bugün

entry'ler (583)

markanisecal com

Doğrusu: http://www.markanisecal.com/

Kesinlikle alışveriş yapılmaması gereken ve bireysel yorumuma göre dolandırıcık amacı ile kurulmuş bir sitedir.

Aldığım ayakkabı yerine elime sipariş ettiğim marka ile uzaktan ve yakından alakası olmayan çakma nike ayakkabısı geçmiştir.

Kısaca söylemek gerekir ise çok pis dolandırıldım lan : (

Benim gibi diğer insanların da mağdur olmasını önlemek adına sözlük bünyesinde de bir başlığın olmasını istedim.

Bugün iade işlemlerim sonuçlanmaz ise, yarın savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacağım. Detayları buradan yazarım.

hayatını tiyatro yapan insan

Vakit onu elinin değdiği yapraklardan kozasına sürüklemişti adeta.

Ağacın önceden planladığı en yüksek yerine ulaşmak bir yere kalsın, güneşin bir daha belki asla değmeyeceği bir kavuğuna kuytulandı. Belki de herkes kelebek olmak için yaratılmamıştı?

Bir rol misali oynadığı hayatı eline alelacele tutuşturulmuş skeçten ibaretti sanki. Atılan adımların onu kendinden daha da uzaklaştırdığı belliydi. Birden yutkundu, sahnenin tüm nesneleri yakasına yapışıp onu boğmak ister gibiydi.

Seyirciler çoktan müdahaleye gerek duymaksızın olan biteni izlemeyi seçmişlerdi. Her biri duygusuz bir ruh olarak ve özenerek girmişti hayat tiyatrosuna. Perdeler açılalı 27 sene olmuş ve koltuklardaki yüzlerden aynı kalan tek bir kişi bile kalmamıştı.

"Belki de rolüme iyi çalışamadım" diye mırıldandı içinden.

"Belki de anlayamadım onu?"

"Lanet olsun, elimde tuttuğum şeyi önceden okumaya bile yeltenmedim ki ben! "

Acaba her hareketi yeni bir hata olmaya mı lanetliydi?

Kalbinin çengellendiği o kişiye arkasını dönüp gitmesi, üzerinde oluşan derin çatlağın her adımda daha da uzamasına neden olması demekti. Oysa soğuk kış günlerinin sıcak battaniyeler ardında korkusuzca savrulduğu, sabah kahvaltılarının dilendiğince uzayıp gittiği, amansız zamanların gönül çemberini sızlatmadığı geçmiş şimdi soğuk yüzünü gösteriyordu.

ve ışıklar kapandı...

rte nin kanser olduğu dedikodusu

@6 (bkz: müteahhit)

izmir de çıplak 1 mayıs protestosu

Şu resimdeki çıplak hanım kızlarımızın iktidarsızlığı istediklerine şahit olmam ile beni derin düşüncelere sevk etmiştir,

görsel

bana bir adet tank verin rusya yı bitireyim

(bkz: Sözlüğü ilkokulluların basması)

(bkz: şu başlığa entry gireni sikeyim)

özdil akademi pegem dershanesi

Özellikle ales programı için bir tanıtım yapıp sitelerinde de bu konu hakkında aşağıdaki gibi şaşalı bir program yayınlamışlardır kendileri:

"ALES - DGS
• 90 saat matematik
• 30 saat Türkçe
• 30 saat mantıksal akıl yürütme
• Toplam 150 saat ders
• Sözel öğrenciler için Matematik etütleri
• Sayısal öğrenciler için Türkçe ve Mantık etütleri
• 140 adet yaprak test
• Konu anlatımlı soru bankası
• 8 deneme sınavı
• Seviyeye uygun homojen sınıflar
ALES PROGRAMI
ALES ve DGS kurslarımız hafta içi ve hafta sonu grupları olmak üzere haftada iki gündür. "

Gel gelelim pratikte programın hiç bir kriterine uyamayan laçka çalışanları ile donatılmış bir eğitim sömürü enstitüsü olmaktan ileri gidememiştir.

Olur da buraya gitmeye yeltenen sözlük üyeleri olur diyerek bir uyarı niteliğinde şunu belirtmeliyim ki; dershanenin önünden bile geçmeyiniz.

