bugün

18 ağustos 2011 bursaspor anderlecht maçı

"geçen sene çıraklık dönemimizdi, bu sene kalfalık dönemindeyiz" açıklamasını yapan ertuğrul sağlam hocamız'ın bariz hataları ile kaybettiğimiz maç. ne yazık ki kalfalık dönemimiz şayet bir mucize olmazsa erken sona erecek...

yenemeyeceğimiz bir takım değildi anderlecht, hele ki bursaspor'dan daha kaliteli bir takım hiç değildi. kaldı ki maçın ilk devresinde de gözle görülür bir baskı kurmuş golü de bulmuştu bursasporumuz...

lakin ikinci yarıya sahanın en iyilerinden insua'yı kenara alıp, 2 sezondur kulübede paslanmış krita'yı oyuna alıp kendi sahamızda oyunu kabul etme ve skoru koruma amacıyla sahaya çıkınca yenilgi kaçınılmaz oldu.

tabi takım kötü oynadıkça da taraftarın sinirleri gerildi, volkan şen, sercan yıldırım ve ibrahim kaş da taraftarın bu tepkisinden nasibini alan isimler oldu.

malesef kazanabileceğimiz, kazanmayı bir kenara bırak turun kapısını aralayacak bir skorla ayrılabileceğimiz bu maç hüsranla bitti.
kendi sahanda oynuyorsun ve daha geleli birkaç gün olmuş bir forvet ile tek forvet olarak oyuna başlıyorsun.
çıksana iki forvetle...

yok.
e korkarsan sonu bu olur, hele bu korkuyu ikinci yarı başında iyice belli edersen kusura bakma ama kayarlar adama.
karşındaki rakip gomel değil, anderlecht...avrupa şampiyonlukları olan, finaller oynamış anderlecht...bu gün avrupa'nın top 20 kulübünü sayacak olsak hangimiz anderlecht'i bu listeye dahil etmeyiz ki?

geçelim...
işte böyle her sene böyle taraftara böyle koyarlar aman...

neyse ki bizim aşkımız başarıya değil renklere...bu da böyle biline.

dün geceki bursaspor'a değinecek olursak;
scott carson: ivankov'dan kesinlikle bir fazlası yok, güven vermiyor, ikinci golde hatalıydı...

ömer erdoğan: iyi niyetliydi, çabaladı, çalıştı, arkadaşlarını uyardı ama bariz hatalar yaptı. canı sağolsun kaptanın.

serdar aziz: bu çocuğu en fazla 1 sene daha tutabiliriz bursa'da. önü açık, dün sahanın en iyisiydi, hele maçın başında o çizgiden çıkardığı top...

gökçek vederson:dün gece görüp görebileceğimizi en iyi vederson'u seyrettirdi bizlere, çalıştı, çabaladı, üretti. tebrikler...

alfred n'diaye: defansta ve ofansta elinden geleni yaptı, orta alanın tüm yükü üzerindeydi, sahanın en iyilerindendi.

ibrahim kaş: hangi akla hizmet transfer edildi bu adam anlayamadım ben. resmen döküldü, gezindi durdu sahada, gollerde hatalıydı, sürekli kademe hatası yaptı, gereksiz ve saçma yere kırmızı kart görerek üstüne bir de tüy dikti. yazık...

ozan ipek: çalıştı, çabaladı, vedersonla uyum içerisinde kanat organizasyonları yaptı, aferin bu çocuğa aldığı parayı her kuruşuna kadar hakediyor. lakin sanırım sakatlandığı için oyundan çıktı ve dikkat ederseniz yediğimiz 2. gol ozan'ın kanadından geldi.

federico insua: oyundan çıkana kadar bursaspor'un en iyi 3 futbolcusundan biriydi, ikinci yarı atacağı sürpriz bir golle maçın adamı olabilirdi, ertuğrul'un korkaklığına kurban gitti.

pablo martin batalla: dün akşam kötü günündeydi, birşeyler yapmaya çalıştı ama bal yapmayan arı gibiydi.

giani stelian kirita: kapasitesi belli bir oyuncu, bu maçın ağırlığını kaldıramadı ve yenilgide en büyük pay sahiplerinden biri oldu.

volkan şen: artık bursaspor'daki miadını doldurmuş futbolcu. kendi kendine oynuyor, bir halt ta yapamıyor, ayağına gelen her topu rakibe kaptırıyor. yazık...acil ya çeki düzen verilmeli, ya da gönderilmeli...

ibrahim teteh bangura:kaleciyle karşı karşıya kaldığı bir pozisyonu gole çeviremedi, henüz ilk maçı, menfi yorum yapmamak lazım.

sercan yıldırım:volkan şen gibi kendi kendini bitiren isim. artık genç yetenek de değil, bu kafayla kadroya girmesi zor, gün geçtikçe daha da kötüleşiyor. yahu sen bursa çocuğusun ama gelen topa kafanı uzatacağına arkanı dönüyorsun sercan. maç boyu tek bir olumlu hareketi yoktu.