bugün

eski sevgilinin aldatılması

kendileri ilk aşkım olan bir sevgilim vardı zamanın behrinde. üniversite falan derken araya mesafe girdi. üç beş ay ilişkiyi yürütmeye çalıştık. git gel yaptık ama araya giren mesafe yüzünden ilişkinin nevri döndü. toparlaya bilene aşk olsun. yok oraya gitme yok bunu yapma aynı şekilde bende ona davranıyorum ilişki mutluluk vermekten çıktı. kafada hesaplar yapıyorum ayrılmak adına bir yandanda kıyamıyorum 6 senelik bir ilişki arada gerçekten bir aşk var.

her neyse efenim kendimi başkalarını bulursun onlarada aşık olursun şeklinde avutarak kızdan ayrıldım. okuldan bir kızla takılmaya başladık.her kızda onu arar oldum. kimseye kanım ısınmıyor, kimse onun kadar sıcak sevecen gelmiyo derken köpekler gibi pişman oldum.

aradan geçmiş 2 ay ben unutacağım yere git gide daha bi bağlanıyorum. hani elde değil daha da bi kıymetli gelir oldu. baktım yapamıycam arayıp af diliycem. ulaşamadım telden. facebook ta o zamanlar bu kadar popüler değil. atladım okuduğu şehre gittim af dilemeye. o kadar özlemişimki görür görmez dizlerimin bağı çözüldü. şimdi çok komik geliyor hikaye yazarken ama o zaman ağlamaklı bi halle gittim yanına. yalvarıyorum diyorum köpekler gibi pişmanım sensiz yapamıyorum seni çok seviyorum falan bunları derken gözleride dolduruyorum yok nafile affetmedi. üzerine bir sürü de beddua hakaret karışımı laflar etti çekti gitti. kaldımmı mal gibi neyse geri döndüm ama hayatla alakam yok. tam 2 sene unutamadım bu kızı gece rüyalarıma giriyo ağlayarak kalkıyorum, takıntılı olmuşum her gün resimlerine bakıyorum. tanıştığım her kıza hıyarlık ediyorum bun anlatıyorum artık öyle bir hal almıştım ki hiç çekileceğim yok.~~

yine sıradan bi gün bi kızla tanıştım gayet güzel çok şeker bi kız muhabbet ediyoruz kızla ama sanki ben bu hatunu yıllardr tanıyorum. o kadar iyi anlaştık ki kızla o kadar benzer taraflarımız var ki aynı gün doğmuşuz o kadar ortak yanımız var burçlar aynı ikimizde yengeç dahada mı anlaşmayalım demi? neyse efenim biz bu kızla baya samimi olmaya başladık 2 senenin ardından yavaş yavaş mutlu olmaya başlıyorum. sabah uyanırıyoruz hangimiz önce uyanmışsa günaydın mesajı atıyor akşam zıbarana kadar konuşuyoruz. tabi bunlar insana yeni bir aşk eşiğinde heyecan veren şeyler sonradan her ne kadar baysada.

çok iyi hatırlıyorum yılbaşına iki gün var. yine sıradan bi gün mesajlaşıyoruz öyle bu akşam kanal d de not seni seviyorum diye bir film var izledin mi dedi. bende hayır dedim mutlaka izle olur mu dedi bende peki dedim. her neyse akşam oldu film başladı. ama ortam öyle bir ortamki o an evde ev arkadaşlarım evde yok biramı almışım içiyorum aynı anda film izliyorum filmde romantik bir film aynı anda da mesajlaşıyorum. tuhaf şeyler hissetmeye başladım. bir sigara yaktım o an ne hissediyosam yazdım mesaja film bitimindede gönderdim. her neyse film bitti ışığı açtım gittim elimi yüzümü yıkıyorum bi yandanda cevap bekliyorum ama gelmiyo. naptım ben ya tam bi hıyarım derken mesaj geldi. bi heyecanla açtım okudum. ve o film sonrasında bir ilişkiye başladık. aradan aylar geçti 2 sene aşk acısından kıvranan ondan başkası ile yapamam diyen ben tam bi leyla. bu kadar mutluluk yeter dediki yukardaki aklınızın alamıycağı bir durumdan dolayı ayrıldık ve ne kadar istesekte kavuşmamızın imkanı yok.

yine başladım aşk acısı çekmeye.sabahlara kadar uyuyamıyorum derken bir gece facebook a bi mesaj geldi ilk aşkımdan. 3 sene emek verdiğim biri vardı oda senin gibi bıraktı çekti gitti hepinizin Allah belasını versin. buyur burdan yak belli acı çekiyo hani o ara bende acı çektiğim için halindende anlıyorum birazda hatrı var yazıktır teselli mesajı atayım derken iş uzadı telde konusuyoruz. bu anlatıyo ben dinliyorum ama acı çeker gibi bi hali yok. neyse dedim inşallah doğru insanı bulursun. benim için doğru insan sensin. kaldım mal gibi.

belli ortak arkadaşlardan unutamdığımı falan duymuş hala kendine aşık sanıyo ama zerre bişey hissetmiyorum ve kalbimde baskası varken muhabbetini etmek bile sıkıyo beni. öylede sadık bir insanımdır. *
ama dersinide çalışmış nereden vuracağını biliyo. hala benimeşyalarımı saklıyormuş beni hiç unutamamış kaç kere o çocuğun dizinden benim hayalimle kalkmışta falan da filanda geç bunları dedim.
bi kere buluşalım dedi. kabul ettim buluştuk biraz muahabbtten sonra cebinden eski bir peçete çıkardı. peçete çok eski duruyo ve üzerinde rengi neredeyse uçmuş kan lekeleri var. hatırladın mı bu peçeteyi dedi. hatırlamadığımı sölyledim meğerse bu peçete onla çıktığımız zamanlarda bi gün benim dudağım kanamış buda peçete vermiş bana benim dudağımın kanını sildiğim peçeteyi hala saklıyormuş.

ne yalan söyleyim etkilendim. kim etkilenmezki ? yanında bir el çantası vardı. eline aldı bana uzattı. içine baktım bir sürü mektup. bunlar ne diye sordum beni terk ettiğinde her gün karaladığım seni hala sevdiğimi söyleyen mektuplar dedi. benden çaldığın hayallerimi geri istiyorum dedi. bende tekrar böyle bir şeyi olamıycanı anlattım ver arkadaş olarak kaldık. eve gider gitmez faceden ilk aşkımı terk eden çocuğu buldum ve ilk aşkımn onu ne kadar sevdiğini anlatan bir mesaj çektim. işe yaramış olmalı ki barıştıklarını öğrendim. hayat bu kadar garip işte bir zamanlar onsuz yaşayamayacağınızı düşündüğünüz kişinin bir başkası ile olması için çabalıyorsunuz. *