bugün

3 ekim 2008 şemdinli aktütün pkk saldırısı videosu

türkiye'nin en büyük üç sözlüğü olarak nitelendirilebilecek uludagsozluk, eksisozluk ve itusozluk'te aynı gün içerisinde yayınlanmış videodur. bu kayıt, pkk'nın propaganda videolarından birisi olmakla birlikte, senelerdir internet ortamında bulunmaktadır. bu videonun, terörle mücadele konusunda hassasiyet gösterilen, kandil'e hava operasyonları yapılan ve genelkurmay eski başkanı ışık koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internete düştüğü günlerde yeniden hortlatılması ayrıca düşündürücüdür. bu videonun internet ortamında yeniden patlaması belki bir tesadüfler zinciridir. ancak duyarlı olmak istiyorsak her olasılığı düşünmek durumundayız. "bir psikolojik savaş manevrasının içinde miyiz?" sorusu akıllara gelmiyor değil.

http://www.eksisozluk.com...d=&au=&g=&p=1

http://www.itusozluk.com/...k+sald%FDr%FDs%FD+videosu

video, zerre kadar bile milli ve toplumsal hassasiyet taşıyan her vatan evladının ruhunu karartacak türdedir. bazı acı gerçekleri bir tokat misali insanın yüzüne çarpar. bu videoyu yorumlamak, elbette ki az çok teknik bilgi gerektirir. bu platformda yazar olan hiç kimse uzmanlık düzeyinde bu konulara hakim olmadığından, yaptığımız yorumlar sadece kendi düşüncelerimizi ve bakış açımızı taşıyacaktır. "bu karakol neden bu derece saldırıya açık bir alanda konuşlandırılmıştır?, "neden herhangi bir hava desteği gönderilmemiştir veya gönderilememiştir?", "elini kolunu sallayarak sınırdan geçen ağır silahlı yüzlerce terörist, neden askeri istihbarat birimlerini ağına takılmamıştır?", "bu teröristler farkedildiyse, neden gereken birimler haberdar edilmemiş veya önlem alınmamıştır?", "videoda teröristler, neden kendinden oldukça emin bir psikoloji profili sergilemektedirler?", "saldırı gerçekleştikten sonra, neden gereken siyasi, diplomatik ve askeri karşılık verilmemiştir?"

bu soruları arttırabilirsiniz. ancak esas olan birşeylerin yanlış yapıldığı ve acı sonuçlar verdiğidir. kaçakçılık için kurulmuş olan karakolların terörle mücadele konusunda bu derece savunmasız bırakılması, sivil ve askeri istihbarat birimlerinin zaafiyeti ve gerek sivil gerekse askeri yönetim mekanizmalarının yanlışları mıdır, bizi bu noktaya getiren. yoksa çok daha ötesi midir? bu sorun, aynı zamanda uluslararası zemine yayılan, bazı diplomatik ve siyasi zaaflarıda beraberinde getiren bir çıban mıdır? cevabı evet. bu sorun sandığımızdan daha örgütlüdür ve vebali belkide son elli yıldır memleketi yönetmiş ve yöneten mekanizmaların sorumluluğundadır.

bu iş sadece genelkurmay'ın veya hükümet'in veya milletin yanlışlarından ibaret değildir. bu sorun hepsini birden kapsamaktadır. düzgün askeri stratejilerin geliştirilmediği, siyasi mekanizmaların olayın çözümünden kaçtığı ve halkın içine düştüğü çıldırtan duyarsızlıktır, bize bugünleri gösteren.

bu videoyu izledikten sonra sadece genelkurmay'ı veya hükümeti veya istihbaratı veya halkı başlı başına suçlamam. hepsini birden suçlarım. çünkü bu durum hepsinin ve hepimizin bok yemesinin sonucudur.

kendi aksiyonlarını üretemeyen, okyanus ötesinden onay almadan sınır ötesi operasyon yapamayan, istihbarat birimleri yabancı servisler tarafından kevgire çevrilmiş, dış politikası bağımlı kılınmış, askeri unsurlarının becerisi elinden alınmış, en yüksek yöneticilerinin ve komutanlarının dahi doğru düzgün bir taktik geliştiremediği, yöneticilerinin çözümden bi haber olduğu ve halkının duyarsızlıktan ve unutkanlıktan benliğini kaybetme noktasına geldiği bir ulusun hatasıdır bu.

bu hepimizin hatasıdır. bu videoyu izledikten sonra kimileri askeriyeye sövecek, kimileri hükümete küfredecektir. ancak yapılan hatanın en büyüğü buradadır. biz ilk önce çuvaldızı kendimize batırmak zorundayız. o karakolda can vermiş her vatan evladının vebali bizide kapsamaktadır çünkü. hiçbir şey yapmadan sağı solu suçlamak ise sadece bir kaçıştır.