Kaynak: http://www.ozdilkurslari.com/ales-dgs.html

dipnot: reklam veya değil, şahsi düşünceniz beni etkilemektedir sayın yazarlar. Şunu tüm içtenliğim ile söylemeliyimdir ki, özellikle ales sınavı için bir hayaliniz var ise, en nihai kararım kendi yararınız için buraya ***gelmemeniz*** yönündedir.

geneben

http://inci.sozlukspot.com/w/geneben/

uzak durun.

internetten telefon sipariş edince hıyar gelmesi

salatalığı yemesi bir nevi ürünü sonradan kabul edip eline geçene rıza olduğunu gösterebilir. üçkağıtçının avukatı olsam bu yoldan giderdim.

türk kızlarının aslında güzel olması

öncelikle güzellik kavramının göreceli olduğunu belirterek bu yazımı hemen aşağıya yazıyorum.

bir çok ülkede bulunup, bir çok ülkeden kız arkadaş edinmiş biri olarak söyleyebilirim ki; türk kızlarının kalbimdeki yeri gerçekten başkadır.

gülüşlerindeki samimilik yüzünüze baharın gelmesini sağlar iken, size sevgi dolu baktığı gözlerindeki o alev ise içinizi sıcak tutar her zaman. kadın olmanın bir gölgesi misali sergiledikleri endam ise hiç beklenmedik anlarda hipnotize edicidir.

eski sevgili

Sıradan bir hikaye.

Sonu belli.

Başı belli.

Hatta ve hatta, attığı her adımının izi sertleşmiş balçık misali zihninde tek tek belli.

Unutulmuşluğun o derin kuyusunda sildiği gözyaşları yağmur misali yüreğine sertçe inmekte.

Geçmiş ise çoktan ellerini boğazına geçirmiş, savunmasız bulduğu avını sindire sindire güçsüzleştiriyor.

"bir bardak çay koysana be usta" diyerek baktı uzanan belli belirsiz dağlara. tepeler yüzlere, ağaçlar umutlara, gece ise onları örten bir yorgana dönüşmekte idi. Bir zamanlar üstünde olduğunu hissettiği insanlar ise şimdi birer yıldız misali ona gülümsüyordu.

"hemmen getiriyorum abi" sesi duyuldu genç elemanın. titrek elleri ile çayı tazeleyip, sigara küllüğünü bıraktı önüne.

Kim bilir kaç kişi çalışıyordu ailesinde. olmayan kast sisteminin 'orta halli aile' denen segmentine bile giremiyordu belki kendisi. Daha yapabilme ihtimali olan hataları yapmamış olan yeni bitme ağaç misali bir genç! Yanında, güneşe doğru koşacağına aksine çoğunlukla dibine kök salıp cüce kalan biri vardı.

bir yudum alıp kalkmak istedi, lakin, ayakları ona çoktan rest çekmeye yeltenmişti bile. onu hatırlamıştı çünkü. oturduğu masanın diğer tarafında beliren silüet böyle bırakılamazdı. kendisini bırakmak çok daha kolay olmuştu halbuki.

o hep içine ukte olan "peki şimdi mutlu musun?" sorusu ve ardından gelen sessizlik...

"biliyor musun, resimlerini hiç atmadım ben. daha doğrusu, atamadım. sana yaptığım onca şeyden sonra kalkıp bana evlenme teklifi ettin. kadınım olmak istedin. bu fedekarlığının yanında kanser olduğumu öğrenip arayıp sormaman bile içimi acıtamadı doğrusu. Aslında, belki azıcıkta olsa içimde yara açmadın değil ama bilirsin işte, ben böyleyim."

yine sessizlik...

reckless man

hukuksal açıdan: benim nickimdeki kişinin mantıksal değerlendirmelerden afaroz edilmiş halidir efenim.

ciddiyim.

edit: common law.

muhabbet kuşlarının içmesi gereken içecekler

öncelikle dışarıdan alınan ve içinde katkı maddesi bulunan meyve suları kuşlar için zararlıdır.

Bunun yanında evde sıkılan ve içindeki asitlik oranı yüksek olan meyvelerin suyu ise seyreltilmeden kuşa verilmesi durumunda kuşun midesini olumsuz etkileyebilir.

Kuşun hastalıklı olması durumunda, hastalığına uygun olan bitkisel içerikli çayların verilmesi iyileşme sürecini kısaltır. Bilgi için: http://www.muhabbetkusu.o...e&Itemid=59tıklayınız

escapetusu

nicki hoşuma giden yazardır.

suriye den kaçanları misafir eden türkiye

suriye konusunda bilgi sahibi olmak isteyen kimselerin akşam gazetesinde yayınlanan hüsnü mahalli'nin köşe yazılarını takip etmelerini öneririm.

