social network ve the kings speech gibi uyarlama yani daha önce yaşanmış bir olaydan yola çıkarak yüzde ellisi gerçek gerisi kurgu bir senaryonun en iyi senaryo seçilmesini anlamlandıramıyorum bir türlü, en iyi senaryo inception'a ya da black swan'a verilmeliydi, adamlar sıfırdan bir öykü yaratıyorlar asıl senaristlik budur.
coşkudan yoksun geçen ödül törenidir ne yazık ki. hoş, bu adaylar açıklandığında, ya da genel olarak seneye baktığımızda zaten salonda roberto benigni misali coşku yaratacak birisini beklemiyorduk ama bir heyecanlandırma çabası dahi göremedik. steven spielberg o kaybedenleri de onore eden şık kapanışı yapmasa, inside job ve -özellikle- hævnen sürprizi, ya da biutiful' un hayalkırıklığı mı desek, olmasa izlenmese de olur kıvamında geçmiştir. the social network ile black swan' ın arasından sıyrılan the king's speech ise -küçük çapta- damga vurmuştur.

ekleme: "benigni misali coşku" için açıklama : http://www.youtube.com/watch?v=8cTR6fk8frs&feature=channel
her şeyden önce çok kötü bir sunuculuk vardı törende. gerçekten sönüktü. en iyi film oskarının the social network'e verilmemesi çok büyük bir hataydı. film her açıdan, diğer adaylara göre üstündü. elbette bir başyapıt muhteşem bir şey değildi ama kurgusu, diyalogları, anlatımı, senaryosu, görüntüler.. bir bütün olarak network hepsinden iyiyidi.
christopher nolan'ın akademinin zeka seviyesine göre film çekmesi gerektiğini birkez daha gözler önüne seren tören.
ulan hadi en iyi filmi vermedin.Inception her türlü senaryo oscar ını almalıydı.
en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödülleri' nin zaten the king' s speech' e gideceği belliydi. en iyi film konusunda the social network ile the king' s speech yarışıyordu. en iyi yöneymen ve en iyi oyuncu the king' s speech ise en iyi filmin de o olması kaçınılmazdı.
hayalciler inception' a en iyi filmin gitmesini, david fincher gibi gerçekten usta bir yönetmene de fırsat bulunmuşken oscar verilmesini istiyorlardı lakin akademi böyle şeyleri pek sevmiyor ve yapmıyor. kendi adıma, her ne kadar bir nolan hayranı olsam da ve inception' un sinemaya büyük bir yenilik getirdiğini düşünsem de, the king' s speech gibi klasik sinema örneğinin ödüllendirilmesine çok sevindim.
her seneki gibi saçmalamış ödül töreni.
yahudilerden gecilmeyen holivuud dunyasinin butun yahudileri hakli haksiz odule bogdugu gece. el insaf.

yurovizyon tadi almayan beri gelsin.
"yıllardır hakkı yenen yönetmene* en kötü filmiyle* de olsa ödülünü verip, yaptığımız ayıbı temizleyelim" hastalığına yakalanmayan ve gece gece bizleri sinir harbine sokmayan akademiye teşekkürler. ödüller genel olarak beni sevindirmiş olup, gece istenmese de beklenildiği üzere social network ün gecesi değil; herkesin istediği ve yine beklenildiği üzere king's speech in gecesi olmuştur.
abartılı, lüks bir şov olmakla beraber ekran başındakiler için eğlenceli bir törendir oscar. bu sene o kadar eğlenceli geçmediyse de sabaha kadar bekledik baba ödülleri kimlerin kazanacağını.

kırmızı halıdaki şıklardan ve rüküşlerden bahsedeyim biraz. natalie portman harika bir elbise ve renk seçmişti, çok zarifti. ayak parmakları çirkin yalnız. görsel

cate blanchett'in farklı elbisesi ortasındaki büyük, düzgün yuvarlak ve yakasındaki sarı kısımlar dışında fevkaladeydi. görsel

michelle williams çok cool gözüküyordu. görsel

melissa leo çok zarifti, tanıyamadım resmen. görsel

dekoltesi güzel olmayan kadınların dekolte açması çok itici gözüküyor. mila kunis'in elbisesi ve dekoltesi harikaydı. görsel

jennifer lawrence'ın görünümünden genel olarak hoşlanmadım, şuh bir havası vardı. elbisesin kumaşına bayıldım ama. görsel

