir olumsuzluk bulunmamaktadır. israil'e yaptırımlar uygulanmıştır, ancak bu ne israil'de bir endişeye sebep olmuş ya da israil'in çıkarına ters düşmüş ne de samimi ve bilinçli müslümanları tatmin etmiştir. Tepkiler etki bulamamış/bulmamıştır.

Ermeni soykırımı var mıdır yok mudur ayrı bir tartışma, fakat süreç gösterecek ki Fransa'ya yönelik tepkiler etkisiz olmuş olacak. Aynı süreçleri yaşadık/yaşıyoruz.

Şunu da bir not olarak eklemek gerekir ki, bütün bunlar başbakanın samimiyetsizliğini göstermez. Ancak samimi olduğunu da göstermez. Samimiyet terazisi kuracak değiliz fakat bu yapılanlar ya bir ilkesizlik ya da bir strateji hatasıdır.