bugün

bakıcılarda büyütmek için çocuk doğurmak

mecburiyettir. günümüz şartlarında ortalama bir hayat yaşamak için kadının da çalışması gerekmektedir. 23-24 yaşında fakülteden mezun olan kadın, işe başlayıp, kıdemlenip, evlenip, evliliğini rayına oturtup, kendinden ve eşinden emin olup çocuk doğurmak istemesi 30'lu yaşlarına tekabül eder. bir kadın için +35 yaşın çocuk doğurmak için normalden daha fazla risk taşıdığı gerçeğini de göz önünde bulunduran kadın 30'lu yaşlarının başında anne olur. yasal doğum izni, raporlu izin, ücretsiz izin, süt izni toplamları ile 1 seneye yakın bir zaman çocuğu ile vakit geçirir ve sorumluluğunu aldığı yeni bir hayatın gereksinimlerini mümkün olan en iyi şekilde karşılamak için hiç istemeyerek, içi kan ağlayarak işe dönmek zorunda kalır. çocuğunu bırakacak bir annesi yada kayınvalidesi yok ise bakıcı tutmak zorundadır. hiçbir anne, gözünden sakıdığı minicik evladını henüz bir kaç aydır tanıdığı bir yabancıya isteyerek bırakmaz. mecburdur, çünkü ekmek, artık aslanın midesinde bile değildir, sindirilmiş kalıntıları neredeyse bağırsaklarındadır.