bugün

douglas adams

adams bir konferansında yaptığı tarihi konuşma :
Eğer bir kedinin nasıl çalıştığını anlamak için onu parçalarına ayırırsanız,elinize geçecek ilk şey çalışmayan bir kedi olacaktır. Yaşam neredeyse vizyonumuzun dışında kalan bir karmaşıklık seviyesidir;herhangi bir şekilde anlyabildiğimiz herhangi bir şeyin o kadar ötesindedir ki , bunu sadece değişik türde bir nesne ,değişik bir sınıf madde olarak düşünürüz; 'yaşam' tanrı tarafından bahşedilmiş gizemli bir öze sahip bir şey. ve bu elimizde ki tek açıklamaydı.
Derken bomba 1859 da darwin 'Türlerin kökeni üzerine ' isimli kitabını yayınladığında patlar. buna gerçekten vakıf olmamız ve anlamaya başlamamızdan önce uzun zaman geçer çünkü sadece inanılmaz ve bizi tamamen küçük düşürücü gözükmekle kalmaz ,evrenin merkezi olmadığımızı ve herhangi bir şeyden imal edilmediğimizi ,onun yerine bir çeşit balçıktan başlayarak ,bulunduğumuz noktaya maymunluktan geçerek geldiğimizi ortaya çıkartarak düzenimize bir başka darbe daha vurur. kulağa pek hoş gelmiyor. ;)

Herşey yerli yerine oturdu. öylesine serseme çeviren basitlikte bir kavramdı ki ,fakat ,doğal yollardan ,yaşamın tüm sonsuz ve başdöndürücü karmaşıklığını ortaya çıkartıyordu. içimde ortaya çıkardığı huşu ,insanların dini deneyimler hakkında konuşurken bahsettikleri huşunun,açıkçası,onunla kıyasla aptalca gözükmesini sağladı. Anlamanın getirdiği huşuyu ,cehaletin getirdiği huşuya her daim tercih ederim.