bugün
- kanınıza rengini verir misiniz12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı27
- aristoteles'in orta yolu9
- anın görüntüsü15
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- türkiyede çok abartılan arabalar10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi12
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
Eskiden kadın güzelliğini resimde veya heykelde yakalayıp dondurmaya çalışan sanatçılar kesin bir matematiksel formül izlerlerdi. Eski Yunan'da düşünürler neyin güzel olarak tanımlanabileceğine cevap vermek için, fiziksel güzelliğin soyut idealine yakınlaşan insan vücudunun oranlarını kesin bir matematiksel formüle bağlamaya uğraşmışlardır.
Bu uğraş verilmiştir ve tabii ki başarılı da olmamıştır. Güzellik belki de ideal oranlara uyum ile değil de tersine ideal normlardan ne kadar uzaklaşıldığı veya sapıldığıyla belirleniyordur, kimbilir? Çünkü ilginç, çekici olarak tanımlanan kadın, gününün güzellik normlarından her defasında mutlaka sapma gösteriyor olmalıdır. Bu yoksa, o kadın sadece rutin olur. Bunlar dışında neyin güzel olarak kabul edileceği, yıllar içinde değişen kültürel yapılarla uyumlu olarak sürekli değişir ve yeniden tanımlanır. Örneğin; uzunca bir süre çok farklı kültürlerde şişmanca olmayan kadına güzel denilmezdi. O toplumlarda moda anlayışı da estetik anlayışı da şimdikinden çok farklıydı. Zayıflığın, güzelliğin önkoşulu olarak sunulması zaman zaman moda olmuştur toplumlarda. Son günlerin sıfır beden anlayışı da eskiden bir ara yine modaydı.
Ben hatırlarım; model Twiggy ortaya çıktığı zaman dünyayı kasıp kavuran bir ekol haline gelmişti ve bizzat ismi, bir anlayışı bir estetiği sembolize eder olmuştu. Pazar günlerimin vazgeçilmeyen keyfi brunch dergisinde bu konunun kapak yapılması çok da isabet olmuş. Çünkü 'sıfır beden' estetiği dünyayı sarmış durumda. Sıfır bedenler ideal olunca bu da beraberinde müthiş bir endüstri yarattı. Kaçınılmaz olarak zayıflama sektörü, moda endüstrisi kendilerine yepyeni bir açılım bulmuş oldular.
Bütün bunlar normal de; bu yeni açılım beraberinde hayli sağlıksız bir gelişmeyi de getirdi. Zayıf olmak ve zayıf kalmayı bir ideal olarak tanımlayan toplumda özellikle kadınlar, bulimia da dahil birçok hastalığı yaşamaya başladılar. Bulimia'nın son derece ciddi bir psikolojik hastalık olduğunu fark etmeyenler ise intihara kadar giden yolu açıyorlar kendilerine. Dahası; her gün 'zayıflayın' bombardımanı yapıldığında mümkün olduğunca hızlı zayıflamak da bir ideal haline gelebiliyor. Adına 'Crash diet' adı verilen hızlı zayıflama reçeteleri 'ideal ölçülere' ulaşmaya çalışan kadınları pençesine aldı.
New York'un sabahları bedava dağıtılan gazetesi A.M. New York'ta son derece ilginç gelen bir haber okudum geçenlerde. Muhabir, son zamanlarda şehirdeki metro sisteminde neden çok gecikmeler yaşadığını incelemiş ve görmüş ki; gecikmelerin, aksamaların başta gelen nedeni aniden düşüp bayılan kadınlarmış. Bu kadınların hemen hemen tamamı 'Crash diet' yapmaktaymışlar. Hızlı zayıflama uğruna aç bırakılan vücutlar aniden iflas edince de bunlar bayılıveriyormuş ve bayılınca da tren sistemi duraklıyormuş tabii ki... Bu bir toplumun durumu ve kültürel hali hakkında son zamanlarda okuduğum en akıllı haberlerden bir tanesiydi.
Şuna emin olun ki; zayıf kadın ölçülerinin ideal ölçü için baz alınması bir süre sonra bitecek ve karşı tepki de gelecektir. Bu hep böyle olmuştur. Çünkü güzellik endüstrisi ve moda, sürekli değişim olmadığı takdirde yaşayamaz. Bir süre sonra güzel kadın ideal ölçülerinin yeniden tanımlandığını göreceğiz.
Bu yeniden tanımlama işi olduğunda bundan en fazla memnun olacak insan da ben olacağım herhalde. Çünkü değişen estetik anlayışları ve kültürel yaklaşımları yakından izlemeye, anlamaya çalışmama rağmen benim güzellik kriterim ve ideal ölçü anlayışım yıllar itibariyle sabit kaldı, değişen modalardan fazla etkilenmedi. Fazla teori yapmak yerine bana hayli güzel gelen iki kadının ismini vererek güzellik anlayışımı tanımlamaya çalışayım. Biri isabella Rossellini, diğeri ise Ashley Judd. Özellikle isabella'nın ölçüleri bana ideale hayli yakın gibi geliyor. Gördüğünüz gibi bu ikisi de sıfır beden ekolünün tipik temsilcileri arasında katiyen sayılamazlar. Bu ikisini çekici olarak bulan bir insanın, çok zayıf olan bir kadını güzel tanımı içine sokabilmesi de mümkün değildir. Kadınları hatırlayınca insanın önüne çıkan fırsatları katiyen ertelememesi gerektiğini bir daha anladım. New York'ta yerleşmiş olduğum 2002-2003 döneminde Tenesse Williams'ın 'Streetcar Named Desire' adlı oyunu Broadway'de oynanmaya başladı. Tennesse Williams'a hayransın, bu oyunu özellikle seversin üstelik de başrolde Ashley Judd oynuyor. Neden gitmezsin bu oyuna be ebleh be aşağılık herif, senin kafana tüküreyim be Serdar. Kaçtı gitti fırsat bir kere...
