bugün
- yazarlardan akıl almak12
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir10
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası8
- gideon reid morgan jj34
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- fenerbahçe8
- jose mourinho25
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması18
- meral akşener11
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- anın görüntüsü10
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak23
- aydinoglu bombala22
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- erkeklerin çoğunun yalnız olması11
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan9
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi14
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ellerim bos gonlum hos10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- lise mezuniyet törenleri11
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
- sözlük bir tımarhane olsa doktoru kim olurdu12
- sokak köpekleri11
- magnum un 2 tl olduğu yıllar10
- erkekleri aşağılayan kadın9
- ali koç12
- sözlükten hatun kaldırmak24
- amerikan film klişeleri11
- magicovento14
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak13
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
- herkesle iyi geçinmek13
- uzay pornosunun adı ne olmalı17
- cinlerin musallat olma sebepleri21
boşaltım sistemimizin faliyetine imkan sağlayan bir tür kabin.
bunlardan evlerimizde, işyerlerimizde, okullarımızda, gittiğimiz lokanta ve kafelerde bol miktarda var. ama hiç biri evlerimizdeki kadar kullanışlı değil. çünkü hepsi yasak savmak için yapılıyor. özellikle cafe, bar, pastane ve lokantalarınki tamamen belediyenin yüklediği bir külfeti yerine getirmek için baştan savma bir şekilde yapılıyor.
bu gün anneler günü nedeni ile çay yolunda bir pastaneye götürdük annemizi. gecikmiş saatte bir sabah kahvaltısı aldık. içerde bir sürü anne daha vardı. kimi 40-50 yaşlarında, kimi 90 yaşına merdiven dayamış bir sürü anne baş köşeye oturtulmuş, ailecek tatlı tatlı sohbet ediyorlardı.
gittiğimiz pastane iki katlı idi. bir de bodrum katı vardı ve sadece bodrum katta tuvalet vardı. o yaşlı başlı kadınların tuvalet ihtiyacı için romatizmalı, siyatikli ve benzeri hastalıklı halleri ile buraya kadar inmeleri ne kadar zor düşünün.
bir kadının çocuk doğurduktan sonra genital bölgedeki organları yıpranmaya başlar. bu yıpranma yıllar boyu sürer ve yaşlılık döneminde tuvalet ihtiyacını tutmakta zorlanma gibi sorunlar meydana gelir. bu nedenle yaşlılar daha sık tuvalete gider. ama lokanta, pastane ve kafelerde kolay mı bu iş? oysa gittiğimiz pastane ne kadar cicili bicili bir yerdi. ne var şu tuvalet ayrıntısına da gereken önem verilse? ne var her kata bir adet tuvalet konsa? çok şey istemiyorum aslında. bu tür yerler en ince ayrıntısına varana kadar her şeye masraf ederler, en şık dekorasyonu yaparlar. ama iş tuvalete gelince inanılmaz bir baştan savmalık kendini gösterir.
sanırım bu anneler gününde annelerini dışarı çıkarıp bir kafeye, pastaneye veya lokantaya götüren evlatlar istemeden annelerine bir sıkıntı çektirdiler ve bunun farkında değiller. bir çok anne bunu söyleyemez, eski terbiye ne de olsa. ayrıca kolay mı "siz beni dışarı çıkardınız, pastanede baş köşeye oturtup onurlandırdınız ama tuvalete sıkışıp çok rahatsız oldum" demek? diyemezler bunu tabi.
gözümüzden kaçan öyle ayrıntılar var ki iyi bir şey yaptık derken hataların gizli kaldığı... ama elden ne gelir? bizim yapabileceğimiz hiç bir şey yok. memlekette ne denetim var, ne resmi bir uyaran. biz ne yapabiliriz? resmi makamlara şikayet edip dert anlatacağız diye sadece sinirlerimizi harap ederiz başka da bir şey olmaz.
bunlardan evlerimizde, işyerlerimizde, okullarımızda, gittiğimiz lokanta ve kafelerde bol miktarda var. ama hiç biri evlerimizdeki kadar kullanışlı değil. çünkü hepsi yasak savmak için yapılıyor. özellikle cafe, bar, pastane ve lokantalarınki tamamen belediyenin yüklediği bir külfeti yerine getirmek için baştan savma bir şekilde yapılıyor.
bu gün anneler günü nedeni ile çay yolunda bir pastaneye götürdük annemizi. gecikmiş saatte bir sabah kahvaltısı aldık. içerde bir sürü anne daha vardı. kimi 40-50 yaşlarında, kimi 90 yaşına merdiven dayamış bir sürü anne baş köşeye oturtulmuş, ailecek tatlı tatlı sohbet ediyorlardı.
gittiğimiz pastane iki katlı idi. bir de bodrum katı vardı ve sadece bodrum katta tuvalet vardı. o yaşlı başlı kadınların tuvalet ihtiyacı için romatizmalı, siyatikli ve benzeri hastalıklı halleri ile buraya kadar inmeleri ne kadar zor düşünün.
bir kadının çocuk doğurduktan sonra genital bölgedeki organları yıpranmaya başlar. bu yıpranma yıllar boyu sürer ve yaşlılık döneminde tuvalet ihtiyacını tutmakta zorlanma gibi sorunlar meydana gelir. bu nedenle yaşlılar daha sık tuvalete gider. ama lokanta, pastane ve kafelerde kolay mı bu iş? oysa gittiğimiz pastane ne kadar cicili bicili bir yerdi. ne var şu tuvalet ayrıntısına da gereken önem verilse? ne var her kata bir adet tuvalet konsa? çok şey istemiyorum aslında. bu tür yerler en ince ayrıntısına varana kadar her şeye masraf ederler, en şık dekorasyonu yaparlar. ama iş tuvalete gelince inanılmaz bir baştan savmalık kendini gösterir.
sanırım bu anneler gününde annelerini dışarı çıkarıp bir kafeye, pastaneye veya lokantaya götüren evlatlar istemeden annelerine bir sıkıntı çektirdiler ve bunun farkında değiller. bir çok anne bunu söyleyemez, eski terbiye ne de olsa. ayrıca kolay mı "siz beni dışarı çıkardınız, pastanede baş köşeye oturtup onurlandırdınız ama tuvalete sıkışıp çok rahatsız oldum" demek? diyemezler bunu tabi.
gözümüzden kaçan öyle ayrıntılar var ki iyi bir şey yaptık derken hataların gizli kaldığı... ama elden ne gelir? bizim yapabileceğimiz hiç bir şey yok. memlekette ne denetim var, ne resmi bir uyaran. biz ne yapabiliriz? resmi makamlara şikayet edip dert anlatacağız diye sadece sinirlerimizi harap ederiz başka da bir şey olmaz.
güncel Önemli Başlıklar