scarlett johansson'un saçları çok kötüydü. elbisesi çok şıktı. görsel

helen mirren'in şık ve zarif görünmediği bir tören görmedim. yine çok hoştu. görsel

erkeklerde robert downey jr.'ın beyaz kravatı hoş olmasa da kendi yine çok yakışıklıydı. görsel

hugh jackman yine çok karizmatikti. smokin çok yakışıyor bu adama. görsel

colin firth çok yakışıklı görünüyordu. yalnız fotoğrafta vedat milor'a benzemiş. görsel

russell brand'ın takım elbisesi tarzına uymuştu. görsel

yiğidim james de hoştu elbette. görsel

ödüllerle ilgili söyleyeceğim pek bir şey yok. herkes christopher nolan için üzülüyor, ben danny boyle için üzüldüm hem senaryoyu alamadığı hem de yönetmene aday gösterilmediği için. a.r.rahman'ın da ödülü hakettiğini düşünüyordum. keza james franco'nun da. düşündüm de, ben bildiğin 127 hours için üzgünüm. christian bale teselli ödülümüz olsun, ne yapalım artık.
en iyi özgün seneryo ödülünü inception yerine social network e verdikleri an, ulan bu ödülleri nerelerinden değerlendiriyorlar diye içimden geçirdiğim ödül törenidir.
Charlie Chaplin,Alfred Hitchcock, Christopher Nolan, Quentin Tarantino, David Fincher, Tim Burton, Ridley Scott, Frank Darabont, Orson Welles, Sergio Leone, Darren Aronofsky, Sidney Lumet,Michael Mann, Guy Ritchie, Roberto Benigni,Brian de Palma, Terry Gilliam, Alejandro Gonzalez Inarritu, Federico Fellini, Ingmar Bergman gibi yönetmenlerin hiçbirinin şimdiye kadar en iyi yönetmen ödülünü alamadığı ödül törenlerinin 83.sü.

Bir düşününce e kim kaldı lan ??
simdiye kadar * ödül almak icin sahneye cikan en genc kisiye yer veren odul toreni. *
"inception zaaa xd" demek istediğim sonuçlardır. ama bence ödüller hakedildiği yerlere gitti. zoraki kral tamamiyle yönetmiş geceyi.
aynı gün ve saatte çeliktepede alternatifi düzenlenen gecedir. (bkz: alternatif oscar ödülleri gecesi).
robert zemeckis, martin scorsese, james cameron, peter jackson, roman polanski, coen kardeşler, francis ford coppola, mel gibson, john ford, woody allen, oliver stone, steven spielberg, steven soderbergh gibi yönetmenlerin kazandığı ödüldür. bu sene de Tom Hooper pek çok eleştirmenin görüşüne göre de sonuna kadar hak ederek kazanmıştır.

tabii ki tek başına bir sinema kriteri değildir oscar ve olamaz da. yani bir filmin ya da yönetmenin oscar alamamış olması onun yeteri kadar iyi olmadığı anlamına gelmez. tersten düşünüldüğünde de oscar kazanmış olması bir filmin kesinlikle çok iyi olduğunu göstermez. ancak oscar sinema dünyasının en prestijli ödülüdür. ayrı bir havası, ayrı bir kültürü vardır ve en önemli sinema şovudur. sinemayı bu kadar popüler yapan en önemli unsurlardan biridir, bir sinema şölenidir.
ikili ilşkiler, kulisler, küçük hesaplar ve şans gibi faktörler elbetteki bu prestijli ödülün verilmesinde etkilidir. örneğin johnny depp yıllarca akademi tarafından dışlanmış; tam kabul edilmişken ve ödülü alacak performansı da sergilemişken* şans eseri o sene sean penn de sinema kariyerinin en iyi performanslarından biriyle depp' in karşısına çıkmış ve ödülü almıştır.
yani demek istediğim oscar öyle b.k atılacak, önemsenmeyecek bir olay değildir; aksine çok önemlidir. bir filmin oscar almaması o filme önyargıyla yaklaşmayı elbetteki gerektirmez ancak bir filmin oscar alması o filme semptai ile yaklaşmayı kesinlikle gerektirir.
en iyi film adaylarında "aşk tesadüfleri sever" filminin olmaması nedeniyle büyük hayalkırıklığına uğratmış törendir. ayrıca en iyi erkek oyuncu ödülünü de mehmet günsür almalıydı. sonra oscar'ına bakıp şöyle demeliydi : "sen şimdiye kadar nerelerdeydin?" ...

hem ne anlarlar canım amerikalılar film yapmaktan. bizim özcan'ımız, mahsun'umuz varken.
thank, thank, thank, ...

hiç zevkli bir ödül töreni görmedim, ismi açıklanan kişi geliyor sırasıyla teşekkürleri yağdırıyor gidiyor. o mükemmel sahneyi daha verimli kullanabilirlerdi.

edit: tabi zevkli bir ödül töreni görmedim derim, Rosario Dawson>Paul Rudd>eva mendes zincirleme taciz olayını kaçırmışım.
oscar jurisinin david fincher a hala bir ödül borçlu olduğunu düşünmekteyim. fight club ile en iyi yönetmen ödülünü zaten fincher almalıydı, the social network her ne kadar, bana göre, vasat bir film olsa da bu kez ödül finchera verilmeliydi.

aslında bu durumu şöyle de açıklayabilirim. hakem hatalı bir karar verir ve yüzde yüz penaltılık pozisyonu es geçer. penaltıyı vermez, maç boyunca bunu içine atar. penaltıyla alakası olmayan bir pozisyonda, hala bir önceki pozisyonda kaldığından daat çalar düdüğü. kendini affettirmektir amacı.oscar jurisi de, es geçtiği finchera ödülü verip kendini affettirmeliydi.

(bkz: hayat fena halde futbola benzer)

ayrıca, helena bonham carter ın da ödül almasını bekliyordum, alamadı. buradan ona sesleniyorum:
takma kafana helena, daha nice johnny deppli, tim burtonlı filmlerin olacak. elbet bir ödül senin de payına düşer, canım benim.
gayet başarı ile sonuçlarını bildiğim törenler ki çoğunluk da bilmiştir çünkü fazla süpriz olmadı. the king's speech sinematografik olarak çok güzel ve etkileyici bir film. beni en çok etkileyen tarafı bu kadar düz ve sığ bir konudan müthiş derinlikli, yan hikayeleri bile dolu dolu olan, diyalogları ve oyunculukları muhteşem bir film çıkartılması. işte sinemada budur. oscar doğru yere gitti yani, benim de oyum olsa kendisine kullanırdım. ana dallar genellikle adildi ama bu sene de diğer dallarda eyyamcılık yaptı akademi. genel olarak da vasat bir organizasyon ve sunuş vardı. gerçi böylesi daha iyi, fazla cilalanmasın oscar ödülleri. bitti gitti işte, hayat gibi. artık 84üncüsüne bakacağız ömrümüz yeterse.
daha önce de bahsettiğim gibi oscar' da şans faktörü de önemlidir. pek çok kişi david fincher' ın oscarı hak ettiğini ancak bu zamana kadar verilmediğini dolayısıyla bu sene -geçmişte daha iyi filmleri olmasına rağmen- oscar alması gerektiğini söylüyordu. neyse ki akademi böyle düşünmedi ve telafi ödülü vermek yerine, ödülü hak edene verdi.
bu entrynin ilk cümlesinde anlatmak istediğime gelince; 2000' de fight club ile david' in karşısına öyle filmler çıktı ki kimse david neden oscar almadı diyemez ama o sene aday olmaması eleştirilebilir tabii.

2000 yılında oscar adayları(yönetmen);
american beauty: sam mendes
being john malkovich: spike jonze
the cider house rules: lasse hallström
the insider: michael mann
the sixth sense: m. night shyamala

kazanan da tabii ki o sene oscara damga vuran american beauty ve sam mendes oldu. şimdi kim diyebilir sam mendes hak etmedi diye?
inception'ın ne kadar basit bir film olduğunu bize bir kez daha göstermiş törendir. kurgu, senaryo, yönetmen, film gibi ödülleri alamamıştır. aldığı ödüller sesti, efektti falan. sadece sesle, efektle mi film oluyormuş nolan sorarım sana? yaptığın memento'da ses, efekt falan yok ama inception'a fark atar.
Darren Aronofsky ve black swan filmine haksızlık edildiğini düşündüğüm tören.
Russel Brand ve Justin Timberlake'in anneleriyle katıldıkları ödül törenidir.
c. bale'ye verilen ödül dışında hiç tatmin etmemiştir. kodumunun yavşakları her yıl
inception gibi film izliyor sanki ya !!!
inception a yazık olan tören. ama christian bale in ödül alması sevindirmiştir.