serdar turgut
Bu uğraş verilmiştir ve tabii ki başarılı da olmamıştır. Güzellik belki de ideal oranlara uyum ile değil de tersine ideal normlardan ne kadar uzaklaşıldığı veya sapıldığıyla belirleniyordur, kimbilir? Çünkü ilginç, çekici olarak tanımlanan kadın, gününün güzellik normlarından her defasında mutlaka sapma gösteriyor olmalıdır. Bu yoksa, o kadın sadece rutin olur. Bunlar dışında neyin güzel olarak kabul edileceği, yıllar içinde değişen kültürel yapılarla uyumlu olarak sürekli değişir ve yeniden tanımlanır. Örneğin; uzunca bir süre çok farklı kültürlerde şişmanca olmayan kadına güzel denilmezdi. O toplumlarda moda anlayışı da estetik anlayışı da şimdikinden çok farklıydı. Zayıflığın, güzelliğin önkoşulu olarak sunulması zaman zaman moda olmuştur toplumlarda. Son günlerin sıfır beden anlayışı da eskiden bir ara yine modaydı.
Ben hatırlarım; model Twiggy ortaya çıktığı zaman dünyayı kasıp kavuran bir ekol haline gelmişti ve bizzat ismi, bir anlayışı bir estetiği sembolize eder olmuştu. Pazar günlerimin vazgeçilmeyen keyfi brunch dergisinde bu konunun kapak yapılması çok da isabet olmuş. Çünkü 'sıfır beden' estetiği dünyayı sarmış durumda. Sıfır bedenler ideal olunca bu da beraberinde müthiş bir endüstri yarattı. Kaçınılmaz olarak zayıflama sektörü, moda endüstrisi kendilerine yepyeni bir açılım bulmuş oldular.
Bütün bunlar normal de; bu yeni açılım beraberinde hayli sağlıksız bir gelişmeyi de getirdi. Zayıf olmak ve zayıf kalmayı bir ideal olarak tanımlayan toplumda özellikle kadınlar, bulimia da dahil birçok hastalığı yaşamaya başladılar. Bulimia'nın son derece ciddi bir psikolojik hastalık olduğunu fark etmeyenler ise intihara kadar giden yolu açıyorlar kendilerine. Dahası; her gün 'zayıflayın' bombardımanı yapıldığında mümkün olduğunca hızlı zayıflamak da bir ideal haline gelebiliyor. Adına 'Crash diet' adı verilen hızlı zayıflama reçeteleri 'ideal ölçülere' ulaşmaya çalışan kadınları pençesine aldı.
New York'un sabahları bedava dağıtılan gazetesi A.M. New York'ta son derece ilginç gelen bir haber okudum geçenlerde. Muhabir, son zamanlarda şehirdeki metro sisteminde neden çok gecikmeler yaşadığını incelemiş ve görmüş ki; gecikmelerin, aksamaların başta gelen nedeni aniden düşüp bayılan kadınlarmış. Bu kadınların hemen hemen tamamı 'Crash diet' yapmaktaymışlar. Hızlı zayıflama uğruna aç bırakılan vücutlar aniden iflas edince de bunlar bayılıveriyormuş ve bayılınca da tren sistemi duraklıyormuş tabii ki... Bu bir toplumun durumu ve kültürel hali hakkında son zamanlarda okuduğum en akıllı haberlerden bir tanesiydi.
Şuna emin olun ki; zayıf kadın ölçülerinin ideal ölçü için baz alınması bir süre sonra bitecek ve karşı tepki de gelecektir. Bu hep böyle olmuştur. Çünkü güzellik endüstrisi ve moda, sürekli değişim olmadığı takdirde yaşayamaz. Bir süre sonra güzel kadın ideal ölçülerinin yeniden tanımlandığını göreceğiz.
Bu yeniden tanımlama işi olduğunda bundan en fazla memnun olacak insan da ben olacağım herhalde. Çünkü değişen estetik anlayışları ve kültürel yaklaşımları yakından izlemeye, anlamaya çalışmama rağmen benim güzellik kriterim ve ideal ölçü anlayışım yıllar itibariyle sabit kaldı, değişen modalardan fazla etkilenmedi. Fazla teori yapmak yerine bana hayli güzel gelen iki kadının ismini vererek güzellik anlayışımı tanımlamaya çalışayım. Biri isabella Rossellini, diğeri ise Ashley Judd. Özellikle isabella'nın ölçüleri bana ideale hayli yakın gibi geliyor. Gördüğünüz gibi bu ikisi de sıfır beden ekolünün tipik temsilcileri arasında katiyen sayılamazlar. Bu ikisini çekici olarak bulan bir insanın, çok zayıf olan bir kadını güzel tanımı içine sokabilmesi de mümkün değildir. Kadınları hatırlayınca insanın önüne çıkan fırsatları katiyen ertelememesi gerektiğini bir daha anladım. New York'ta yerleşmiş olduğum 2002-2003 döneminde Tenesse Williams'ın 'Streetcar Named Desire' adlı oyunu Broadway'de oynanmaya başladı. Tennesse Williams'a hayransın, bu oyunu özellikle seversin üstelik de başrolde Ashley Judd oynuyor. Neden gitmezsin bu oyuna be ebleh be aşağılık herif, senin kafana tüküreyim be Serdar. Kaçtı gitti fırsat bir kere...
serdar turgut
güncel Önemli Başlıklar