bugün

sanat filmi

tanımını yaparak başlayalım.
"bir insan neden film izler?" sorusuna cevap olamayan tüm filmleri içine alan film kategorisi. Aslında böyle bir kategori yok ama var ettik hepimiz, ettirdiler.

Kimi yönetmenler vardır; çektiği film ile ilgili açıklama yaparken "ben bu filmi kendim için çektim, kimse için değil." anatemalı şeyler söyler bizlere. Işte o filmi izlerseniz, sanat filmi izlemiş olursunuz. Muhtemelen birisinin buhranları, hezeyanları filme kaydedilmiştir orda. Dıştan bakan şahıs adamın derdine ortak olamaz, içine giremez filmin. Gerek ortam, gerekse gidişat sizi dışlar. Hepimizin bildiği o ayrıntı, bir sigarayı 10 dakika içip de aynı açıdan çekilen adamın hissiyatı yansımaz bize. Aksine adama kin bile besleyebilirsiniz o durağanlığından dolayı. Uzaklara bakan adamlar, çamurlu yollar, karlı tepeler, yüzleri buruşuk yaşlılar, fakir ve umutsuz insanlar, rüzgarla hareket eden başaklar, yollarda dakikalarca yürüyen ve dakikalarca kadrajda kalan tipler, hiçbir vakit anlam verilemeyen hareketleri yapan başrol oyuncuları. Işte bunlar görmemizin muhtemelen olduğu öğeler.

Senaryo açısından da hepsi sözleşmiş gibidirler. Bütün senaristler ve yönetmenler. Senaryo kısır olmalı, bir şey anlatır gibi yapıp ya anlatmamalı, ya da anlatırken yarıda bırakmalı. Hep bir açık kapı bırakılmalı. Sonuçta kimsenin neyin neden yapıldığına dair kesin fikirleri olmamalı. Filmden çıkıldığında herkes izlediği filmdeki aktörler misali "anlamış rolü" kesmeye başladıysa ve "ben anlamadım!" demek utanç kaynağı oluşturacak bir ortam yaratıldıysa, tebrik ederim. içinizdeki Sanat filmi ruhunu açığa çıkardınız. Hele de ortamınızda içerik, kalite, oyunculuk vb her şeyi görmezden gelerek sadece oyuncu ve yönetmene bağlı saplantılı bir beğenisi olan, siçsa beğenecek bir kişi varsa bence susun. Yorulursunuz.

Bu tip bir genelde filmi en fazla iki cümle ile özetleyebilirsiniz. örnek:
[şimdi bazıları çok kızacak ama pek de önemli değil]
yumurta isimli film. Al sana sanat filmi. Nejat işler'i severiz ama yalan yok Yukarıda yazılanların hepsi var bu filmde. Filmin girişinde 10 dakika yürüyor birisi... Film ne mi anlatıyor. 2 cümle:

"sahaflık yapan ve memleketinden uzakta yaşayan bir adamın annesi ölüyor. Adam da memleketine gidip, uzak bir akrabası olan bir kızla annesini gömüp, kurban kesiyor ve geri dönüyor."

Al işte bu. Büyütülecek bir şey değil. Bunu göklere çıkaracak bir şey yok arkadaşım. Izle filmi ekleme yapabiliyosan buna canım kurban ama yok! Ne diyeyim ki şimdi...

Gişe hasılatı mevzusu ise, sanat filmini combo beğenecilerinin başucu istatistiğidir. Herkesin izlediği, artık beğeni toplamış filmi o kategoriye sokmaz arkadaşımız. Kimse bilmesin, az izlensin hatta mümkünse hiç beğenilmesin ister. Bunları bulamazsa başka festivallere, başka diyarlara yönelir combocu...

Nuri bilge ceylan vb furyanın isimleri çok geçer bu sanat filmleri dünyasında. şahsen ben de izlediğim "3 maymun" isimli filmde az anmadım kendisini. Fakat bir arkadaşımın söylediği şey biraz değişik geldi. "nbc aslında başarılı bir görüntü yönetmenidir. Zaten çok da iyi bir fotoğrafçıdır kendisi." dedi. Olaya ancak bu açıdan bakarsak, festivallerde aldığı ödüllere bir anlam yüklemek mümkün. Hiçbirimiz görüntü yönetmenliği alanında profesyonel olmadığımızdan mütevellit, belki de bunu değerlendiremiyoruz. Belki de iyi yaptığı tek iş bu. Senaryo falan hak getire zaten...

özetle böyle bir şey işte sanat filmi.