bugün

ışıkçı

ah ah... dün itibariyle ebemi sikertip benide kenara atan meslektir.
bu hafta başı itibari ile bizim edebiyat hocası geldi, ''yahu sana ihtiyacım var gelde bize bir ışıkcı ol, tiyatro yapacağız da ışıkcımız eksik'' dedi. bende böyle kaytarma işlerine yıllardır vakıf olduğumdan hemen zıpladım. düşünsene lan? 3-4 gün okula gelmeyecen. sikiyorsa gitme. neyse gittim tiyatroya, 7-8 tane öğrenci toplanmış 2 saatlik bir tiyatro'nun son provalarını yapıyorlar, neyse 2 gün içinde nerde ışık yakıp nerde söndüreceğimizi iyice kavradık...

neyse, dün itibariyle de tiyatroyu oynayacaklar, bende ışıkları kontrol edecem, hiç bir problem yok. gündüz saat 1 de öğrenciler gelecek, onlara oynayacaklar; akşam saat 9 da da ilçe halkına. saat 1 oldu öğrenciler geldi oynadılar filan gayet güzel oldu, bende yukarıdan ışıkları yakıp söndürüyorum, bir elimdede sigara keyfim keyif yani. neyse akşam geldi, gene çıktım en üste ışıkcı yerime. ulan görevimizi iyice yerine getirdik, son sahne kaldı sadece. oradada sigaramı yaktım tüttürüyorum. benim bulunduğum yerdede film çekili kimse görmüyor, sadece ortada küçük bir açıklık var orası görülüyor, neyse ulan bende ordan bakıyorum. tiyatro bitti hoca öğrencileri tanıtacak, birden tüm ışıklar bir gitti ''aaa, ne oluyor, kim söndürdü'' filan filan... iftiralar havada uçuşuyor, hocada o arada eline bir fener almış, yukarıya doğru tutmaya başladı, oda gözüme geldi, sigara yere düştü, kağıtlar tutuştu, yangın çıktı.

etraf karanlık yukarısı aydınlık, neyse son anda söndürdüm o telaşe içerisinde. bir güzelde tiyatronun amına goydum...

size tavsiyem, sakın ha sakın, bu 'ışıkcı' olayım demeyin.