bugün

cidden enayilik yapan insandır. evet.
zengin insandır. değil 25 tl 250 bin tl verse yine de koymaz belki.
Satın alanın değil o fiyata satılmasına sebep olanın aptallığıdır.
parası boktur. pardon yani çoktur.
yazılım kitapları 50 tl den başlıyor. heriflerin yaptığı yabancı kaynakları derleyip türkçe ye çevirmek. eyvallah emek veriyorsunuz da sonra birileri üşenmeden taratıp torrentte dağıtıveriyor.
lcw'deki saçma sapan gömleklere 59,99 veren insandır..
2500 tl ile kürk yerine kitap almayı seçmiş adam olabilir. Veya cuğara yakmak (bkz: sigara) yerine oturup kitap okumayı seçmiş de olabilir. Bunlar yaşam seçenekleri.
(bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)
Ben değilim. Yok çünkü o kadar param.
Yeni çıkanları en az 6 ay geriden takip ediyorum. Ya ikinci el, ya cep boy ya da süpermerketlerin indirim sepetine düştüğünde alabiliyorum kitap.

Kitap, bir ihtiyaç olmasına rağmen çok pahalı.
Kitabın orjinal serisini tamamlamak istiyodur.
Daha pahalı olanlarıda mevcuttur.
Türkiyede kitaba olan ilgi azligindan kaynaklidir kitaplarimizin harbiden aşiri pahali oluşu.
reklam gibi olmasın ama; enpara ile babil.com dan alırsa 12.5 tl ye almış olur.

toplamda 300 liralık alışverişin 150 tl sini iade yapıyor. alt limit yok. 44 tl ve üzeri kargo ücretsiz.
Kitap okumayi seven bir insan diyebiliriz, zira 5 lira verip korsancilik yapacagina, hazirlayana saygi duyup orijinalini temin edip okumak guzel bir duygudur.
sigaraya 11 lira veren insandan daha akıllıdır ve sigara içen insanlara göre; bir kitaba o kadar para veren insan enayilik yapmıştır. çok absürt böyle düşününce.
edit: imla.
Birşey kaybetmemiş aksine kazanmış insandır. Zeki insanlar çok kitap okur, her insanda zeka vardır, geliştirmek veya olduğu gibi ham bırakmak kişinin tercihindedir. Eğer kendinizi geliştirmek için 25 tlyi çok göruyorsanız yazıklar olsun. Sözlükte de yazmayın. Gidin asalak canlılar gibi yaşayın.

Not: buradaki çok görmek ifadesi maddi durumu yeterli olan insanlar için kullanılmıştır.
Sigaraya 10 lira veren insandan daha akıllıdır.
2 yıl önce Turgut uyar ın büyük saat ini 45 tlye almış ve hiç gözünü kırpmamış biri olarak, literatürde ilk sıraya yerleşirim bence.
kültür hayatına 25 lira katkıda bulunan insandır.
bir kitap 100, 200, 300 tane kağıt demek değildir.
yazar demektir, mütercim demektir, dizgici demektir, tasarımcı demektir, editör demektir demektir oğlu demektir.
tüm bunlar bir kenara, ne kadar ucuz ne kadar basit bazı şeyler sizler için. bir şeyin maddî değerinin olması için illa galerilerde mi sergilenmesi gerek? bir "şey" çayın yanında güzel gitmediğinde maddi bir değeri yok mu?
bu gerizekalılar okuma yazmayı ve sözlükleri nereden öğrendi?
salağa anlatır gibi anlatıyorum:
bir adam, oturmuş bir kitap yazmış. kitabımızın adı "katolik kilisesi tarihi" olsun.
şimdi bu adam muhtemelen dinler tarihi alanında ihtisas sahibi bir kimsedir. en kötü ihtimalle yüksek lisansını bitirmiştir. ne etti? 4 + 2 yani 6 sene. bu eserde her şeyden önce 4 senenin oluşturduğu altyapı ve 2 senenin verdiği ihtisaslaşma var.
ilerleyelim: bir kilise tarihi yazmak için, en az iki batı dilini öğrenmek gerek. bu yazar, oturmuş, yurdumun üniversite gençliğinin yüzde doksanının yaptığı gibi tüm gün dizi izlemek, bitcoinden para kazanma yolları araştırmak yerine dil öğrenmiş. hadi iki dil olmasın, sadece ingilizce kaynaklardan faydalanmış olsun. ülkem gencinin "ingilizce öğrenemiyorum çünkü öğretmenim çok kötüydü" hurafesi ile ilgisi olmayan bu arkadaş, yaşıtları iki satır yabancı kitap okumamışken mesele hakkındaki ingilizce kitap ve makalelerden faydalanmış demektir. kaynak bulma, sınıflandırma, kaynakları tarama ve bunlardan çıkan verileri neden-sonuç ilişkisi içerisinde yeri geldiğinde tenkit ederek kronoloji içerisinde bize sunduğunu anlatmama gerek yok herhalde? bu süreç içerisinde sandalyede oturmaktan çektiği sırt ağrılarından, ailesine ve arkadaşlarına daha da önemlisi kendisine vakit ayıramamasından bahsetmeme lüzum yok?
bitti mi? bitmedi.
yazarın yabancı olduğunu düşünelim. mesela bir moğol ya da bir gürcü olmuş olsun. adamın yazdığı bu kadar şeyin bize ulaşması için bir aracıya yani mütercime ihtiyaç var. dili yalnızca çetrulette konuşmak için değil, yabancı dildeki eserleri dilimize çevirebilmek için kendisini yetiştirmiş; bu zor işe yıllarını vermiş bir mütercime.
yetmez. dizgicisi, tasarımcısı ve daha nicesi de var ama saat geç ve ben de salaklara yeterince lâf anlattım.
neyse sonuç yerine:
kitap,dergi, gazete boşverin siz. gidip otomobil sitelerinde araba bakın. ne bileyim sözlüklerdeki "starbucks" başlıklarında fink atın. kafanız onlara yetiyor .
Kitapların normal satıl fiyatı 18-20-25'tir zaten. Bir kitaba 25 tl veren insanda gayet normaldir.
Kırk lira vermişliğimiz var,tabii belirli yazarlara.
20-25 zaten standart kitap fiyatı. iletişimdeki fiyatları standart olarak alırsak durum biraz değişir.

Ayrıca bir ülkenin insanları kitaplara verdiği paraya acıyorsa ve o ülkede iki günlük sigara parasına bir kitap alınabiliyorsa o ülkenin gelecekte yeri yoktur...

Bugün Türkiye irandan çok daha geriyse bunun nedenlerini kendimizde aramamız lazım.
Kısacık toz bezi bile olmayacak eteği alan kızlar varya heh tamam işte onun kardeşi, ablası, akrabası falandır. Bunlarda bir kan bağı vardır efenim evet.
Emeğe saygı duyan insandır. Gösteriş için falan almaz. o parayı gereksiz birçok yere harcamak yerine çok kıymetli saatler geçirmesine neden olacak bir kitaba verdiği için de dünyanın en mutlu insanı hisseder kendini.
kusura bakmasın ama birazcık şeydir. evet.
enpara lı olsaydı 12.5 tl ye alacaktı.