bugün

entry'ler (36)

two tea to two two two

222 numaralı otel odasına 2 çay sipariş eden ingiliz turist repliği.

öpüşmekten dudakların şişmesi

cinsel hayatı öpüşmek ve yiğişmekten öteye gidemeyen çiftlerin başına gelebilecek hadise..

sevgilinin opulmedik yerini birakmamak

sevgi, arzu, şefkat ve şehvet gibi karışık duyguların tavan yapması sonucu, ne halt yiyeceğini bilemeyen bünyelerin gerçekleştirebileceği eylem..

hitap

arapca'dan dilimize geçmiş bir sözcüktür. aslı hitab' dır. fakat türkçe' de sözcükler b harfi ile bitemediği için hitap olarak söylenmektedir.

sevgiliye adıyla hitap etmek

aşkım, bitanem, hayatım, bebeğim, canım, cicim kuşum gibi içi boşalmış, anlamını yitirmiş sevgi sözcüklerini kullanmayı istememektir. üç günlük ilşki yaşayanların ağzında sakız olmuştur bu sözcükler.
en iyisimi sevgiliye adıyla hitap etmektir.

cümle sonuna iki nokta koymak

türkce'de yeri, yurdu olmayan uydurma bir noktalama işaretidir. fakat tek nokta kullanmanın yetersiz; üç noktanınsa fazla kaçtığı cümlelerde kullanılabilir.

aşk kazası

sözü ve müziği sezen aksu' ya ait; aşkın nur yengi' nin aynı adlı albümünden bir şarkı.
sözleri de şöyle;

Çare bulunur mu yare?
Can pare pare zarardayım
Yad ellerde avare
Sen zor ben sade karardayım
Bittim ben, her şeyi yıktım ben
Bir günah ettim ki, bu derdi hak ettim ben
Bir günah ettim ki, bu dersi hak ettim ben
Ağla cezalı, eksik vefalı
Başı belalı aşk kazası bu, kurtulan yok
Ağla cezalı, eksik vefalı
Başı belalı aşk kazası bu, davalı çok
Çare bulunur mu yare
Can pare pare, zarardayım

gönlüm ataşlara yandı gidiyor

orhan hakalmaz'ın destegül adlı albümünde yer alan, dört koca adamı gecenin bir vakti koltuktan kaldırıp oynatan türkü..
sözleri de şöyle;

ben bu yıl yarimden ayrı düşeli
her günüm bir yıla döndü gidiyor
yine zindan oldu dünya başıma
gönlüm ataşlara yandı gıdıyor
ömrüm boş hayale kandı gidiyor

uzaktır yolların dolandım geldim
datlıdır dillerin bağlandım kaldım
günahi boynuna işte ben öldüm
gönlüm ataşlara yandı gidiyor
ömrüm boş hayale kandı gidiyor

yağmur yüreklim

bahar kokulu, sevda yüklü, gülümseyince güller açan, ağlayınca yağmurlar yağan küçük kadınlara yakıştırılan sıfat..

fincanda cay icememek

çay tiryakilerinin içinde bulunduğu durum. gerçek bir tiryaki içtiği çayın rengini görmek ister; bardağın ince belinden kavramak ister. çayını karıştırırken çıkan o tiz sesi duymadan rahat edemez.
görünüşünde bile bir estetik vardır cam bardağın.fincanla kıyaslanamaz bile..

muz likörlü süt

ağzına hiç alkol sürmeyen birinin bile rahatlıkla içebileceği; içtikçe içilesi gelen sihirli karışım.

lale adasi

ayvalık' a dolgu bir yolla bağlı üzerinde 4 yıldızlı bir otel, turizm meslek lisesi, 50 civarıda villadan başka birşey bulunmayan adacık. lale adasından cunda adasına bir köprüyle geçmek mümkündür.

denizici

ayvalık' ın meydanında yer alan 19. yüzyılın sonlarına doğru yapılan tarihi bir rum bina. şu an cafe olarak kullanılan bu mekan belediye binası, balıkçı lokantaları,liman başkanlığıyla yanyanadır.
yerli halkın eski adı olan kanelo olarak adlandırdığı bu bina ayvalığın simgelerinden biridir.

doyamıyorum

hatice adlı şarkıcı'nın kaybettiği eşine yazdığı şarkı. sözleri de şöye;

öyle çok diledim seni allahtan
bir anda karşimda buldum seni
kapiyi çalandım sen ise açan
canimin içine taşidim seni

öyle cok diledim seni allahtan
bir anda karşımda buldum seni
kapiyi çalandım sen ise açan
içimin içine kazidim seni.

doyamiyorum bakmaya doyamiyorum
kiyamiyorum sevmeye kiyamiyorum
canimin içi, bitanem, bebeğim derdin
duyamiyorum o sözleri çok ariyorum.

ev sahibi ile papaz olmak

yakın ve samimi ilişkiler içerisinde bulunan ev sahibi ile kiracının birlikte ortak bir karar alıp
önce hristiyan olması ardından bununla'da yetinmeyip birilikte papaz olması durumudur.

ev arkadasinin manyak olmasi

ilk başlarda her şey normal başlamıştır. tanışılır aynı eve geçilir. yenilir , içilir, sohbetler edilir, gezilir, tozulur. her şey normal gözükür. fakat; arkadaşın zamanla normal olmayan bazı davranışlarının farkına varılır. spor olarak, otobüs duraklarını uçan tekmelerle parçalamayı seven bu arkadaşın ; en büyük hobileri salonun ortasında kolonya ile yangın çıkarmak ; evin içinde saatlerce mınçıka sallamak vardır.. hiç bişey yapamassa bu insan, balkondan sebze meyve fırlatır. iki seçenek vardır.ya bu insanla aynı evde oturmaya devam edilecektir, yada ayrılanacaktır..!?

gulusu yaralim

bir onur akın şarkısı.

Firari bir serüven benimkisi
Yurdu yok kimliği sınır bozgunu
Öyle bir yürek ki; deli mi deli
Hazan mevsimlerde sular yorgunu

Dağları isterim firarlarıma
Yüzüme yel değse fırtına olur.
Ateşler taşırım sevdalarıma
Sözüm yemin olsa özüm aşk olur !

Düşerin kanarsa benden sonra
Çocuk haylazlığımı al sen koynuna
Şarkıların rengine yağmur yağarsa
Salma gözlerini uçurumlara

Dağları isterim firarlarıma
Yüzüme yel değse fırtına olur.
Ateşler taşırım sevdalarıma
Sözüm yemin olsa özüm aşk olur !

Ey esmer hüznünü hicrandan besleyen sevgili ;
Kendini bana beni yollara sürgün etmeden bil ki
Mavi düşlerine sardığın o acar delikanlı; Seni ve aşkını zehir bir yürekle kuşandı
Ama gün olur da umutlarda yenilirse kalleş bir kurşuna; Birlik olup büyüttüğümüz ışıkları söner sanma..
Ve unutma gülüşü yaralım
O uslanmaz inadın yarısı sen diğeri ben olduktan sonra
Serüvencin seni nasıl olsa, nerede olsa bulur....

lale devri

ilk başlarda pek beğenmesemde, hiç evlenmemiş 45 yaşlarındaki bir abimizin ''hayatımın istiklal marşı'' olarak adlandırdığı; alıcı gözüyle dinleyince benimde pek bir hoşuma giden sibel can şarkısı.

belgin

bir kız ismi.

cl

bir sıvı ölçü birimi. yaklaşık bir çorba kaşığına tekabül eder.