ön edit: yazı uzun diye okumamazlık yapmayın. okuyun da bu ülkenin asıl kahramanlarını tanıyın.

Çok ağrıma gidiyor, çook! Ülkesi, vatanı için eşini, çocuklarını, güzel bir geleceği bırakan koca yürekli bir insanı..
O kadar tehdide, baskıya, mobinge rağmen bir an olsun vazgeçmedi davasından. Bir yandan da kendimden utanıyorum nasıl olur da böyle iyi bir insanı geç tanırım diye! Medya maymunları, öğretmenler,devlet; herkesin suçu var bu utançta. 15 Temmuz nidaları atanlara sesleniyorum bir kahraman arıyorsunuz ya alın size KAHRAMAN: NECiP HABLEMiTOĞLU! 16 yıl önce 15 Temmuz'un ilk şehitlerindendir benim için. Kendi çıkarı, ideolojisi için bu adamı dinlemediler. (işlerine gelmedi) Kim bilir, dinleselerdi belki de bir diğer kahraman Ömer Halisdemir ve diğer şehitlerimiz yaşıyor olacaktı.

Nasıl bir kahraman olduğu uzun uzadıya anlatılır ama araştırın, kitabını (köstebek) okuyun. Ve kitabında yazan şu ön sözü de buraya bırakıyorum ki utancımız olsun belki yüzümüz kızarır.

"sizler, bu satırları okuduğunuzda, eminim ki, hakkımda bugüne kadar açılmış yüzmilyarlarca liralık manevi tazminat davalarına, yenileri eklenecektir. her zaman olduğu gibi kimi siyasiler devreye girerek üniversite rektörü?nü hakkımda yasal işlem yapmaya zorlayacaktır. tehditler ve hakaretler hız kesmeyecek, aileme de yönelecektir. peşpeşe gıyabımda kesilen trafik cezaları gelecektir. gelen duyumlara göre, emniyet ve m.i.t. bünyesinde, gerektiğinde aleyhimde kullanılmak üzere dezenformasyon çalışmaları kapsamında olumsuz bilgi notları ve olumsuz dosyalar hazırlanmıştır. telefonlarım bir şekilde dinlenmeye devam edecektir. büyük bir olasılıkla, hakkımda imzalı-imzasız suç duyurusu yapılacak; t.b.m.m.?de aleyhimde soru önergeleri verilecek; bütün bunları dikkate alan savcılık evimde arama yaptıracak; en azından ?içişleri bakanlığı?nı ya da emniyet güçlerini tahkir ve tezyiften? veya hiç ilgisiz bir iftira ile hakkımda ağır ceza mahkemesi?nde ya da dgm?de dava açılacaktır. halen, izmir, ankara, burhaniye, istanbul gibi merkezlerde yürüyen davalara, yurdun farklı yerlerinde açılacak yeni davalar da eklenince, maddi-manevi darbenin yanısıra, mücadeleye zaman yetiştirememe gibi bir durum da ortaya çıkacaktır. sonuçta, belki de ödeyemediğim tazminat hükümlerinden dolayı evime haciz gelecektir.

almanlardan fethullahçılara, türkiye cumhuriyeti'nin üniter ve laik yapısına göz diken tüm unsurlara karşı bunca zahmete ve mihnete değer mi, diyorsanız, atatürk'ün manevi mirasçısı olarak evet değer, diyorum. çünkü türküm ve başka türkiye yok!.."

Çevrenizde ne kadar değer görüyorsunuz , sevdikleriniz , tanidiklariniz size ne kadar saygı duyuyor vb. sorulari öğrenmek istiyorsanız çok kolay bir yöntemi var adeta bu konuda turnusol görevini görür ve şaşmaz bir yoldur:

Çevrenizden işte arkadaşlarınızdan vs.( Artık kimin uzerinde denemek istiyosaniz) yapılması ne çok kolay ne de çok zor bir şey isteyin. Orta zorlukta olsun. Eğer reddediyolar, yapmakta diretiyolar ve bahane uyduruyolarsa geçmiş ola! ( Tabii gerçek gerekçelere hariç )

Ne bileyim ne kadar kutlanmasını istemesen , sürpriz yapılmasın desen de küçük bir mesaj, bı' telefon bekliyor insan.
Bilmiyorum eskiden zoruma gitmezdi kutlanmaması ama bugün içime oturdu. Yatakta dönüp durdum, kivrandim, doldukça doldum. insan gidip birinin yüzüne haykırmak istiyor "bugün benimmmm doğum günüm " diye. :/

Bir çift göz arıyorum , konuşmadan da iyi ki varsın desin, diyebilsin..

Napalim biz de ağlayarak sondururuz yeni ya(s)ımın mumlarını, kutlu olmaz ama...

ani oksijen düşüklüğünden kaynaklanmaktadır.

