bugün

baraka

Yönetmenliğini Ron Fricke'in, yapımcılığını Mark Magidson'ın üstlendiği, müzikleri Michael Stearns ve Dead Can Dance'e ait, bazı sahnelerinin türkiye'de çekildiği enfes mistik film. Belgesel olarak tanımlanamayacak bir yapısı ve fakat insanda hayranlık uyandıran görüntüleri vardır. insanın yeryüzündeki konumunun yanı sıra, "farkındalık", "yabancılık", "öteki" gibi kavramlarla sıkı bir ünsiyet kurmuş bir kurguya sahiptir. Akıp giden görüntüler, kimi zaman insanın başını döndürecek zıtlıklar taşımaktadır. yaşam izi bulunmayan sarp kayalıklarla dolu bir görüntünün hemen ardından kendinizi, araç ve insan trafiğinin boğduğu bir metropol görüntüsünün karşısında bulabilirsiniz. Özellikle bir metropoldeki tren istasyonunda koşuşturan insanların hızlı çekimde verildiği sahneler tüyleri diken diken eder(Ön planda bir istasyon saati, karınca sürüsünü andıran insanlar ve saatin süratle hareket eden dakika ibresi.).

uzak doğu'da bir elektronik ürün fabrikasında(yine hızlandırılmış görüntüler) bilgisayar klavyesinin tuşlarını monte eden bir işçi, tavuk üretim çiftliğinde yürüyen bantlar üzerinde şaşkın şaşkın akıp giden binlerce civciv, köprü altında gazete kağıtlarının üzerinde uyuyan bir evsiz, ağlama duvarı önünde dövünen bir yahudi, şehir çöplüğünde yiyecek arayan yüzlerce kadın ve çocuk... bunun gibi yüzlerce görüntü ile, sözcüklere hiç yer vermeden; insanın doğa ve evren karşısında aldığı hâl, ötekiyle kurduğu bambaşka ilişki türleri, bilinmeyen karşısında giriştiği anlamlandırma çabası, kentleşmenin insan hayatında oluşturduğu derin yaralar, yabancılaşma, tüketim çılgınlığı gibi sayısız durumun irdelenmesi.

Velhasıl bir buçuk saatlik(tam olarak 96 dakika) mistik bir şölen... Bir öze dönüş arzusunun görüntülere yansıyan kavurucu sıcaklığı...

(Türkiye'deki sahneler, istanbul film ajansı'ndan fatih aksoy koordinatörlüğünde çekilmiştir.)