bugün
- icardi1905 silik olsun kampanyası35
- icardi190516
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak12
- türkiyede çok abartılan arabalar21
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması10
- evlilik15
- erkeğe ne hediye alınır15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- ideal duş alma sıklığı12
- anın görüntüsü19
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan18
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
entry'ler (98)
Kediler Nasıl Ölür ?
Her şey bir akşam geç saatte eve gelip kapıyı açtığınızda başlar.
Daha doğrusu kapıyı açmadan.
O akşam belki de ilk defa o tanıdık miyavlamayı işitmezsiniz. Anahtarı çevirirken, içerdeki sessizlik içinize hüzünlü bir tenhalığı bırakıp geçer.
Sanki bir çizik atar. içinize bir kuşku, ne bileyim anlamını çok sonraları çıkaracağınız bir korku bırakır.
Yanılmamışsınızdır. Kapıyı açtığınızda, o kapkara tüyleri, tüylerin içinden bakan o tanıdık cıvıltılı gözleri göremezsiniz.
Anahtar elinizdeyken, -Kedi- diye seslenirsiniz.
On beş yıl boyunca her -Kedi- deyişinizde koşarak size gelen, cıvıltılı miyavlamalar çıkaran, kuyruğunu hiç bitmeyen mutluluk ritimleriyle sallayan o aile ferdinden yine ses gelmez.
Bir daha, bir daha seslenirsiniz. Zaman zaman yaptığı kaprislerden biri diye düşünürsünüz.
Hayır… Bir tuhaflık vardır. Daha doğrusu sessizliğin dili, size iyi gitmeyen bir şeylerin kötü haberini vermeye başlar.
Kediniz artık hastadır. Hem de yaşlı bir hasta.
Geceleri tuhaf ve acılı miyavlamalarla uyanırsınız. Arkasından kusmalar gelir. En sevdiği yiyecekleri önüne koyarsınız. Başını okşayarak yemesine yardımcı olmak istersiniz.
Nafile…
Ve sessiz günler başlar. Miyavlamayan kedinin suskun bekleyiş günleri.
Geceler zorlaşır.
işte öyle günlerden birinde kedinizin dolapların altına, karanlık kuytulara, evin dışına kaçmaya çalıştığını fark edersiniz.
Kondurmak istemeseniz de, kediniz artık ölüme hazırlanmaktadır. Aranızda son mücadele başlar.
O kuytulara kaçmak ister, siz ise onu daha çok yatağınıza almaya çalışırsınız…
Ve artık ona serum verdiğiniz bir günün akşamında, o çaresiz gözlerdeki ışık iyice sönmeye başlar.
Onu o gece yanınıza yatağa alırsınız.
-Kedi- diye seslendiğinizde, zorla başını kaldırıp size bakar. iyice küçülmüş yüzünde yine de o tanıdık ifadeyi yakalarsınız.
Sabaha karşı uyandığınızda, onu yataktan atlamaya çalışırken bulursunuz. Daha doğrusu düşmeye…
Kucağınıza alıp aşağıya indirir, büyük bir ihtimamla her zamanki yerine yatırırsınız.
Ardından derin bir uykuya dalar. ‘‘Kedi’’ diye seslenirsiniz. Kafası kalkmaz. Sadece kuyruğunu çok hafifçe sallayıp içgüdüsel bir cevap verir.
-Miyav- sesini işitemezsiniz. Çünkü bütün gücünü, son andaki -elveda miyavlamasına- ayırmıştır.
Kucağınıza alırsınız. Hafif dokunuşlarla başını okşarsınız, okşarsınız. Tıpkı 15 yıldır yaptığınız gibi zamanı durdurmaya çalışırsınız.
Nefes alıp verişleri hafiflemeye başlar.
Sonunda çok derinden, uzaklardan gelen üç küçük miyavlama işitirsiniz.
işte o elveda miyavlamasıdır!
Vakur ve sessiz veda miyavlamaları ile sizi bırakıp giderler
Her şey bir akşam geç saatte eve gelip kapıyı açtığınızda başlar.
Daha doğrusu kapıyı açmadan.
O akşam belki de ilk defa o tanıdık miyavlamayı işitmezsiniz. Anahtarı çevirirken, içerdeki sessizlik içinize hüzünlü bir tenhalığı bırakıp geçer.
Sanki bir çizik atar. içinize bir kuşku, ne bileyim anlamını çok sonraları çıkaracağınız bir korku bırakır.
Yanılmamışsınızdır. Kapıyı açtığınızda, o kapkara tüyleri, tüylerin içinden bakan o tanıdık cıvıltılı gözleri göremezsiniz.
Anahtar elinizdeyken, -Kedi- diye seslenirsiniz.
On beş yıl boyunca her -Kedi- deyişinizde koşarak size gelen, cıvıltılı miyavlamalar çıkaran, kuyruğunu hiç bitmeyen mutluluk ritimleriyle sallayan o aile ferdinden yine ses gelmez.
Bir daha, bir daha seslenirsiniz. Zaman zaman yaptığı kaprislerden biri diye düşünürsünüz.
Hayır… Bir tuhaflık vardır. Daha doğrusu sessizliğin dili, size iyi gitmeyen bir şeylerin kötü haberini vermeye başlar.
Kediniz artık hastadır. Hem de yaşlı bir hasta.
Geceleri tuhaf ve acılı miyavlamalarla uyanırsınız. Arkasından kusmalar gelir. En sevdiği yiyecekleri önüne koyarsınız. Başını okşayarak yemesine yardımcı olmak istersiniz.
Nafile…
Ve sessiz günler başlar. Miyavlamayan kedinin suskun bekleyiş günleri.
Geceler zorlaşır.
işte öyle günlerden birinde kedinizin dolapların altına, karanlık kuytulara, evin dışına kaçmaya çalıştığını fark edersiniz.
Kondurmak istemeseniz de, kediniz artık ölüme hazırlanmaktadır. Aranızda son mücadele başlar.
O kuytulara kaçmak ister, siz ise onu daha çok yatağınıza almaya çalışırsınız…
Ve artık ona serum verdiğiniz bir günün akşamında, o çaresiz gözlerdeki ışık iyice sönmeye başlar.
Onu o gece yanınıza yatağa alırsınız.
-Kedi- diye seslendiğinizde, zorla başını kaldırıp size bakar. iyice küçülmüş yüzünde yine de o tanıdık ifadeyi yakalarsınız.
Sabaha karşı uyandığınızda, onu yataktan atlamaya çalışırken bulursunuz. Daha doğrusu düşmeye…
Kucağınıza alıp aşağıya indirir, büyük bir ihtimamla her zamanki yerine yatırırsınız.
Ardından derin bir uykuya dalar. ‘‘Kedi’’ diye seslenirsiniz. Kafası kalkmaz. Sadece kuyruğunu çok hafifçe sallayıp içgüdüsel bir cevap verir.
-Miyav- sesini işitemezsiniz. Çünkü bütün gücünü, son andaki -elveda miyavlamasına- ayırmıştır.
Kucağınıza alırsınız. Hafif dokunuşlarla başını okşarsınız, okşarsınız. Tıpkı 15 yıldır yaptığınız gibi zamanı durdurmaya çalışırsınız.
Nefes alıp verişleri hafiflemeye başlar.
Sonunda çok derinden, uzaklardan gelen üç küçük miyavlama işitirsiniz.
işte o elveda miyavlamasıdır!
Vakur ve sessiz veda miyavlamaları ile sizi bırakıp giderler
sol frame'de görünce allahuekber! diye bağırdığım queen şarkısıdır. Senfoni rock - hard rock - alternative rock - heavy metal tarzlarını barındırır. Solosu can alıcıdır.
mesaj çok güzel gelsene.
main riff'in twin kick'lerini in waves'e benzettiğim şarkı. brutalden uzak olsa da gayet sağlam bir parçadır.
