bugün

entry'ler (13)

yeni neslin alkol sempatisi

yapılan araştırmalar sonucunda bu kişilerin, mutlaka, bir dönem beyaz converse giydikleri saptanmıştır.

uzun metin yazamayan erkek yazar iktidarsızdır

uzun metin yazabilen! kişinin çok pis sikici olduğunu belirten cümle. ben öyle anladım en azından.

not: yazar bundan sonra yazdıklarını sırf iktidarlı olduğunu kanıtlayabilmek amacıyla yazmıştır.

yazamadım lan, çüksüzüm ben tamam.

mehmet topuz

öncelikle gerizekalılar için gelsin; soyadı ile ilgili espriler hiç komik değil, biraz yaratıcı olmaya kasın.

bu futbolcunun cahil olduğu, konuşmayı bilmediği falan filan söyleniyor, amına koyim takımlarınızdaki futbolcular çok kültürlü ya hepsi yolculuklarda hemingway okuyor, klasik müzik dinliyorlar.

tutturulmuş bi doğuştan (<buraya takım girin>)lılık. bu adamların kazandığı parayı, beş vakit götümüzü siktirsek kazanamayız, doğuştanı mı var bu işin?

transferinin abartılmasının tek nedeni, küçük beyinlerin büyük tutkularıdır. küçük ligimizin büyük futbolcusu fenerbahçemize hayırlı olsun.

edit: imla düzeltildi ama düzeltilmemiş de olabilir.

eski sevgiliye suni teneffüs yapmak

(bkz: başlık sıçarken dikkat edilecek hususlar)

marsis

velican sağun'la yollarını bir süre önce ayırmış olan grup.

çağatay kadı

son olarak (bkz: marsis) adlı grupta çalmakta olan kişi.

marsis

mayıs 2009 içinde ilk albümlerinin çıkması muhtemel olan grup.

oi va voi

refugee, insan üzerinde bıraktığı etkisiyle varolmayan intiharcıl şarkılar listesinde zirvelere oynamaktadır. sanki kaybedenler için özenle işlenmiştir.

des armes

son bölümünden;

silahlar, silahlar, silahlar
ve elleri tetikte bekleyen şairler
son sigaralarını yakmak için
fransızca bir dizenin sonunda, "gözyaşı gibi parlak"

stay

yaklaşık yirmi kere izlediğim hala da izlemeye can attığım marc forster'in en önemli filmlerinden biri. listemde bir numara olması hayalimde olan sahnelerin bir çoğunun çekilmiş olmas olabilir lakin her sahnede, hatta her bir karede filmin içine ve dışına sarkan onlarca gönderme mevcut. tam anlamıyla bir sanat eseri. filmde bahsedilen tristan reveur o kadar güçlü bir insan olarak anlatılmıştır ki; birçok insan bu ressamın gerçek olduğunu düşünüp hakkında yorumlarda bulunma cesaretini göstermiştir. senaryo ve görüntü yönetmenliğinin hakkını verirken forster'i es geçmemek lazım. özellikle filmin açılış sahnesinde ters gördüğümüz köprüyü filmin sonunda ryan abimizin gözlerine öyle bir bağlamıştır ki bütün mevzu bir anda çözülüveriyor. ayrıca forster'in müzik ve efekt kullanımına söz söylemek terbiyesizlikten başka bir şey olmaz sanırım. roll captionla birlikte başlayan cold water bütün o gerilimin ardından yüreğinizi dinlendirir.

son olarak tristan reveur'la başbaşa bırakıyorum sizi;

"zarif bir ölüm, sanatın en yüksek mertebesidir..."

marc forster

hiçbir filminde birbirinin aynı tarzı benimsemeyen, dev bütçeli yapımlara imza atmasına rağmen sinematografisinden zerre ödün vermeyen, finding neverland'le ben gibi birçoklarını yaşlara boğan, stay'le donnie darko'yu sollayan, stranger than fiction'la alternatif fight club çeken, monster's ball'la silme bağımsız filmleri donunda sallayan, idol olabilecek, kusuru son derece az, modern çağın en önemli yönetmenlerinden...

halı saha maçlarındaki baraj sorunu

kaleci bu gibi durumlarda ne kadar bağırsada çağırsada nafiledir, kaleciden üstün görüş yeteneği ve futbol kabiliyetine sahip olduğunu düşünen birkaç arkadaş kafalarına göre baraj kurarlar. ancak gol olursa suç kaleciye kalır.

mahalle takımlarının kaleci sıkıntısı

bir başka çözüm de en yeteneksiz olana, her maç öncesi yeteneksizliği yüzüne vurularak inceden kaleye geçmekten başka çaresi bulunmadığını sezdirmektir. bu arkadaş bir dönem şans eseri tavan yapar, eldivenler alınır, auman şapkası takılır, hatta gaza gelinilir odaya chilavert posterleri asılır (içinde hala bir umut bulunuyor). artık kaleye demir atmak üzere olan bu arkadaş son olarak maçların koptuğu dakikalarda acınası bir halde oyuna sokulur ve forvete gönderilir ki kaçırdığı gollerle yeteneksizliği içine işlesin, kalesinden hiç çıkamasın istenir.