bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

ben bu yazıyı sana yazmaya çalışacağım.

uyumadım sevgili. bunu sen de biliyorsun. uyur muyum hiç?

kafam fırıl fırıl, beynim salak salak çalışmakta. düşünüyorum. fazlasıyla düşünüyorum.

geldiğimde yapacağımız şeyleri hayal edyordum hep. yazıyordum kenarlara bir yerlere. ama şimdi yapmak istediğimden bile emin değilim sevgili.

değişeceksek de birlikte değişelim. neden devamlı bana hayır var? neden ki?

ha öyle çok içen bi insan mıyım? hayır. senden önce çok içer miydim? hayır. ben sadece mumlar eşliğinde sana balkonumuzda güzel güzel yemekler yapıp o tadını bilmediğim ama ucuz olduğu için muhtemelen köpek öldüren olan cumartesi şarabını açıp şık şık giyinip güzel bir yemek yemek istemiştim. ha köpek öldürenle ne kadar sarhoş oluruz bilemem ama bunu da yapalım istemiştim. sadece buydu.

''aşkım sarap falan yok tamam, bu konuda sözümü dinletmeliyim hem sana hem kendime. alkol yok sevgilim. lütfen.''

tamam aşkım yok. beni neyden korumaya çalıştığını bir anlasam. bi anlatsan bana. alkol yok. tamam ama neden?

hiç bişey yapmak istemiyorum sevgili. sen böyle bana katı olduğun sürece çekiniyorum senden. acaba bu yaptıgımdan hoslanacak mı? diyorum. yaptığım şeylerde samimi olamıyoum sevgili.

keşke herşeyden dengeli dengeli olsak ya?

bu yazıyı görünce kızacaksın belki bana ''şarap mı içmek istiyorsun?! iç lan!!'' diyebilirsin. deme ve kızma bana nolur.

ben sadece özel günlerde birer kadeh, ya da bazı zamanlarda birer kadeh içelim istiyorum ki..

uyuyamıyorum sevgilim. ve sen böyle katı oldukça korkuyorum senden.

seni seviyorum.. (iki nokta).