ölmek istemek

bir kız vardır, o kızla yeni arkadaş olunmuştur, o kız ile arkadaşlık gittikçe koyulaşır, muhabbetin ardı arkası kesilmez saatlerce konuşulur, sonra zamanla o kızın kendinizin diğer yarınız olduğunu anlamaya başlarsınız, artık onunla konuşmak için can atarsınız, hep onu düşünmeye başlarsınız ama siz onun iyi arkadaşı olduğunuz için açılmaya çekinirsiniz artık ona, o elmanın ikinci yarısı gibi sizi tamamladığını düşündüğünüz, ömür boyu mutlu olabileceğinizi hayal ettiğiniz kıza ciddi ciddi açılmayı düşündüğünüz bir anda sizin en yakın arkadaşınızla çıkmaya başladığını artık bir sevgilisi olduğunu öğrenirsiniz, siz onun kankası gibi muhabbet ettikçe aşkınızın zirvelere tırmanır, artık size sevgilisiyle olan bitenleri anlatırken siz en yakın arkadaşı olarak dinlerken kalbinizde ince bir sızı eksik olmaz, o anlattıkça sanki kalbinizin üzerinde bir yara açılmış ve yaraya tuz basıyormuş gibi hissedersiniz, artık dayanamaz ve o kıza açılırsınız, kız aşkınıza tabii olarak karşılık vermez ama en iyi arkaşı olarak kalmaya devam edersiniz, hala doyumsuz muhabbetleriniz devam eder, aşkınız karşılıksız kalmıştır ama hala kankasınızdır, o kız sevgilisi ve siz beraber mükemmel bir üçlüsünüzdür, birlikte geçirilen zamanlar size hem acıyı hem ona yakın olmayı birlikte yaşatır. siz artık her an onu düşünürsünüz, aklınızdan bir türlü çıkmaz. o kız ve sevgilisi evleneceklerdir. siz hayatınızda tanıdığınız en mükemmel kızı artık kaçırmışsınızdır. ömür boyu bu acıyı çekeceğinizi artık başka bir kızı onun yerine koyamayacağınızı, onun gibi birisini bir daha tanımanın imkansız olduğunu düşünürsünüz. ömür boyu bu acıyı çekmektense 1-2 saniyelik ölüm anı size daha tatlı gelir.

edit: zaman herşeyin ilacıymış.