Ayrıca suriye'den gelen kişiler ekonomik olarak devletin imkanlarını gerçekten zorlayacaktır. Eğer dikkatli takip ederseniz, bu gelen kişilerin %80'nin herhangi bir çatışmadan kaçmadıkları, aksine Türkiye'deki iş ve yaşam olanaklarının daha iyi olma düşüncesi ile bulundukları yerlerden hareket ettiklerini görürsünüz.

ekşi sözlük çaylak onay sırası

kullanıcı adımı kaybetmem ile beraber yazarlığım olmasına rağmen istediğimde asla giriş yapamadığım site.

güvenlik nedeni ile hem e_mail adresini hem de kullanıcı adını hatırlamayanlara şifrelerini göndermeme gibi saçma sapan bir tutumları söz konusu.

Aynı e-mail adresi ile de yeniden bir üyelik alamamaktasınız.

Çokta s*kimde. Sıra beklemeye değmez diyorum.

türk ordusu nun kırmızı alarma geçmesi

kaynak verin de biz de okuyalım diyerek sövdüğüm başlıktır kendileri.

Orada iki adet resme bakarak kırmızı alarma geçmiş bir Türkiye Cumhuriyeti görmektesiniz arkadaşlar.

(bkz: hayaller)

edit: kaynak istedik ve eksilendik. Her önümüze gelene inanak mı? Bu mudur yani?

sözlük yazarlarının itirafları

Şimdiye kadar yaptığım yurtdışı yüksek lisans (LLM) başvurularından sadece bir kabul alabildim be sözlük.

Sebep olarak not ortalamasının düşük olmasını gösterdiler.

Tek tesellim almış olduğum o bir kabul fakat o da tam olarak istediğim bölüm değil be sözlük.

Aileme bile söylemedim, içimde bir ukte olarak kalacak yaralar mevcut şu an.

Bir insan kendini bu kadar düşmüş hisseder mi be sözlük?

gri adam

Asla ait olamadı bir yere. Yıllarca o taraftan bu tarafa doğru sürüklenerek geçirdi ömrünü nitekim sınırları hep belli idi. Siyah ile beyazın arasında kalan o belirsiz çizgide hissediyordu kendisini. Gri adam. Güldü önce kendi kendine, bu lakabı sevmişti. Sonra derin bir nefes alıp hayallerine geri döndü. Bir tek hayalleri idi onu yaşatan ve içini dinç tutan.
Dışı ise bakımsız bir sokak köpeğini andırıyordu.

Yeniden aldı kendisi gibi gri renkte olan chrome kaplama zipposunu eline. Son bir defa daha dedi ve tutuşturdu ağzında ince belli bir sigara. Bu seferkisi sondu, ama o da biliyordu sonların hep beklenmedik zamanlarda olduğunu. Son demek ulaşılamaz ve geri döndürülemez demekti. Bu son olamazdı çünkü yarın yine aynısını yapacak kudreti vardı.

Güldü yine. Sadece güldü. Onun içinden geçenleri nadir bir kaç kişi bilirdi. Fakat kendi iç dünyasında kimsenin ulaşamayacağı yerlerin sayısı ise oldukça fazla idi. Yüzünü gören biri ise kendisinin yıllarca neşesinden hiç bir şey kaybetmediği hissini verirdi. Ama yıllar ona çok şey kaybettirmişti.

Gri idi işte; hayatı boyunca karşılaştığı insanlar gibi, işi gibi, yaşamı gibi, kendisi gibi.

edit: Yazar burada kendinden bahsetmiş.

türk ün uzayla imtihanı

uzay gemisinde kullanılan ön cephe camlarının hayvan kadar genişlikte ve köşeli olmaları türkler'in dizi gereği aslında cam teknolojisinde yeni bir çağ açtığını göstermektedir.

Dizinin komik bulduğum tek yanı bu cam mevzusu oldu arkadaş. Yani cam deyip geçmeyin; o kadar basınçtan, sürtünmeden, durmak bilmeyen ısı farkından etkilenmeyip dimdik duruyor ayakta. Bizzat ayakta alkışladım desem yeridir.

Deli miyim neyim.

devletini zengin eden unutkan vatandaşlar

Sanarsın sistem bedava işliyor dedirten bir önermedir.

O devleti zengin edenden çok tam askine kullanan olduğunu unutmamak gerekir.