bugün
- sözlüğün 18 yaş altına hitap etmesi10
- kendini esmer sanarken birden sarışın olan kız20
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye22
- mokv nerede13
- sırrı süreyya önder26
- iyi geceler10
- stanley termos olmazsa ben pikniğe gitmem10
- nihal atsız türkçülüğü vs atatürk türkçülüğü13
- 3 mayıs türkçüler günü15
- bir ilişkinin kısa sürme sebebi11
- diyanetten skandal cuma hutbesi17
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri30
- akrep burcuyum soruları alayım9
- akp belediyelerinin hiç yolsuzluk yapmaması29
- anın görüntüsü13
- 3 mayıs 2025 galatasaray sivasspor maçı16
- kemalist erkekler gizli eşcinsel midir13
- akp ve chp'nin birbirinden farkı olmaması10
- uludağ sözlük zirvesi32
- tas kafa saç modeli10
- koltukta uyumak12
- garanti bankası12
- 9 yaşındaki felçli çocuğa yoğun bakımda tecavüz25
- cin görünce yapılması gerekenler23
- ekrem imamoğlu10
- otizmliye cennet garanti mi15
- 80 yaşında olmak11
- aykolik'in gönüllerin yetkilisi olması9
- ülkemde başı açık kadın istemiyorum15
- muhalifler neye muhalifler9
- müge anlı mı esra erol mu9
- piyasadaki en adam gibi sigaranın rothmans olması13
- faiz yemenin wow haram olması11
- kemalizm9
- masklavinin bu aralar çok gergin olması32
- vampirov'a sorular17
- küresel nerde yahu9
- eski bir anı hatırlamak15
- tayyip erdoğanın türkiyeyi fetöden kurtarması20
- ölüm10
- bunlar çürük bunlar sürtük diyen cumhurbaşkanı9
- mühendis erkekler16
- true nun çaylak olması9
- 2 yaşındaki bebek öldüresiye dövüldü20
- gelmiş geçmiş en güzel türk kadın oyuncu12
- 1 mayıs işçi bayramı20
- reis dünya lideridir10


entry'ler (1)
Yahudiler, kendilerinin özel bir millet olduğuna inandıkları için, dini referanslar söz konusu olduğunda da yalnız kendilerini düşünürler. Bunun “peygamberlerin çoğunlukla kendilerine gelmesi, onların Hz. ibrahim’in soyundan gelmeleri” gibi faktörler yanında, tarihleri boyunca hep başka milletlerden hep gülle-i tahkir ve sille-i tedip gördükleri için onlara karşı daima teyakkuz halinde bulunmuş, düşmanca bakmış ve şeref namına olan her şeyi kendilerine mal etme alışkanlığını kazanmışlardır.
Bu yüzdendir ki, Arapların medar-ı iftiharları olan Kâbe gibi bir mabedin, üstelik Hz. ibrahim gibi Yahudilerin de dedesi olan bir peygamberin inşa ettiği bir tevhid simgesinin şöhret bulmasını hiç, ama hiç istememişlerdir.
Bir kısım çağdaş Yahudilerin Hz. ismail’in Mekke’ye hiç uğramadığını, hatta onun Arapların dedesi olmadığına dair saçma iddialarda bulunmaları da bu söylediklerimizin doğruluğunun göstergesidir.
- "Milli ilah, milli din" anlayışını benimseyen Yahudilerin, Kâbe gibi Araplara mal olmuş ibrahimi bir mabetten söz etmeleri beklenemez.
- Hıristiyanların fanatikleri de Yahudi ideolojisini benimsemişlerdir. Onlar da Kitab-ı mukaddesin yegâne bir semavi kitap olduğunu kabul ederek bunu da iki ehl-i kitaba tahsis ettikleri için, dini simgesel değeri olan Kâbe’nin asıl tarihi arka palanının ön plana çıkmasına izin vermemişlerdir.
- Özellikle, Müslümanların Kudüs kıblesini terk edip Kâbe'ye yönelmeleri bu her iki Ehl-ikitabı oldukça kızdırmış ve Kâbe'ye karşı özel bir nefret uyandırmıştır. Bunların bu düşmanlıklarını, bu nefretin bir tezahürü olan “Fil” vakasından anlamak mümkündür.
