Çalınması kolay enstrüman yoktur. Olsa olsa çalınması kolay şarkı olabilir. Enstrüman dipsiz kuyudur bizim ilkokulda çaldığımız blok flütle harikalar yaratan insanları izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

Umuttur umut.

Burada yazılan zeka dış görünüş gibi şeyler asla bir kadını aşık ettirebilecek parametreler değildir. Belki kendi görünüşünü beğenmediğin için kızların sana aşık olmadığını düşünüyorsun ya da paran olmadığı için aşık değiller. Bunlardan dolayı bir kıza yaklaşamadığın için aşık değiller. Halbuki bir kere yaklaşabilsen durum böyle değil göreceksin.

Bir insanın çevresinde çok güzel kızlar yakışıklı erkekler zenginler zeka küpleri vardır. Hepsine aşık mıdır peki?

Hiç hayatınızda bir kıza güzel şeyler hissettirdiniz mi? Ya da onun için özel biri olmak adına çabaladınız mı? Beraber hayaller kurdunuz mu? Onu hayatınızda atlamanız gereken bir level olarak görmeyi değil de hayata karşı onunla omuz omuza verip savaşmayı denediniz mi? işte insan inanın böyle aşık oluyor. Hayatın sıradanlığına karşı özel hissetiren birine, kalbine dokunabilen birine aşık oluyor. Gözü hiçbir şey görmüyor çünkü aşk mantıklı bütün değişkenleri sıfırla çarpar. Zaten bunların olmadığı ilişkilerde aşk olması mümkün değil. Birbirine aşkım diyen bütün çiftlerin gerçekten aşık olduğuna mı inanıyorsunuz?

Siz istiyorsunuz ki kız ben isteyince gelsin sevişsin, gitmesini isteyince gitsin, güzel yemek yapsın, anneme iyi bir gelin adayı olsun, daha önce hiç sevişmemiş olsun vs. Resmen robot arıyorsunuz. Ee böyle olunca da kızlar diyor ki madem hiçbirine aşık değilim o zaman neden paralısını tercih etmeyeyim ki, ya da tipsiziyle yakışıklısı aynı bokun lacivertiyse neden tipsizi seçeyim diyor.

Teomanın dediği gibi sevmeye yeteneksiziz. Ama sevilmeye gelince savaş kazanmış galip devlet kadar şart koyuyoruz.

Fiilen çok da değişiklik arz etmeyecek durum.

Acaba Türkiye'de evrim teorisini bilenlerin kaç tanesi bunu okulda öğrendi? Evet sayısalcı arkadaşlar parmakları görelim. Hadi ben eşit ağırlıkçıydım lise 1'den sonra biyoloji almadım ya peki diğerleri?

Belki de ülkemizde evrimin öğretildiği tek yer tıp fakülteleri ve biyoloji bölümleridir. Eğer bu bölümleri okumadıysanız zaten okul hayatınızda evrimle alakalı dişe dokunur bir şey görmemişsinizdir.

Peki bu kadar basit bir şey mi bu? Hayır. Bunun felsefesi şudur. Biz dindarız evrim dinimize terstir. Çocuklarımız evrimle alakalı hiçbir şey bilmeden eğitilmeliler. Evet benim naçizane tahminim bu.

Ulan ben dindar biri olsam ve inandığım din bilimle çelişse dinimi sorgularım. Ama adamlardaki aymazlığa bakar mısın bilimi sansürlüyorlar. Bilim doğayı ve evreni herhangi bir dogmaya veya ideolojiye dayanmadan açıklamaya çalışır. Zaten öbür türlüsüne bilim denmez. Ama başımızdaki denyolar istiyor ki bilimin bulduğu her şey kuranda olsun. Valla çok beklersin hacı abi. Diğer bütün dinler gibi senin dinin de yalan. Bilimle felan zerre ilgisi yok. Yüzyıllar boyunca kilise bilim adamlarını idam etti hapse tıktı da Ne oldu? Dünyanın yuvarlak olduğunu değiştirebildiler mi? Evrime sansür vurmak da gerçekleri değiştirmeyecek. istediğiniz kadar tepinedurun bilginin bu kadar hızlı ve kolay yayıldığı bir çağda bütün batıllar yok olmaya mahkûmdur. Hepinizin çocukları, çocukları olmasa da torunları sizin dininize inanmayacak bunu göreceğiz.

Belki dincilerin hoşuna gitmeyecek ama ülke olarak gelişmemizin tek yolu bilime sımsıkı sarılmaktır.

Buluşma yerine geç gelen kız
Gelsin de geç gelsin yeter ki
Dondu burun dudak kirpik ağız
Öpsün de
yanaktan öpsün yeter ki.

inancın insan mantığına nasıl kelepçe vurduğunu görmek isteyen için büyük örnek.

Yaşıtlarının çoğu bırakın çişini tutmayı hayatta kalmayı başaramamış bir insanın kendi hatıralarını ve diğer tarihi vakaları bu denli detaylı hatırlayabilmesi ne kadar zeki olduğunun kanıtı. Eyvallah önce hakkını verelim sevgili üstadın. Hayatı boyunca da inandığı dava üzerine çalışmış, 50den fazla kitap yazmış, sürgün edilmiş, hapis yatmış tam bir dava adamı. Buna da eyvallah.

Ama işte istediğin kadar zeki de olsan, ufak bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitap da yazsan inançların mantığına böyle kelepçe vurur. Bilim insanı olmak kendi tabirleriyle ilim adamı olmak tutarlı olmayı gerektirir. Ateistler akıl hastasıdır derken son 200 yıldır bilim insanlarının çoğunun dinsiz olmasının sebeplerini araştırmayı gerektirir. inandığın dininin tanrı tarafından bahşedilmiş bir din olduğunu kendi mantık yürütmelerinle kanıtlayamazsın sevgili üstadım. Ayrıca Atatürk dindar biri olsaydı onu yere göğe sığdıramayacaktın buna da adım kadar eminim. Abdülhamid'in geçmeyi düşündüğü latin harflerine Mustafa Kemal Paşayla geçtik halkın okuma yazma oranı arttı Allah ondan razı olsun demen işten bile değildi mesela.

Ama yüksek zekanın ve mantığının inançlarını belirlemesi gerekirken sen inancının mantığını ve zekanı yönlendirmesini seçtin ve ömrünü buna harcadın. Sana hiçbir kırgınlığım olamaz. Atatürk hakkında söylediğin menfi şeyler onu asla küçültmez. Sen yine islamcılar içinde belli bir kültüre sahip birisin. Bak bu yönünü de takdir ediyorum. Zira sen değil şu son zamanlarda gördüğümüz cahil islamcılar yıkacak bu ülkeyi.

imla

Muhtemelen benim ileride yaşayacağım durumdur.gerekirse Kendisine ateist olduğumdan ölene kadar bahsetmeyeceğim. Çünkü Şu yalan dünyada sevdiğim sevildiğim insanı; dinsizle evlenilmez, ömür boyu zina, cehennem ateşi Gibi saçma argümanları uydurmuş bedeviler yüzünden kaybetmek istemiyorum.

Kanka görmen lazım kızın memelerden zeka fışkırıyo.

Bir daha çekmeyecem.

Onlar da her canlı gibi yok olacak. Yok olacağız gençler ölünce finito yani.

Her kavme peygamber gönderdik meselesi şu. O dönemde bir çok toplum dünyayı yaşadığı çevreden ibaret zannediyordu. Uçak yok teknoloji yok. Hz Muhammed de aynı şekilde dünyayı arap yarımadası ve çevresinden ibaret sandı ve bu cümleyi kurdu. Çünkü gerçekten o topraklara çok peygamber gelmişti.(peygamber olduğunu iddia eden kişiler vardı tarihlerinde) Yani burada bahsedilen kavimler japonyada avustralyada amerikada avrupada çinde yaşayan kavimler değildi. Yani oralara peygamber gelmedi güzel kardeşlerim.

Sonsuz bir hayat umuduna ne yalanlara inandık.

caner taslaman reformist müslüman. Yani bilimi reddedemiyor ama dinden de vazgeçemiyor. Hadisleri akla mantığa uymuyor diye bir çırpıda silip atarken kurandaki saçmalıkları akla uydurabilmek için kırık takla atıyor. Çünkü kuranı da eleştirse elinde bir şey kalmayacak.

cübbeli ise gelenekselci ve korumacı. Yani dini modern akla ve ahlaka uydurmaya çalışmıyor. Din budur kardeşim isterse bilim tersini söylesin isterse modern ahlak anlayışına uymasın ama biz buna inanıyoruz diyor. Sonuçta dini kaynakların çıkışı bilim değildir.

Peygamberler kimsenin olmadığı yerlerde Allahla konuşurlar ve halka Allah böyle böyle dedi işte ilahı mesajınız budur derler. Bunun neresi bilimsel? Sorgulamadan inanacaksın. Bu metodu şeyhler, tarikat hocaları da uyguluyor. Aynı peygamberler gibi ilahı mesaj aldıklarını iddia ediyorlar adı vahiy olmuş ilham olmuş fark eder mi? Bilimsel metodla zerre ilgisi yok. Yani caner taslaman sen kurana şeksiz şüphesiz inanma kafasıyla yaklaşıyorsan hatta bundan bilim devşirmeye çalışıyorsan birileri de şeyhlerinin kitaplarına şek şüphe duyamadan inanabilir.

Bu açıdan bakıldığında inanç sistemi olarak cübbeli ahmet samimi bir inanandır. Ayetleri eğip bükmez. 1400 yıldır herkes bu ayetteki şu kelimeyi meğerse yanlış anlamış demez. Canlı yayına katıldığında karşısındaki insanların her fırsata sözünü keserek konuşmalarına engel olmaz. Kısacası cübbo koyar kızlar.

