bugün

Amerikalıların bizi şaşırtmadığı bir klişedir.
Bir ses duyulunca kaçmak yerine, sese doğru yönelmek.
boğa boku yani bull shit diye küfür etmeleri.
kötü araba kullananlara "hey ahbap, ehliyeti stevie wonder'dan mı aldın" diye sorulması. niye ray charles'ın adı geçmez, sadece a2 ehliyeti mi verir kendisi?
Yapıldığı malzeme tahta olmasına rağmen kurşun geçirmeyen masalar.
Her filmde mutlaka kilisenin olduğu bir sahne olması.
pilotun öldüğü uçakta, geride kalanlardan birinin kule ile konuşarak uçağı rahatlıkla indirebilmesi.
dünyanın başına gelen her felaketin amerika'da başlaması.
çatışma filmlerinde biri koşarken arkasında alev topu yükselmekte. nedense hep öyle oluyor. sonrasında da sanki alev topu onlara çarpmış gibi yere kapaklanıyorlar. ilginç.
havalandırma sistemleri bir binadaki en iyi saklanma yerleridir. hiç kimse oraya saklandığınızı tahmin edemez ve bütün binayı rahatlıkla
dolaşabilirsiniz.
çirkin bir kız birden bir sinema yıldızına veya okul balosundaki güzellik yarışmasında birinciye dönüşebilir. tek yapması gereken gözlüklerini çıkarmak ve biraz da saçları dağıtmak.
güzel bir kız bir anda vampire, hortlağa dünya dışı bi canlıya dönüşür ve erkek arkadaşını yer.
filmin en alakasız sahnesinde bir anda amerikan bayrağının gözükmesi. dikkat edin tüm hollywood filmlerinde mutlaka bir şekilde amerikan bayrağı vardır. biz de olsa pis kafatasçılar, kaka faşistler denir. bu da bizim saçmalıklarımızdandır.
Oraya gidenin birdaha asla geri dönmemesi.
otobanın ortasına atlayan ve muhtemelen suçlu kovalayan bir polisin trafiğin altını üstüne getirmesi, bir araç durdurması, araca kimliğini gösterip el koyması, araç sahibinin mal mal bakması, arkadan son sürat gelen araçların hemen hepsinin el freni ile afili bir yan duruş sergilemesi gibi saçmalıklardır.
yazılanların alıntı olduğunu belirtme zorunluluğu bu sözlükte yok sanırım.

neyse;

- her zaman tehlikeli yere koşan ve problem yaratan salak bir çocuk vardır.
- esas oğlanı takip etmeyen bencil adam her zaman ölür
- ne kadar hızlı koşarsanız koşun aksak ayaklı zombi size yetişir.
nedense bütün uzaylılar insan ırkından gelişmişdir. her zaman insanlara saldırırlar ve genelde insanlar bala göte kazanırlar... neden bir gün de insanlar enerji kaynağı aramak için marslı yeşil yaratıklara saldırmıyor acaba? veya neden amerika ka-fa-1500 gezegenine adalet getirmek için kötü kalpli uzaylı lidere sabaş açmıyor???
amerikan filmlerindeki saçmalık aslında hiçbirşeyin saçmalık olmadığını ısrarla savunmasıdır. ne yazarsa yazsınlar bize " adamlar film yapıyo abi" dedirtebilmeyi başarıyorlar.
eminem'in bulunduğu 8 mile filminde, eminemin arabasındaki zencinin diğer zenciye tupac'ın en iyi olduğunu anlatması, onu övmesi, diğer bir zencinin de onu haklı bulması.
amerikanın dünyanın tamamıymış gibi gösterilmesi ve dünyayı kurtaranların hep onlardan bir kahraman olması ve dünyayı kurtarma yöntemlerinin de çok saçma olması (bkz: armageddon)
her filmin sonunda amerikan bayrağının gösterilmesi. film mi yoksa başka bir şey mi belli değil.
hararetli bir kavgaya tutuşan iki adam varsa, bu kavga sahnesi mutlaka camları geniş bir binada çekilir, çünkü birazdan kamera dış cepheden çekecek ve kavga edenlerden biri veya ikisi camdan dışarı fırlayacaktır. ööö geldi artık.
dünyayı amerika'nın kurtarması, hiç bıkmazlar amına koyim.
bir, diş fırçalama sahnesinin olması.
rezil oldukları savaşları kazanmışlar gibi göstermeleridir.
tarihi yeniden yazma çabalarıdır efendim.
(bkz: vietnam)- (bkz: bir zamanlar askerdik)* *
dişini fırçayalan hiç kimsenin ağzını çalkalamaması, tükürüp çıkıyor ibneler. ulan bi çalkala ağzını.