bugün

krizin teğet geçmesi

krizin geometrik hali,

kriz, ekonomik bir kavramdır.
kriz sosyal bir kavramdır.

kriz ekonomik açıdan iki veçhelidir. üretim-tüketim dengeleri, bütçe dengeleri, ihracat-ithalat dengeleri alt üst olur, işlikler kapanır, bankalar arası gecelik faiz tavan yapar, repo faizleri çılgınlaşır, ödemeler dengesi felçtir. bunun adı ekonomik yıkımdır.
bir de kriz anında sektörler arasında geçişkenlik artar, şirket evlilikleri çoğalır, sermaye terakümü hızlanır. bu sistemin kendi iç evrimidir, kapitalizmin doğasıdır.
bu kabil kriz trendi her ülkede farklı seyreder.
bu günkü göstergeler, ekonominin kapitalist mantığı sınırlarında, ülke ekonomisini sair ekonomilerle mukayese tahtında iyi durumda olduğuna işarettir.
çalışan kesim için ekonominin sıhhatli oluşu, bölüşüm paradigmasına aittir. çalışan kendini yeniden üretebiliyor ve sosyal hayatın ona sunduğu olanaklardan yararlanmasını sağlayabilen durumdaysa, vaziyet ortalamanın üstünde demektir.
üretim ve hizmet sektöründe çalışan kesimlerin durum itibariyle fevkalade olduğunu iddia etmek abes. ama dayanıklı, orta dayanıklı ve doğrudan tüketilen metaların istatistiki bilgileri ve iletişimden yaralanılma rakamları o denli umutsuz tabloya işaret etmemektedir.
muhalefet ayrı bir şeydir, ama vaziyetin rasyonel ve somut-bilimsel analizi başka bir şeydir.
enerji, hem üretim için ve hemde geniş manada tüketim için hayati girdi ve çıktıdır. fiyat dengelerinde etkendir. hiçbir ekonomi girdi maliyetlerini gözardı edemez. bu alanda oy kaygusu, her türlü hafif-derin krizlerin maliyetlerini arttırır.
fiyat hareketleri keyfi değil, zorunludur. kapitalist ekonomide hakiki kar fiyat üzerinden elde edilen kar değildir. karın ana kaynağı ücretlilerin artı değer yaratımıdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar