bugün

annecy

fotoğraf makinenizi, kameranızı açıp kapatmaktan sıkılacağınız rüya şehir.

kışın görülmeli. bir de kesinlikle görülmeli. bence fransızlar eyfel ile, paris ile falan gurur duyacaklarına annecy ile gurur duymalı. bu ismi bilinir hale getirmeli. genç fransız nüfusundan bile bu şehri bilmeyen var. zaten genç fransız nüfusu pek bir bilinçsiz o da ayrı bir konu.

"bu şehir nasıl bu kadar temiz kalmış?" dediğinizde "isviçre etkisi" derler. göl tertemizdir, berraktır su, dibi görürsünüz. karşıkı dağlar, bulutla, sisle, güneşle birleşince kendinizi dünyanın dışında bir yerde hissedersiniz. kanal boyunca sımsıcak krepçiler, çay-kafeciler, güzel restoranlar, çoğu turist olan bir kalabalık... bir de bir mezarlık gördüm ki arkadaş, öyle güzel mezarlar dizayn etmiş ve süslemişler ki ölesim geldi resmen.

mevlana diye bir restoran vardır garın hemen orada. içerisi küçük türkiye'dir. yaşlı türk dede örneğinden, işsiz güçsüz tayfaya; sosis, döner, lahmacun gibi türk mutfağından bir sürü örneğe ulaşabilirsiniz. öte yandan hayatımda yediğim en kötü lahmacun da buradaydı. ama çay ve tatlı ikram ettiler, sesimi çıkarmadım.