bugün
- arkadaşlar biri var22
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- anın görüntüsü19
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır9
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır9
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- kanınıza rengini verir misiniz15
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar22
- icardi190516
- icardi1905 silik olsun kampanyası35
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- evlilik12
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek9
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
entry'ler (15)
uludağ sözlüğün tartışmasız en iyi yazarıdır. neden mi çünkü ben öyle diyorum. zeki, bilgili, muzip bir o kadar da candır.
Kızılderili Reisi şef Seattle gibi bilge, budha gibi dingindir hub kişisi bazen cem yılmaz'ı gölgede bırakan espri yeteneğini, bazen film eleştirmenlerini darma duman eden gözlem yeteneğini ortaya çıkarır.
candır o. hep var olsundur.
Kızılderili Reisi şef Seattle gibi bilge, budha gibi dingindir hub kişisi bazen cem yılmaz'ı gölgede bırakan espri yeteneğini, bazen film eleştirmenlerini darma duman eden gözlem yeteneğini ortaya çıkarır.
candır o. hep var olsundur.
bak sen şuursuza utanmadan bunu mu yazmış* bu sorunu duydum ya kanepenin altına girdim gizli gizli ağlıyorum. öyle işte mi yazmış? ay gerçekten öyle mi yazmış?
derdini gondikliyeyim butonu nasıl can bir butonsun sen.
derdini gondikliyeyim butonu nasıl can bir butonsun sen.
ona duyulan öfke, sevgi, özlem gibi duyguların yarattığı hapishaneden kurtulmaktır. birden olmaz tabii. zamana bırakınca unutulur gider. akla dahi gelmez. sonra "yav ne aptalmışım üzülmüşüm" diye kendi kendinle dalga geçer insan.
sonra "hastayı kaybettik hebele hübele bik bik bik" hem de anestezistmiş yuh. bence aneste ettiği tüm hastalar incelensin kesin sarhoş kafayla fazla doz vermiştir bu. görevden alınmasını istesek bile bir halt olmayacak. idari para cezası en maksimumu 6 ay görevden uzaklaştırma.
belediye bunu yazanı zehirlesin. hatta kendi kendini zehirlesin.
başka iyi bir arkadaş bulmuştur. "en yakın" tanımı tek kişilik kalmıştır.
oğuz bulut'un uludağ sözlük hesabı değilse troll olmak adına yazıyorsa çomar'dır açık ve net.
adamlık pazarda satılsaydı adamdı. abandığı çocuk çocuk boru değil. yaptığı oğlancılık ve pedofili. yetişkin bir travesti ile basılsaydı " cinsel dünyası kime ne " deyip geçilirdi. halen bu insanın nesi savunuluyor anlamış değilim.
an itibari ile fularlı fm de yayını başlamış olan yazardır. özleyenler gelip dinleyebilir.
http://www.fularlifm.net
http://www.fularlifm.net
Dostoyevski'nin eserleri ve rus müzikleri ile başlayan yayındır. sohbet butonundan sohbet edebilir sorularınızı sorabilirsiniz.
http://www.fularlifm.net
http://www.fularlifm.net
girdiğinizde keyifle okuyacağınız yazılar bulunan blogdur. okurken müzik dinleyebilirsiniz.
katılmadığım önerme. sevgi gösterildikce anlam bulur, ulvileşir. gösterilmesinden hem de en yalın, en güzelinden gösterilmesinden yanayım. "ben içten severim, göstermem" söylemlerine inanmıyorum. "sevsen gösterirdin zaten" diyesim gelir.
nedir sevgiyi göstermek? 7/24 sevgi sözcükleri değildir. bazen bakıştır en içten, en pırıltılısından. bazen sarılmak en sıkısından, bazen gülümsemektir öylesine. bazen eylemsel olmaz bu gösterim bir yazı, bir resim, hissettiğin sevgiyi sunduğun her hangi bir şey.
yeterki gösterilmek istenilsin gösterecek o kadar yol varki. üstelik hayat akıp giderken. bir gün göstermediğimiz için gittiklerinde ya da gösterilmediği için biz gittiğimizde, her şey için çok geç olmadan, geç kalmadan sunmalı en en güzelinden.
nedir sevgiyi göstermek? 7/24 sevgi sözcükleri değildir. bazen bakıştır en içten, en pırıltılısından. bazen sarılmak en sıkısından, bazen gülümsemektir öylesine. bazen eylemsel olmaz bu gösterim bir yazı, bir resim, hissettiğin sevgiyi sunduğun her hangi bir şey.
yeterki gösterilmek istenilsin gösterecek o kadar yol varki. üstelik hayat akıp giderken. bir gün göstermediğimiz için gittiklerinde ya da gösterilmediği için biz gittiğimizde, her şey için çok geç olmadan, geç kalmadan sunmalı en en güzelinden.
kişilerin cinsel yönelimleri kişileri bağlar ancak evlat edinme olayı etik ve bilimsel açıdan doğru değildir. şöyleki çocuklar kendi cinsel kimliklerini 3 yaşından itibaren keşfederler. gay veya lezbiyen çiftlerle büyüyen çocuk kavram kargaşası yaşar. iki erkek veya iki kadını aynı yatakta görmek çocuğun kafasındaki eşey ve anne baba imgesini bozar. psikolojisi bozulur ki çocuklar anne ya da babayı rol model alır. burada kimi alacak?
