necmettin erbakan

adil düzen projesi sayesinde türkiye'de bir nebze global sermayenin çarkına çomak sokabilmiş adamdır.

inşaa ettiği milli görüş; her zaman ulusal bir çizgi izlemiştir. kıbrıs çıkartmasının gerçek kahramanı olmasının yanında dindar kesimin gerçek temsilcisidir. veya temsilcisiydi.

ölmeden evvel verdiği röportajda; türkiye'yi bölmek için gereken her türlü maddenin ve zeminin akp hükümeti tarafından başarıyla inşa edildiğini; önümüzdeki seçimlerin türkiye'nin kaderi açısından çok önemli olduğunu söylemişti.

hatta o kadar önemliydi ki bu seçimler, yıllardan yorgun düşmüş bünyesini ve hasta kalbini hiçe sayarak tekrar liderliğe soyunmuştu. akp uzantısı has partiyle bu işlerin olmayacağını biliyordu çünkü. çünkü; islami çizgideyiz ayağına memleketi hissizleştirerek her türlü siyonist-amerikan hareketini türkiye de yapanlara "gerçek islami çizgide olan biziz" diye haykırarak tekrar hükümet olma şansı tanımak istemiyordu.

hoca, başbakan olacak; satılmış olan milli sermayeyi geri getirecekti.

çünkü akp zamanında zarar ettirilen devlet kuruluşları kendi döneminde 14 milyar dolar kar yapmıştı. 14 milyar dolar az gelmesin size; onun zamanında türkiye'nin borcu 80 milyar dolardı, 580 milyar dolar değil.

türk siyasi çizgisinde ve tarihinde efendi kişiliği, zekası ve dik duruşuyla yer bıraktı. doğal olarak nurcular kendisini hiç bir zaman sevmedi. çünkü o hiç bir zaman ağlamadı!

bugün 12 eylül veya 28 şubat diye ağlayanlar, aslında 28 şubatın bizzat mimarıydılar. parmakları vardı, gözleri vardı, hiç bir şeyleri yoksa "oh"ları vardı. o bunu biliyordu.

hoca ile siyasi düşüncemiz tam olarak uymazdı ama oturup maddelesem epey bir ortak yanımız çıkar eminim. belki ayrıntılarda sadece uyuşamayız. veya basitçe şunu söyleyebilirdim ki; tayyip gibi dostum olacağına hoca gibi düşmanım olsun.

allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın.