türkiye askeri suriye ye girmeli midir

türkiye kendini bölgesel bir güç olarak göstermeye çalışmaktadır ortadoğuda ve bu uğurda atarlı davranmalıdır. eğer türkiye'nin sahip olduğu desteği artıracak bir hamle ise suriyeye girmek, erdoğan hükümeti zaten çok da fazla düşünmeyecektir.

şimdi bir de sorun var. tüm dünyanın geri kalanının aksine; ortadoğuda arkanıza halkı, kamu oyunu alarak bir skim başaramazsınız. siz kendi sınırlarınız içerisinden çıkmadan, fiilen hareket etmeden müslüman kitleleri orgazmdan orgazma sürükleyebilir, halkın sizin isminizi anarak inilemesiyle kendinizden geçebilirsiniz fakat nutulmaması gereken şudur ki türkiye avrupa'da "müslüman ortadoğu"yu destekler mahiyette atarlı davranmaktadır fakat ortadoğu ve özellikle de suriye tamamen müslümanlardan oluşmamaktadır. suriye, halkının önemli bir yüzdesi hristiyan olan bir ülke olduğundan, her çok kültürlü ülkede olduğu gibi aynı anda herkesi memnun edebileceğiniz bir durumda değildir. türkiye'nin suriyeye fiilen müdahalesi (ki askerleriniz silah kuşanmasın isterseniz, suriye topraklarına adım atmak fiilen müdahale etmek anlamına gelir) büyük kitlelere cesaret verecekken, yine aynı oranda büyük pek çok kitlede de tepki oluşturacaktır. bu işin dışarıdan görünecek kısmı.

türkiye şu anda içeride o kadar gğvenli, o kadar ferah bir durumdadır ki, askerlerimizi dünyanın dört bir yanına yollayabilirmişiz gibi bir hava oluşturuluyor bazı kesimlerde. tamam, zaten ordu artık yönetimin elinde oyuncak gibi oldu; yasa çıkaracakları zaman içeri birkaç general alıyorlar, böylece çıkacak yasa 2. veya 3. haber olmuş oluyor buna alıştık; özal döneminde futbolun kullanıldığı gibi. yine de ordu hiç yıpratılmaması gereken kişiler tarafından yıpratılırken, birincil görevi olan "üzerinde bulunduğu ve korumakla yükümlü olduğu toprağı koruma" işini yine aynı güçlerin etkisiyle layıkıyla yapamaz hale gelmişken bir de bir kısmını suriyeye sokmak içeride sert tepkiler yaratabilir. yaratmalıdır da.

sıradan bir insan olarak "girilmeli mi girilmemeli mi"ye bakışım bu olmakla birlikte bir de gerçekler var tabii ki; "girecek miyiz girmeyecek miyiz" kısmında evimi satıp "girmeyeceğiz"e basardım. tayyipin bu güne kadar yaptığı hangi uluslararası atar bir sonuca ulaştı? hangi atarımızı mantıklı temellere dayandırıp nasıl bir barış planı hazırlayıp da adamlara öyle çıkıştık? atarlı mahallenin giderli çocuğunu oynuyoruz sadece, türk hükümetinin uluslararası alanda pek çok şeyi aksiyona dökecek enerjisi yok. davosa gitmezmiş bi daha. gitme de görelim.

(bkz: safi rüzgar)