etkisini anlayabilene göre değişecek durum.
Anlatılmaz, yaşanır.
felsefeyi mebden öğrenen elemanın sayıklamasıdır. çömezsin yeğeen..
gereksiz insanların becerebildiği tek felsefedir.
"felsefenin gereksizliği" önermesi bile sonuç olarak bir felsefi yaklaşım yarattığına göre ; ironik bir başlık olarak tanımlanabilir .
bir de şu felsefeyi reddetmek de bir felsefedir diyenlere sövesim gelir. çok belli lan işte okuldan öğrenmişsin. bi bok bilmiyorsun lan işte. kendi hiç bir fikrin yok. konuşmayın oğlum bilmediğiniz konuda. insan önce bir dolar sonra boşalır. boşa kürek çekmeyin. bir de yine okuldan öğrenmiş; meb imzalı inek, ileride yusuf eğir'in dediği gibi kravat takmış inek olur.''biz yüce türk milletiyiz, ulu önderin izinde durmadan yürüyeceğiz, bilimin, laikliğin ışığında.. gericiliğe fırsat vermeyeceğiz, türkün türkten başka dostu yok.. çağdaşlık falan fişman..'' robotsunuz oğlum robot. kurmalı saatsiniz.
dağılın ulan felsefeci var burda diyerek sizinle felsefenin gerekliliğini tartışacak seviyeye girmeyecek kadar alçak gönüllü, entrylerdeki saçmalamaları eksilemeyecek kadar da yüce gönüllü olarak susuyorum. çünkü beni sadece kulakları olan duyabilirdi, akılları olanlar da anlayabilirdi.
aristotales descartes sokrates ne düşündüyse düşündü bizene lan bıktım bu daldan.
endüstri toplumu olmanın/olma yolunda ilerlemin doğal sonucudur böyle bir düşünce.

ilk önce, bu toplumda "karşılık" vardır. "bilgi"nin bir karşılığı vardır. biliyorsan bir işe yaraması, bir ürüne dönüşmesi gerekir.

bu toplumun insanları bu yüzden "sevgi"yi yitirmiştir. çünkü sevgi nedensiz ve çıkarsızdır -ki felsefe de "bilgi sevgisi"dir. yani, bir işe yarayıp yaramaması önemli değil, bilgiyi kendisi için sevmektir. oysa "faydacı" insanlar nedensiz sev(e)mezler.

bugünkü anlamda, toplumların gelişmesi için felsefeye ihtiyacı yoktur. gazetelerin satıyor olması için, fabrikaların işliyor olması için, insanların işe gidip gelmesi, kuyrukta beklemesi, kahve içip parasını harcaması için felsefe gerekmez. bunlar zaten mekanik sürecin parçalarıdır ve "karşılık"ları vardır.

böyle bir toplumda düşünen adama "boş düşünüyor" derler. çünkü düşünmeye gerek yoktur. herkesten daha fazla kariyer sitesine üye olmalıdır. olmuyorsa bu adam "deli"dir. ve bu toplum delilerini, üretime katkısı olmadığı için serbest de dolaştırmaz, tımarhaneye tıkar.
(bkz: ismail felsefe yapma)
Felsefe yapmak düşünmektir, demek ki bu sözlükte çok idiot arkadaşlar varmış bunu da görmüş olduk.
liselerde her felsefe sınavından önce öğrencinin aklına gelen önerme.
felsefe yapmak gerçekten o kadar gereksizdir ki hatta gerçekten yasaklanmalıdır ,çünkü bu başlığın ilk entry sinde bile yapılıyor kardeşim.
(bkz: bana felsefe yapma kardeşim)
ahmet arslan'ı hatırlatmış iddiadır. zira bir gün kendisine bir lise öğrencisi bu konuyu sorar "hocam, şu felsefe ne işe yarar ki!" diye. bizimki cevabı yapıştırır: "oğlum, sen ne işe yararsın? demem o ki bir işe yaraması mı bir şeyi kıymetli yapar?"
eğer bir insan maddi açıdan yoksunluk içinde ise elbette felsefe gereksiz duruma düşüyor. siz açlıktan kıvranan bir insana hayatın anlamını, varoluş problemini, ahlak felsefesini anlatamazsınız doğal olarak. bir şeyin anlamını, varlığını, nedenini ve niçinini sorgulamak için öncelikle asgari düzeyde de olsa, insanın doğal ihtiyaçlarının karşılanması gerekir.