Ön edit: Bu yazıyı şundan dolayı yazıyorum: Bu coğrafya neden hep savaşa mahkum ediliyor, neden bu kadar insanın kanı dökülüyor diye düşünürken ''kadınları kendi ayakları üstünde durmayan bir toplum savaşa mahkumdur.'' diye düşündüm ve bu yazıyı yazdım.

Benim en çok sitem ettiğim konu ise kadınlar! Erkeğe muhtaç bir şekilde yaşamaları. ''Erkeğim, beyim güçlü olsun, her şeyi o yapsın.'' Ulan sen niye güçlü olmuyorsun, kendi ayakların üstünde durmuyorsun! Çevremdeki kadınlara bakıyorum. instagram vs. türevleri gibi yerlerde saçma sapan hikayeler atıyorlar. Az önce baktım birisi şöyle bir hikaye atmış: ''pijama ile dışarı çıktım, birisi bugünü tarihe düşsün.'' savaş oluyor, Millet senin pijama ile çıkmanı tarihe düşecek. Vayy prensese bak! Yarın bir gün kadın cinayeti olduğunda bas bas bağıracak ''kadına şiddete hayır'' diye hikaye atacak. Ee bunun neresi samimi. Bu oluşuma sen destek verdin böyle saçma şeylerin peşinde koşacağın yerde bir şeyler üretseydin en azından gerçekten karşı çıkmış olacaktın.

Ben kendi ayakları üstünde duran kadınlara ayrı bir hayranlık duyuyorum. Kimseye eğilip bükülmeden çalışan üreten kadınlar bu toplumun kurtarıcısı olacaktır.
Bilime, edebiyata, sanata, spora (spordan anlayış kilo vermek), teknolojiye bu kadar uzak kalmamalı bir kadın. Bu konularda kendini geliştiren kadınlara bakıyorum her gördüğü yakışıklı,kaslı erkeğe ağzı sulanıp bakmıyor. Zekaya, vicdana karaktere önem veriyor.

Asıl konuya gelirsek eğer bir kadın ''kadın şiddeti''ne samimi bir şekilde karşı çıkıyorsa bu dediğim şeyleri yapmalı. Sen kendi ayakları üstünde durmazsan erkeğin teki gelir seni ayaklarının altına alır. Kadın fizyolojisi bakımından erkeğe göre daha da fazla kendi ayakları üstünde durup güçlü olması lazım. Araştırmalı, öğrenmeli ve okumalı. Her zaman söylerim akıl her şeyden üstündür. Sen kendini geliştiren, okuyan bir kadın olursan hiçbir güç sana şiddet uygulayamaz. Çünkü kalem kılıçtan keskindir. Kadınların aydın olduğu toplumlara bakın yıllardır savaşsız, gürültüsüz yaşıyorlar. Bir de Orta Doğu'ya bakalım: yıllardır savaşın, çatışmaların sürmesinin sebebi neymiş coğrafya'dan kaynaklıymış. Bizi çok kıskanıyorlamış, ilerlememizi istemiyorlarmış. *
Yıllardır bu yalanı ortaya atıp istediği stratejiyi geliştiren politikacıların en büyük yalanı bunlar.
Kadın okumuyor, ayakları sağlam yere basmıyor diye savaştan, terörden kurtulamıyoruz. Bir çocuğu kadın yetiştirir erkek değil. Erkek sadece destek veriri kadına. Eğer bir çocuk ileride canavara dönüşmüşse bunun sebebi kadınların ezildiği bir ortamda yetiştirildiği içindir.

Kadına şiddete hayır diye bağırıyorsunuz. Siz sonuca karşı çıkıyorsunuz. Ulan başka ne yapacaktık diyeceksiniz şimdi. Twitter'da orada burada kadına şiddete hayır demekle olmuyor bu iş. Hiç samimi değil. Böyle yazanlara bakıyorum ne bilimden ne de başka bir şeyden haberdar. Atıyo kadına şiddete hayır diye twitini. 2 dk. sonra şu çocuk şöyle, şu kız şöyle demiş diye dedikodusuna devam ediyor. Bunun neresi samimi!
Sonuca karşı çıkmakla olmaz oluşuma karşı çıkmanız gerek. Zaten Türkiye'de birçok problemin, haksızlığın ortadan kaldırılamamasının sebebi sadece sonuca karşı çıkıp pasif bir şekilde beklemekten kaynaklanıyor.

Okuyacaksın, kendi ayakların üstünde duracaksın. Teknolojiden, ekonomiden bi' haber olmayacaksın. Eline kalemi alacaksın. insanı alt edecek en büyük güç kalemdir. Bak bakalım kendi ayakları üstünde durursan kadına şiddet vs. yaşanıyor mu!
işte oluşuma karşı böyle olur. Dağlara çıkıp isyan etmekle de, elinle bir hayvan figürü yapıp uğlamakla da olmuyor canım!

