zaaf

zaaf bağımlılıktan daha tehlikeli bişi çünkü çok sinsi..aşk, kalp kriziyse mesela ya öldürür ya öldürmez ; zaaf yüksek tansiyon.. hiç bi belirtisi olmadan sinsice ilerliyo..

bi arkadaşım vardı ,tam böyle alman ekolüne yakışır yaşıyodu , kaotik ilişkiler , etil alkolsüz geçmeyen günler , rahatsız edici bi realizm filan.. bütün bunların arasında bi kızdan hoşlandı.. fakat öyle aşık oldum ya da ölüyooooom filan durumları yok..

hatta kızdan hoşlanırken , kızın arkadaşıyla çıkıyo asistanına yazılıyo filan öyle bi rahatlık adamdaki.. sonra noldu anlatıyım..

bu kızla arkadaş oldu.. yurt önünde sohbetler , ya dur ben seni bırakıyım bugün diye okuldan beraber çıkmalar , haftasonları biz grupça buluşurken bunla yetinmeyip kızla hafta içi okul arasında görüşmeler filan.. soranlara da , bi siklememezlik.. bi gün kız , bi arkadaşımıza , bizimkinden hoşlandığını söylemiş.. hava da aşırı sıcaktı.. temmuz 2009 gibi.. söylediği anda , çocuk kızla görüşmeyi kesti.. bölümünü beğenmedi , annesinin işini sevmedi , kızın dişleri zaten siyahmış.. bi tek şeyi güzelmiş kızın , kokusu! benim zaten şekerli kokulara zaafım var dedi.. yer de küçük olunca , bu haber ışık hızıyla kıza gitti.. bu konu böyle kapandı gitti.. zannettik..

hayatımıza devam ettik.. kızla zaten , bölümler dolayısıyla çok görüşmüyoduk.. o da bizle tahminimce çok görüşmek istemezdi.. o kendi arkadaşlarıyla takıldı.. bi süre sonra koptuk.. ancak bi yerde görünce merhaba merhaba diyoduk.. kız gene esaslı kızmış ki hiç bi tribe ona buna girmedi..

sonra kız başka biriyle çıkmaya başladı..biz tesadüfen dondurmacıda gördük.. bizim çocuk başlarda kuul tavrını bozmadı.. fakat bi süre sonra kendinin de anlayamadğı bi bunalıma girdi.. oraya gel yok buraya git yok , şu da gelicek bak memeleri çok güzel yok , bu kız sana hastaymış olm bana seni sordu olmaz..

kimse böyle bişi tahmin etmiyo.. o kızın olucağını yani..

böyle yavaş yavaş sinsice ilerleyen bi hastalık gibi , kız olmayınca ortamda bi huzursuzlaşma , sürekli ders programını takip edip olabileceği yerlerde tesadüfen (!) bulunma filan başladı adamda..

partiler azaldı , kızlar birbir yok olmaya başladı.. en son bi kızın saçları sarı , sevdiği kızınkiler siyah diye sarı saçlılara dokunmama kararı aldı..

artık o aralar aradan geçmiş 3 koca dönem , kızın ilişkisi artık bi yaşında olucak nerdeyse , benim bu arkadaşım karar vermiş kızın kokusuna zaafı varmış.. başlarda eminim bize söylemeye utandı.. o kadar ez yer sonra ben aşık oldum aslında !!!

artık sonra işler iyice çığırından çıktı , bu çocuk neticede gitti , kızın sevgilisine ( kendisi 1.90 boylarında spor akademisinde okuyan bi alman) nolur benim takıldığım bütün kızlar senin olsun bana onu ver diye ağladı.. çocuk , bizimkini dövmeye yeltelenmemiş bile.. kız bi gece bende kaldı diye benim evden apar topar nevresimleri aldı odasındaki yatağa götürdü.. parfümeride bütün bi gün kokusunu özledi diye , parfümünü aradı..

akla hayale gelmicek türlü türlü manyaklıklar , hepsi ayrı bi filme konu olucak sapıklıklar.. kız ,çocuğa belki de hala aşıktı bilmiyorum , hiç gelip kızmadı.. erkek arkadaşıyla da ayrıldı..

en son kız okulu bitirdi.. okulu da zaten 3 seneydi.. bizimkinin hala 2 senesi vardı.. giderken , çocuğa tek bi lafetmedi.. biz vedalaşırken , kızdan utana sıkıla parfümünün adını istedim.. kız güldü gitti..

yani bi şeye zaafımız varsa , büyük ihtimalle o şey elimizden gittikten sonra kendisinin bağımlısı olucaz.. elimizdeyken kıymetini bilelim..

çocuk bu arada okulu bitirdi de ben de alayından kurtuldum..