bugün

entry'ler (71)

odadaki fil

spotify'da fatih aker ve doktor'un eglenceli podcastidir. guzel guldurur.

bu ülkeden siktir olup gitmek

yaptım, kolay olmadı ama yaptım. zor oldu mu, bazı açılardan çok. ama yine olsa yine yaparım.

hangi şirin olmak isterdin

uykucu şirin.

türkiye de beyin göçünün lise seviyesine inmesi

ben turkiye'de universite okuyup yuksek lisans icin yurtdisina giden ve sonrasinda orada kalan kesimdenim. benim donemimde universite icin yurtdisina giden de cok fazla insan yoktu cunku ulkede bu denli bir karamsarlik hali bulunmuyordu ve ulkeye olan guven hissi kesinlikle daha fazlaydi.

bu sene dayimlar, once universite cagindaki kuzenimi egitim icin kanada'ya gonderdiler. kuzenimin mutlu ve huzurlu oldugunu ve kanada sartlarini gordukten sonra da radikal bir kararla ailecek kanada'ya tasindilar ve istanbul'da bir lisede hazirlik okuyan diger kuzenimi de okuldan alip hep beraber kanada'ya yerlestiler.

bana eskiden liseyi yurtdisinda okumak cok uc gelirdi fakat ailecek yurtdisina goc edenlerdeki artis da goz onune alindiginda bu durum artik daha da yayginlasacak gibi duruyor.

uzucu bir olaydir tabii ki de. yurtdisindaki hayata tutunma mucadelesi, ister istemez ulkeden kafa olarak kopmak, kendini yurtdisinda kabul ettirmeye calismak lise cagindaki biri icin kolay da degil. dusunun insanlar bahsetmedigim binbir turlu kulfeti ve zorlugu da goz onune alarak cocuklarini lise icin yurtdisina gonderiyorlarsa veya ailecek goc ediyorlarsa nasil bir psikoloji icindelerdir.

yazarların şu an bulunduğu yerde yaşananlar

camdan dışarı bakıyorum, hala yollar çok kalabalık. saat 22:21.

big little lies

hbo aboneligimi tutma sebebim olan dizidir.

şu an dinlenen şarkılar

https://youtu.be/bx1Bh8ZvH84

oasis - wonderwall.

tam şu an ne yapıyorsunuz

ofisteyim, patron sabit telefondan arar diye cikmadan once vakit olduruyorum.

los angeles

hayatımın en güzel senesini yaşadığım büyüleyici şehir. sahiller, güzel restoranlar barlar, sürekli sıcak hava derken insanın ruh sağlığına en iyi gelen amerikan şehirlerinden.

insanların, ortamların rahatlığına alıştıktan sonra east coast çok farklı gelir.

instagram

yaz aylarından dolayı sürekli düğün dernek görüntülerine maruz kalınan ortam.

yaşadığımız dünyanın bir simulasyon olması

bazen umarım öyledir dedirten önerme.

juul

sayesinde sigarayı bıraktığım elektronik sigaradır. hatta sigara içemez duruma gelmemi sağlamıştır.

hukuk fakültesi

şu günlerde, ben niye hukuk okudum dedirten fakültedir. yurtdışında yaşamak isteyen insanların gitmemesi gereken fakültedir. hukuk çok lokal bir alandır ve türk hukukunu bilmek eğer yurtdışı sevdanız varsa pek de bir işe yaramayacaktır.

jhene aiko

iyi müzik mi yapıyor ergen müziği mi, karar vermek zor olabiliyor.

http://youtu.be/oEm3lY3trRU

aşk

en realist insanı bile "ama ben onsuz varolamaaam öhüüü" durumuna düşürebilen, dünyanın en mutlu edebilen ya da en mutsuz edebilen (duruma bağlı) şey. şey diyorum çünkü aşkın tanımını yapmak bile bir sorunsal. 493 sayfa entry'den anlaşıldığı üzere.

kız kardeşi kürt penisiyle mesajlaşırken yakalamak

bir insanı "kürt penisi" diye tanımlayarak, bu topraklarda huzurlu yaşamanın artık oldukça ütopik olduğunu kanıtlayan entry.
kadın düşmanlığından bahsetmiyorum bile.
bir kadın olarak, bu ülkenin bir vatandaşı olarak, bu ülkede bu koşullarda yaşadığımı hatırlatan bu zihniyete sonsuz teşekkürler.

seks yerine kullanılabilecek kelimeler

fiki fiki.

mads mikkelsen

hannibal'daki oyunculuğu tek kelimeyle muheşemdir. mimikleri, hareketleri, bakışları ile diziyi tek başına yürütmektedir.

avicii

iyice popçu olmuş, henüz 23 yaşındaki dj.

london school of economics

bu sene yaz okuluna gittiğim okuldur.
niye şanının şöhretinin bu kadar iyi olduğunu anlıyorsunuz. derse gelmeden önce o konuyla ilgili powerpointlere ulaşmak, hangi soruların üstünde durulacağını görmek mümkün. "seminar" adı verdikleri derslerle de bir önceki günkü dersin üstünden geçiliyor, programın gerisinde kalmanız engelleniyor.

aslında bunlar kulağa basit şeyler gibi gelse de, insan etkileniyor kendi eğitim sisteminden sonra böyle bir deneyim yaşayınca. llm'ler 18 bin pound civarındadır, londra'daki yaşam masrafları da eklenince ciddi birikim istediği doğrudur. buranın herhangi bir kursu, kısa süreli olsa bile, cv'de oldukça iyi durur.

master için 3,4/3,5 civarında ortalama istedikleri yazıyor.

yeri londra'nın göbeğindedir, kampüs büyük değildir ama şirindir, kütüphanesi sosyal bilimler alanında avrupa'nın en iddialısıdır.