bugün

anksiyete bozukluğu

ne yazık ki yaşadığım ve illet sınırına dayanmış hastalığımdır. neyin nesidir kendi çapımdan anlatayım.

anksiyete bozukluğu: sürekli kaygı ve bir şeyler olacak korkusu, "acaba?" diye yaşamaktır. anksiyete bozukluğu asla iyileştirilemeyen, ama en ufak dereceye indirgenebilen bir hastalık olup tedavisi oldukça zordur... böyle 2-3 psikolog seansıyla geçmez, bakmayın. ayrıca anksyete bozukluğu dediğimiz olayın bir sürü türü vardır. bunlardan en yaygın olanı ise panik atak'la başlayan anksiyete bozukluğu ve sosyal fobi anksiyete bozukluğu olarak adlandırılır.

yaygın olanlardan bazıları;

sosyal fobi, bir topluluk içinde diğer insanların onu gözünün üzerinde olduğu korkusudur. bu fobiye sahip olan kişilikler sosyal etkinliklerde yemek yeme, ortama kaynama ve konuşma gibi eylemlerden çekinirler, gerçekleştirmezler. bir topluluk içinde, kalabalık bir mekanda bulunurlarsa sıkıntı ve ruh hali dengesizliği baş gösterir ve bu fobiyi iyice tetikler.

panik atak, panik atağa bağlı anksiyete bozukluğu olarak adlandırılan illet de ise. hastalık sırasında hastada çarpıntı, nefes darlığı, aşırı terleme, titreme, baş dönmesi gibi şiddetli bedensel sorunlar görülür; hastalar panik atak sırasında bu belirtilerin yanında ufak bir ölüm korkusuda yaşarlar... aşırı derecede bir korku olursa genellikle kalp krizine bağlı ölümler gerçekleşir. ya da hasta 'delirir'. bazı anksiyete bozukluğuna bağlı panik ataklarda ise hastada kalabalık bir yere gitme korkusu ya da yalnız başına kalma korkusuda görülebilir...

özgül fobi, anksiyete bozukluğu yaşayan insanlarda baskındır. bir nesne/durumla karşılaştırılldığında mantıksız olan fobidir, çünkü korkunun bir amacı yoktur. bu fobiyi yaşayan şahıs o nesneden korksa bile bu korkunun gereksiz olduğunu bilir, fakat korkar.

kedi-köpek gibi hayvanlardan korkmak buna örnek sayılabilir.