bugün

mouse

bazen ilerlememekte direnirler. aslında kendileri ilerler de imlece "birader gel yukarı çıkıyoruz" demez. puşt aslında her şeyin farkında olur ama sırf ibnelik olsun diye yapar. bu durumda klasik kullanıcı tepkisi "mouse"u bulunduğu yerden 2 ila 4 santim kaldırarak hızla olduğu yere koymaktır. başka bir deyişler vurmaktır. bu aynı bir annenin çocuğu yaramazlık yaptınığında kıçına hafifçe vurması gibidir. asla zarar görmesi istenmez ama "bak kardeşim, git dedim mi, imleç midir ne boktur onu da alıp gideceksin" mesajını vermektir. bu ultimatomu alan "mouse" derhal işinin başına döner alır imleç kankasını hayatına devam eder. gel gelelim; çok sevdiğimiz, normalde gözümüz gibi baktığımız mouse bu kısa süreli ibneliği yaptığında, yaptığı latife olarak algılanmalı, lisede sıraya yaslanmış dururken pandik atan arkadaş gibi düşünülmelidir. nasıl arkadaşı alıp duvardan duvara vurmayıp sadece "senin mına korum" diye ufak bir tepki gösteriyorsak, "mouse"a da benzer bir tepki gösterilmeli ya da "blöfünü gördüm" diye kendisine bu "bozulma numarası"nın yenilmediği açıklanmalıdır.

hadi her şeyi geçtim, o "mouse" alınıp fatura ele geçtiğinde bir nevi evlilik sözleşmesi yapılmış olmuyor mu? o "mouse"a "iyi günde, kötü günde" diye söz verilmiyor mu? her şey tıkır tıkır işlerken o "muhteşem" mouse, en ufak bir hatasında neden bu hareketlere maruz kalıyor?

işte bu sorular "mouse"a yapılan o vahşi ve cani "masaya vurma" hareketinden önce düşünülmeli ve ona göre yapılacak harekete karar verilmeli. ayrıca son olarak; güzel kardeşim sen öyle pat pat vurursan o "mouse" daha çabuk bozulmaz mı?