Zazalar kürt değildir ayrı dilleri vardır bir zaza ancak yaşadığı çevreden duyduğu kadar kürtçe bilir. Ama yine de kendilerini Kürt zannediyorlar. Örn: Selahattin demirtaş.

istersen erkan petekkayayım sana.

Her bayramda yaptığım şeydir. Dedem eniştem amcalarım her bayramda opüşûrüz. Para bile aldığım oldu.

Herkesin kendini sıradışı zannettiği toplumda sıradan olduğunu fark etmek bile umut vericidir.

Böyle diye diye 300 spartalıya döndürdünüz ortalığı. Neyse gidip 3-4 şınav çekeyim belki özelden yürüyen olur.

Şaka bir yana böyle bir gerçek var. Doğadaki her canlı sağlıklı nesiller dünyaya getirebilmek için böyle bir mekanizma geliştirmiştir. Kızların kaslı erkek sevdası da bu mekanizmanın bir sonucudur. Doğaldır.

Ama burada şöyle bir çakallık var. kadınlarda yukarıda anlattığım durumdan dolayı kaslı erkeğe olan meyyal içgüdüsel olsa da erkekteki bu özellikler alt nesile aktarılmayacaktır. Bu açıdan bakınca ufak bir sahtekarlık da yok değil işin içinde. Evrimin doğasını bozuyorsunuz kaslı pislikler.

Şuan chp döneminde çocuk olmaya o kadar çok ihtiyacım var ki..

Ben teomanı üniversite yıllarımda keşfettim. Teoman dinleyenlerin cool sayıldığı yıllar değildi. Ondan öncesinde Teoman benim için paramparçadan ve sarhoş hallerinden ibaretti.

Her ne olduysa bir süreç içinde kendimi Teoman şarkılarını tekrar tekrar dinlerken buldum. Kim bu teo ne yer ne içer diye araştırırken şaşkın bir hayranlık uyandı bende. O gece magazinlerinde gördüğümüz Teoman haberin diğer ucundaki ünlülerden çok farklıydı. Üretiyordu. Bir geceledik ilişkisini yazıyordu. Çocukluğundan beri sevdiği kızı yazıyordu. Evde boş boş yatışlarını yazıyordu. Rüzgar gülüne bakıp birşeyler yazabiliyordu bu sarhoş adam. Hiç kimseden çekinmeden zaaflarını söyleyebiliyordu. 19-20 yaşlarında, hayatı nasıl yaşayacağını bilemeyen, çevresinde babası dahil hiç kimseyi rol model alamamış ben, teomanı üstadım ilan ettim istemsizce o yıllarda.

Okuduğu kitapları okudum, etkisi altında kaldım dediği şairleri okudum, şarkılarında bahsi geçen yerlere gittim. Tanıştığım insanlara şarkılarını tavsiye ettim. Bazılarına zorla dinlettim. Şarkılarını çalabilmek için gitar öğrendim.Şarkı sözlerini kendim yazmışım gibi bir kıza okuduğum bile oldu. insanlarla efendi üslupla konuşmayı, kitap okumayı, En çok da kendimi kabul etmeyi, insanlara kendimi ifade etme zorunluluğum olmadığını, anlamak istemeyene kendimi paralamam gerekmediğini teomandan öğrendim.

Eğer şarkıları hayatının samimi itirafları olmasaydı onu hiçbir zaman tanıyamayacaktım ve belki de ben bambaşka bir insan olacaktım. insanların sözlerle verdiği nasihatlerin yerine böyle kanlı canlı yaşayarak örnek olan bir abi bana daha samimi geldi ve hayatıma farklı bir yön verdi. insan hayatı boyunca hep öğrenerek yaşar öğrendikleri şeyler kendi inşaasında birer tuğladır. işte teoman benim kişilik inşaamın sütunlarını oluşturuyor. Senden öğrendim her şey için teşekkür ederim fazlı Teoman ustad.

Önemli bir avantajdır. Yakışıklı adamlar bir ortama girdiklerinde fark edilmek için ağır ağır sağa sola bakarak yürürler. Kızlar da onun kendine gûvenen biri olduğunu düşünürler. Al şimdiden iki artısı oldu.

Ben çok iyi bir insanım çok güzel severim zekiyim de kültürlü olduğumu da soylerler ama ilgi çekecek kadar yakışıklı değilim diyenler ne yapsın bu durumda. Kızlar tercihini yaptı bir kere.

Takımın maç kazanamıyorsa bunun suçlusu neden bir kişi oluyor. Komple kov takımı. Kendini de kov. Tribunleri de kov.

Tamam oynanan futbol bizi memnun etmiyordu ama böyle de olmadı sevgili fikret orman.

Bir keresinde zil çalmadan yaklaşık 30 saniye önce sınıftan çıktım. Allahtan ders boştu bişey diyen olmadı.