Önce şunu belirtelim ki, Kur’an’a ters düşen her ifade yanlıştır. Çünkü, Kur’an baştan sona Allah’ın kelamıdır. Ondan asla yanlış bir bilgi olmaz. Yeter ki yanlış tevil ve yorumlar olmasın..
Dolayısıyla, Yahudilerin ve Hristiyanların bu iki peygambere “kral” demeleri kesin bir yanlıştır.
- Aslında, Yahudiler de Hz. Davud’un Zeburun’a, Hz. Suleyman’ın Emsallerine inanırlar ve bunları Kitab-ı Mukaddese de almışlardır. Bu husus tek başına onların da bu iki zatın peygamber olduklarına inandıklarını göstermektedir.
- Ancak Yahudiler, hayatları boyunca hep ezildikleri için, bu ezikliğin verdiği aşağılık psikolojisinden ötürü, din ekseninde hayat sürmelerine rağmen, dünyevileşmiş ve dünya saltanatına büyük önem vermişlerdir.
Bu sebeple, hem peygamber hem de bulundukları memleketin reisi olmaları haysiyetiyle bu iki peygambere “kral” unvanını kullanmayı tercih etmişlerdir. Yani dünyaya ait güçlerini, dine ait güçlerinden üstün gördükleri için kral unvanını tercih etmişlerdir.
ilk cevabımızda da dediğimiz gibi, Hristiyanlar zaten Yahudi kültürüyle beslenmiştir.
Bu yüzdendir ki, Arapların medar-ı iftiharları olan Kâbe gibi bir mabedin, üstelik Hz. ibrahim gibi Yahudilerin de dedesi olan bir peygamberin inşa ettiği bir tevhid simgesinin şöhret bulmasını hiç, ama hiç istememişlerdir.
Bir kısım çağdaş Yahudilerin Hz. ismail’in Mekke’ye hiç uğramadığını, hatta onun Arapların dedesi olmadığına dair saçma iddialarda bulunmaları da bu söylediklerimizin doğruluğunun göstergesidir.
- "Milli ilah, milli din" anlayışını benimseyen Yahudilerin, Kâbe gibi Araplara mal olmuş ibrahimi bir mabetten söz etmeleri beklenemez.
- Hıristiyanların fanatikleri de Yahudi ideolojisini benimsemişlerdir. Onlar da Kitab-ı mukaddesin yegâne bir semavi kitap olduğunu kabul ederek bunu da iki ehl-i kitaba tahsis ettikleri için, dini simgesel değeri olan Kâbe’nin asıl tarihi arka palanının ön plana çıkmasına izin vermemişlerdir.
- Özellikle, Müslümanların Kudüs kıblesini terk edip Kâbe'ye yönelmeleri bu her iki Ehl-ikitabı oldukça kızdırmış ve Kâbe'ye karşı özel bir nefret uyandırmıştır. Bunların bu düşmanlıklarını, bu nefretin bir tezahürü olan “Fil” vakasından anlamak mümkündür.
Önce şunu belirtelim ki, Kur’an’a ters düşen her ifade yanlıştır. Çünkü, Kur’an baştan sona Allah’ın kelamıdır. Ondan asla yanlış bir bilgi olmaz. Yeter ki yanlış tevil ve yorumlar olmasın..
Dolayısıyla, Yahudilerin ve Hristiyanların bu iki peygambere “kral” demeleri kesin bir yanlıştır.
- Aslında, Yahudiler de Hz. Davud’un Zeburun’a, Hz. Suleyman’ın Emsallerine inanırlar ve bunları Kitab-ı Mukaddese de almışlardır. Bu husus tek başına onların da bu iki zatın peygamber olduklarına inandıklarını göstermektedir.
- Ancak Yahudiler, hayatları boyunca hep ezildikleri için, bu ezikliğin verdiği aşağılık psikolojisinden ötürü, din ekseninde hayat sürmelerine rağmen, dünyevileşmiş ve dünya saltanatına büyük önem vermişlerdir.
Bu sebeple, hem peygamber hem de bulundukları memleketin reisi olmaları haysiyetiyle bu iki peygambere “kral” unvanını kullanmayı tercih etmişlerdir. Yani dünyaya ait güçlerini, dine ait güçlerinden üstün gördükleri için kral unvanını tercih etmişlerdir.
ilk cevabımızda da dediğimiz gibi, Hristiyanlar zaten Yahudi kültürüyle beslenmiştir.