çocuğun sosyal çevresi olacak. etrafındaki ana babalı çocuklarla kendini mukayese edecek çocuk bu durumu kabullenemez.
sonuç olarak insanların cinsel yönelimlerine saygı duymakla beraber. evlat edinme olayını sakıncalı bulanlardanım.
çocuğun sosyal çevresi olacak. etrafındaki ana babalı çocuklarla kendini mukayese edecek çocuk bu durumu kabullenemez.
sonuç olarak insanların cinsel yönelimlerine saygı duymakla beraber. evlat edinme olayını sakıncalı bulanlardanım.
dünyanın bir çok ülkesinde pedofililere ve tecavüzcülere uygulanan yöntemdir.
abd, çin, çek cumhuriyeti, polonya gibi ülkelerde bu ceza mahkeme kararıyla uygulanıyor. ingiltere, danimarka, fransa'da ise sanığın isteğine göre uygulanabiliyor.
hadım iki şekilde yapılıyor.
1- kimyasal hadım
depo provera ve benzeri hormanlarla birlikte bazı kimyasal maddelerin suçluya her ay enjekte edilmesidir. böylece suçlunun cinsel dürtüleri sıfırlanır ve cinsel saldırı yapamaz.
2- tıbbi hadım
erkek genital organlarının tamamen alınması işlemidir.
abd, çin, çek cumhuriyeti, polonya gibi ülkelerde bu ceza mahkeme kararıyla uygulanıyor. ingiltere, danimarka, fransa'da ise sanığın isteğine göre uygulanabiliyor.
hadım iki şekilde yapılıyor.
1- kimyasal hadım
depo provera ve benzeri hormanlarla birlikte bazı kimyasal maddelerin suçluya her ay enjekte edilmesidir. böylece suçlunun cinsel dürtüleri sıfırlanır ve cinsel saldırı yapamaz.
2- tıbbi hadım
erkek genital organlarının tamamen alınması işlemidir.
Kemal Tahir, “Ölü olan yerde neden yavaş konuşuruz?” diye sorduktan sonra, şöyle yanıtlar: “Hepimiz, ölüm karşısında kendimizi suçlu hissederiz de ondan.
bir anne evladını, bir kadın erkeğini, bir çocuk babasını, bir erkek karısını, bir sürü inasan hayatını, bir koca millet insanlığını kaybettiği son günlerde, sıradan cümlelerden oldu artık duyduğumuz ölüm haberleri. ölüm, bir hayatın yok oluşundan çok daha basit anlamlar ifade etmeye başladı kulaklarda.
en korkunç olanı da şehit ve ölüm haberlerinin bize normal gelmeye başlaması oldu belki de. artık eskisinden daha az şaşırıyoruz bu haberlere, eskisinden daha az acı hissediyoruz içimizde. ölümü basitleştiriyoruz git gide. ölüm, bir hayatın yok oluşundan çok daha basit anlamlar ifade etmeye başladı kulaklarda. "kaç tane var" demeye alıştı dudaklarımız.
ne kadar değiştirdi yok olup gidenler hayatımızı? kaçımız planlarımızı iptal ettik? diye düşünüp,
acaba şebeke suyumuza antidepresan karıştırıp bizi stabil hale mi getirdiler gibi saçma bir komplo teorisi bile üretir hale geldim.
bir anne evladını, bir kadın erkeğini, bir çocuk babasını, bir erkek karısını, bir sürü inasan hayatını, bir koca millet insanlığını kaybettiği son günlerde, sıradan cümlelerden oldu artık duyduğumuz ölüm haberleri. ölüm, bir hayatın yok oluşundan çok daha basit anlamlar ifade etmeye başladı kulaklarda.
en korkunç olanı da şehit ve ölüm haberlerinin bize normal gelmeye başlaması oldu belki de. artık eskisinden daha az şaşırıyoruz bu haberlere, eskisinden daha az acı hissediyoruz içimizde. ölümü basitleştiriyoruz git gide. ölüm, bir hayatın yok oluşundan çok daha basit anlamlar ifade etmeye başladı kulaklarda. "kaç tane var" demeye alıştı dudaklarımız.
ne kadar değiştirdi yok olup gidenler hayatımızı? kaçımız planlarımızı iptal ettik? diye düşünüp,
acaba şebeke suyumuza antidepresan karıştırıp bizi stabil hale mi getirdiler gibi saçma bir komplo teorisi bile üretir hale geldim.