bugün

epistemoloji

a priori ve a postriori için konuşacak olursak bu ikisi arasında çetin savaşların döndüğü arenaya ev sahipliği yapan felsefe dalıdır.
bilginin göreceliği ve bilginin ne olduğu konusunda iki kutup binlerce yıldır savlarını ortaya koymakta. bir taraf bilginin sadece deney ve gözlem yoluyla elde edilebileceğini savunurken (a posteriori) diğer bir tarafta bilginin insanda doğarken-doğmadan önce var olduğunus avunur (a priori), tabi bu ikisini de harmanlayıp bilginin özelliğine göre kategorilendiren taraf da mevcuttur.
burada dikkat edilmesi gereken asıl mesele bilginin tanımında yatmaktadır. bilgiyi sorguladığımızda cevap olarak edinilen bilgiye (sözde) göre mi yoksa bilginin aslında bir kere doğuştan geldiğine ve üzerine tuğla misali eklenerek mi edinildiğine yer vereceğiz. güdüler ve çeşitli motor hareketler kıstas alınabilir bunun yanında ise tecrübe ve gözleme dayalı nesnel bilgiler de elbette bilgi tarifine uyacaktır. burada da işe ontoloji ve fenomenoloji karışacaktır. varlığın tanımı dolaylı yoldan bilginin varlığına ve bilginin tanımına köprü kurabileceği gibi, bilginin doğası ve bilginin tanımlananın ve dilin sınırları üzerinde "var olduğu" gibi bir durum da yaratabilecektir.