bugün

yatmadan önce iyi geceler diyecek kimsesi olmamak

yalnızlığın en hüzünlendirici tarafıdır. bunu hatırlamak bile istemez insan; o yüzden geceleri gündüzüne karıştırır. uyumaya gitme gibi bir şey geçmez ki içinden... bazen telefonun diğer ucundaki kimse bile yeterli olurken koskoca çevrenizde sizin şuanda, şu saatte uyumadığınızı bilmiyor. onlar kendi yataklarında sağlam bir uyku çekiyorlar. hayallerini gerçekleştirebilmek adına yarına daha zinde kalkmak istiyorlar.

kendimden örnek verecek olursam "iyi geceler" diyebileceğim bi insan yok şu saatte. ya da başını okşayabileceğim. "o uyurken bile izlesem güzel olur" diyebileceğim bir ana bile sahip değilim. aynanın karşısına geçip 10'dan geriye bile sayamıyorum. o kadar dalgınım ki. saçım sakalım uzadıkça uzuyor ama ben hala hiçbir şey yapmıyorum. hatta tuvalete girdiğimde kapıyı bile açık bırakıyorum. iyice alışmış olmak kötü bir şey. sadece geceleri değil, günün her vakti yalnız olmaktır yalnızlık... sadece geceleri hatırlanıyorsa sizi düşünen birileri vardır demek ki gündüz vakti hatırlanmıyor. dağıttım. neyse...

(bkz: iyi geceler sözlük)