bugün

babanın kanser olduğunu öğrenmek

tarih 31 aralık 2009 akşamı... yer babamın evi. aile herzamanki yılbaşı akşamı olduğu gibi toplanmıştır. ama hiç bir zaman olmadığı kadar neşeli bir akşam. bu neşenin kaynağı da sanki olacaklar içine doğmuşta son sağlıklı yılbaşını neşeli geçirelim dercesine babamdır. belkide ilk defa tombala oynanıyor evde hem de parasına.

aradan 10 gün kadar geçti. babamın sağ ayağı sürtmeye başladı. büyük ısrarlarla bir gece acile gidiyoruz. ve korkunç süreç işlemeye başlıyor...

önce tomografi sonra mr sonra ilaçlı mr. tahliler tetkikler allahım ne büyük kabus diyorum biri artık uyandırsın beni.

ve sonuç.
beyinde kötü huylu süratle büyümüş grade 4 denilen o allahın belası tümör... biçilen ömür ameliyat olmazsa 6 ay olursa 14 ay.

ben hayatımda bir annem öldüğünde kovalar dolusu göz yaşı dökmüştüm birde o gece numune koridorlarında.

evet babamı ameliyat ettirdik. başarılı bir ameliyattı. ama bu nalet hastalığın ameliyatı ne kadar başarılı da geçse sonraki süreç sürekli kötüye gidiyor. o herşeyi bilen adam, o herşeye akıl erdiren çözüm üreten adam bile çaresiz kalmış gözümüzün önünde erimeye başlıyor...

o artık 5 yaşında bir çocuk oldu. onun gibi ağladı, onun gibi yalvardı, onun gibi altını pisletti, onun gibi korktu.

şu an zavallı babam hala yaşıyor. adına yaşamak denirse tabi. o yaşıyor ama biz her gün ölüyoruz.

enteresan olan insan hayatta herşeye alışıyor. gözünüzün önünde canınızdan çok sevdiğiniz babanız ölümü bekliyor siz buna bile alışıyorsunuz. alışıyorsunuz alışmasına da bedelini mutlaka ödüyorsunuz.

benim ödeyeceğim bedelin ne olduğuna gelince, haftaya çektireceğim beyin tomografisinden sonra belli olacak.