Matt heafy'nin vibrato tekniği ve clean vokali öne çıkmıştır. Klibinin görüntü kalitesi iyi olsa konu pek sağlam olmamıştır. Ha bir de setlistlerini paylaşmışlar.
starbucks'larda bok mu var deyip evde kendi soğuk kahvesini yapmak isteyen bünyenin karşılaştığı sorun.
eldeki malzemeler
1 paket bitter çikolata
süt
nescafe gold/3'ü birarada sade/3'ü bir arada lattedir.
şu gariban yazarı yazın köpeköldüren sıcaklarından korumak isteyen, buzlu kahve tarifini bilen bir hayırseverin aydınlatmasını isterim.
eldeki malzemeler
1 paket bitter çikolata
süt
nescafe gold/3'ü birarada sade/3'ü bir arada lattedir.
şu gariban yazarı yazın köpeköldüren sıcaklarından korumak isteyen, buzlu kahve tarifini bilen bir hayırseverin aydınlatmasını isterim.
(bkz: nick kardeşliği) hiçbir fikrim yok kardeşim.
kill the king
the king is dead long live the king.
megadeth - kill the king
the king is dead long live the king.
megadeth - kill the king
oğlancı sandığı axl rose'la kavga etmesine sebep olmuştur.
livays olarak okunur.
yaran olaydır.
şivanperver.
berkay, poyraz, göktuğ.
aşağıdaki gibidir.
511 ms: 1 1.90
512 ms: 2 1.20
516 ms: 1 alt 3.63
503 ms: 0 3.00 (bu maçtan yatacak)
9.73 oran
511 ms: 1 1.90
512 ms: 2 1.20
516 ms: 1 alt 3.63
503 ms: 0 3.00 (bu maçtan yatacak)
9.73 oran
orospu çocukluğudur.
Kafkas. Ahıska Türk'üyüm.
Isınan hava yükselir götü kalkar dünyaya zararlıdır.
http://www.twitter.com/metaliseviyorum
Günlerdir tweetlerini keyifle okumama rağmen troll olup olmadığını henüz çözemedim. müziği kullanarak popüler olmaya çalışan insan çok ancak bu onlardan mı bilinmez. Twitler bu şekilde giderse memet ali gibi patlar bu hesap. troll değilse gerçekten vay haline. evet hepimiz bu aşamaya gelirken poserlıktan geçtik ancak bu kadar ağır da yaşamadık..
not: reklam amaçlı değildir facebook'ta 18 bin beğenili "mayıstaki nirvana konseri" sayfası paylaştığı için dikkatimi çekti..
http://m.imgur.com/5e5havc bir twiti
arkadaşlar tahminimce trollemeye çalışmış ancak bunları beyinsiz bir pale kızımızın yazma ihtimali de yüksek.
Günlerdir tweetlerini keyifle okumama rağmen troll olup olmadığını henüz çözemedim. müziği kullanarak popüler olmaya çalışan insan çok ancak bu onlardan mı bilinmez. Twitler bu şekilde giderse memet ali gibi patlar bu hesap. troll değilse gerçekten vay haline. evet hepimiz bu aşamaya gelirken poserlıktan geçtik ancak bu kadar ağır da yaşamadık..
not: reklam amaçlı değildir facebook'ta 18 bin beğenili "mayıstaki nirvana konseri" sayfası paylaştığı için dikkatimi çekti..
http://m.imgur.com/5e5havc bir twiti
arkadaşlar tahminimce trollemeye çalışmış ancak bunları beyinsiz bir pale kızımızın yazma ihtimali de yüksek.
hadi ya pek zor olmamalı.
Barça'da kendini ülkücü olarak tanıtması ve çinli diye takım arkadaşlarını toplayıp neymar'ı dövmesi sonucu gülmekten öleceğim durum.