bugün

daha çok susup, daha çok düşünmeye başlıyor insan, şaka gibi gelen şeylerin bir süre sonra bıçak gibi kesmeye başladığını anlıyor. aşık olmak için zorluyor kendini ama yapamayınca içine endişe düşüyor. önceden kızıp gürlediği ağız dolusu, avuç avuç sövdüğü olaylara artık kayıtsız kalıyor. ve en önemlisi artık mutlu olmakta zorlanıyor. basit sevinçlerle, yüzüne gülen maskeler yapıyor. ama her ağladığında o boya akıyor ve yine bildik ama yaşlanmaya başlayan suratı ile başbaşa kalıyor aynanın başında! ve bunların hepsi 'o an' içinde oluyor. derin bir nefes aldıktan sonra devam ediyor hayatına...
sevdiğini gelinlik içerisinde istediği an olabilir.
artık kendisini değil de evde kendisini bekleyen insanları düşündüğü andır.
arkadaşımın hoşlandığı kız için istihbarat yaparken, "sevgilisi var mıymış" yerine "evlimiymiş" diye sormaya başladığım an, büyüdüğümü anladım.
Harry Potter'ın bittiği andır.
erkekse kişi, ağlayarak "baba burası niye böyle oldu, pantolon sıkıyor ne yapcam" demesi ile anlaşılabilecek durumdur. az çok her erkeğin başına gelmiştir. anlarlar beni herhalde.
harry potter'ın son filmi bitince, artık serinin sonlarına doğru pek sık çalınmayan o ilk film müziğini dinlemek için sinemadan çıkmamaya karar vermişken, görevlininin aniden filmi kapatmasıdır.*
(bkz: ergenus)
öğretilen her şeyi sorgulamaya başladığı andır.
kendine yakın yaşlardaki mehmetçiklerin şehit olması, yaşıtlarının a milli takımlarda ülkesine madalya kazandırması.
sigaranı ciğerlerine çekip, birandan bi yudum aldığı an. (bkz: aşk acısı)
market poşetlerinin içine girip sallanmaya çalışırken poşetin altının yırtılmasıyla yere yapıştığım andır.
eskiden şu an çalan ramazan davulunun sesine korkarak uyanırdım, şimdiyse hala uyumamışım ve yatağımda değil bi sözlükteyim.
özel bölgesinde kıllanma gördüğü andır. o an büyümemiştir ancak büyüdüğünü sanmıştır.
Hastanede ağlayan çocukların seslerinden değil ağlama nedenlerden rahatsız olduğu andır.
Belkide insanlaştığı an olabilir bu.
sokaktaki liseli gençlerin "ateş var mı abi" dediği an büyüdüğünün resmiyet kazandığı andır.
Köyüne gidip kendisine "ulan bu duvar ne kadar da yüksek!" dediği ve hatta hala öyle hatırladığı duvarın beline geldiğini farkettiği andır.
"Masumiyetimi kaybetmekten korkuyorum." dediği andır. ne ara masumiyetin farkına vardın ve ne ara farkedecek kadar büyüdün diye soruyor insan kendisine. demek masumiyeti kaybetmekten korkacak kadar büyümüşüz.
harry potter'ın son filminden çıktıktan sonra.

vay amk dersiniz hem onlar hem siz büyümüşsünüzdür.
akşam yemeğini tek başına hazır ettiği an.
Ailemin ilk defa bir kız arkadaşımı çok beğenip, bana ciddi düşünmem konusunda yaptığı baskı anı.
22 yaşında saça beyazlar düştüğünü gördüğüm an.tamam karizma katıyor ama insanın canını yakıyor be.daha dün pokemon ve tsubasa izlerdik.
düşünmekten yorulduğun andır.
üniversiteden mezun olduğu günden sonra aileden para alamadığı gündür.
hayatın acılarıyla karşılaştığı andır.