antik yunan kuntik yunan diyoruz fakat mesela o büyük düşünürlerin hemen hepsinin köleleri vardı. felsefe belli bir kesime özgü idi. özgürlüğü olmayan insanın düşünmeye vakit ayırması düşünülemezdi. çünkü felsefe 'düşünmeyi düşünmek'ti ve kölelerin buna hakkı ve dahi zamanı yoktu. zamanın şartlarına göre değerlendirirsek, bu büyük düşünürlerin kölelik olgusunu yadırgamaması doğal karşılanabilir.

öte yandan hayat kadar mucizevi bir şeyi anlamaya çalışan, nedeni ve niçini sorgulayan bir sisteme gereksiz demek, en kibar ifadesi ile 'ot' gibi yaşamaktır. yanlış anlaşılmasın, ot gibi yaşamak derken asla bir aşağılama söz konusu değil. bu da bir tercihtir. kimse kimseyi düşünmüyor, sorgulamıyor, eleştirmiyor diye suçlayamaz.
çok doğru önermedir, hatta gerçektir.

nasıl ki duygusu olmayana sevgi, beğenisi olmayana sanat gereksiz ise; düşüncesi olmayana da felsefe gereksizdir.

(bkz: eşek hoşaftan ne anlar)
"kifayetsizlik"le itham edebiliriz; lakin "gereksizlik"le itham etmemeliyiz bence felsefeyi.

kaç binyıl. yazık...
felsefeyi bilmeyenlerin basiretsizce konuşmaları insanı sıkıyor. hele de mercimek beyinlilerin, felsefenin gereksizliği hakkında atıp tutmaları aptallıklarını ifşa ediyor.

felsefi olgunluğa ermeyenlerin takındıkları tutum, ulaşamadığım ciğer mundar hesabı.

felsefenin gereksizliği üzerine değil gerekliliği hakkında düşünmek gerekir. sebebi her türlü ilim ve ilm ;felsefe süzgecinden geçer.
hiçbir doğru yoktur tezinden hareketle doğru olan önermedir.

felsefe dön dolaş aynı noktaya sizi getiren bir şeydir. yani bir arpa yolu boy alamadığınız gibi, kafanıza öyle bit yenikleri de atar ki bir süre sonra kafayı yemeniz içten değildir.

fazla bilgi iyi değildir. ilim haddini bilmektir. ben bu derim kardeşim.
felsefe aslında olduğundan çok gereklidir fakat bizim eğitim sistemindeki öğretimi yanlıştır. insanları hayattan olduğu gibi bundan da soğutmayı başarıyoruz.
Gereksizler, gerekli olmasaydi neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu bilemezdik...
felsefe gereksiz olan tüm şeyleri anlatır ve bu gereksiz şeylerden kurtulmamızı sağlar.

gerekli şeylerin içeriğine de bu sayede ulaşır. yoksa gerek yok felsefe yapmaya.
gerekli olan şey zaten gerektiği için vardır. gerekmediği takdirde gereksiz şeyler devreye girecek ve bizi gereksiz tüm öğelerden sıyıracaktır.

neyse, felsefe yapmıyoruz burda, susun.
felsefe bilimi getirdi.
herhangi bir dine mensup olanların düşüncesi. eğer felsefe olmasaydı insan insan olamazdı, düşünmeyen bir hayvan olurdu. bir de herkes bu düşünceyi savunanlar gibi koyun olurdu.
(bkz: gereğine koyarım felsefeye bir şey olmasın)