Velhasılıkelam kadın kendi ayakları üstünde durmak zorundadır. Evet birey olan herkes durmak zorunda erkeği kadını yok ama eğer bir toplumda kadın güçlü ve etkin değilse o toplum savaştan da , terörden de kurtulamaz. Bugün Afrin yarın Ankara olur!!!

edit: kendi ayakları üstünde duramayan kadınlar eksiliyor. Eksileyin de sayınızı bilelim :))

Ne terördür ne de başka bi' şey. Bilimle, teknolojiyle, sanatla, sporla uğraşacağına: Yalanla, iftirayla, çıkarcılıkla, kendisiyle değil hep başkasıyla yarışma derdi olan, başkasının mutsuzluğuyla mutlu olan yurdum insanı yüzündendir.

Derdi topluma, ülkeye faydası olacak insanların önü kesilip yukarıda betimlediğim canavarların iyi yerlere getirilmesinden dolayıdır bu ülkenin hali!

Kimse kusura bakmasın, siz değişmediğiniz sürece bu ülke bok çukurunda kalmaya devam edecektir. Eğitim sistemi, terör hikaye. Düşünme şeklinizi, karakterinizi değiştirmediğiniz sürece bu hep böyle devam edecektir.

görsel

2017-2018 Futbol kuralları
TFF hakemlik sezon açılışı

uplayalım.

Üniversiteler bu hafta açılıyor. Şehir dışında okuyan birçok öğrencinin maddi desteğe ihtiyacı var. internette yayınlanan bursların birçoğunun kontenjanı çok az ve maalesef ki oralarda da torpil oynuyor.

Kendim için değil, ihtiyacı olan herkes için bu başlık burada dursun illa ki yardım edecek kişiler çıkacaktır.

edit-1: Bazı arkadaşlardan olumsuz eleştiriler almaya başladım. Bu başlığın açılması ve burada ihtiyacı olan kişilerin belirtmesinin neresi kötü! Yardımlaşmanın hiçbir zaman zararı olmamıştır. Evet, her zaman yardım etmek daha güzel bir olgudur ama desteğe ihtiyacı olan arkadaşların ileride ihtiyacı olan başka arkadaşlara yardım edeceğinden şüphem yok.
O yüzden şunu belirtme ihtiyacı duydum: Destek alırım, almam hiç sorun değil; bu başlık burada dursun. ileride durumum yeterli olduğu zaman bu başlıkta ihtiyacı olan arkadaşlara destek vereceğimi de belirtmek istiyorum.

edit-2: aşağıda sıkıntılı bir arkadaşımız fakirlik itemi diye bir şeyler gevelemiş. Paylaşımlarına bakınca sıkıntılı bir tip olduğu belli. Bu tür kişilerin vereceği 1 kuruşu bile kabul etmeyin.

işinde başarılı ve bir o kadar da mütevazı olan bilim insanı. Dinlemenizi tavsiye ederim bilime çok farklı bir bakış açısı katıyor.

Apotemi, Endemik, Barış Ayhan, Fen Bilimleri, Birey c ilk aklıma gelenler

(bkz: canan dağdeviren) gibi bir bilim kadını. Bilim kadını olması mühim değil idealist, çalışkan, yardımsever, mütevazı bir kadın.. Kısacası yeni nesilde olmayan tüm özellikler..

görsel

Bir kitaba 25 tl vermeyi de eleştirdiler ya la! 50 lira vermişliğim de oldu bir kitaba. Sigaraya 10 lira verip bir kitaba 25 lirayı çok görenlerin eleştirmesi ahmakça. Şimdi bu eleştirenler eminim ki kitap da okumuyordur dr'nin yanında geçmiştir ve fiyatını görmüştür.

Barış gibi iyi insanların neden bu dünyadan erken ayrıldıklarının kanıtıdır.

Edit: Çalan kişi buraları görür mü bilmem ama canım kardeşim, güzel kardeşim Hatice annenin hatrina bırak kapıya o eşyaları. O eşyalardan bı hayır gormezsin!

görsel Melisa Çayı

Elazığ/Baskil kutsal topraklar..

maalesef yapılması gerekendir. Bizim insanımız düşene tekme atmayı sevdiği için güçlü gözükmek için verilmek zorunda kalınan cevaptır.

gökyüzüne bakarken şu cümleyi kurmadan alıkoyamıyorum kendimi: şu mükkemmel gökyüzü altında insanlar nasıl olur da kötü olabilir ki. gökyüzünün güzelliği bile yeter güzel yürekli bir insan olmak için..

bakıyoruz ya bugün
aynı gökyüzüne,
kim bilir bir gün
aşk doluyuz yüz yüze.

tahinli pekmez *