bugün

entry'ler (7)

sevgisiyle facebook duvarından konuşan insan

"bu kız/erkek benim yaklaşmayın uleeğn" yaklaşımı olabilir. hastalıklıdır. korkulmalıdır. kaçılmalıdır.

üniversitede kalemlik kullanan kız

kalemkutusu değer verdiği birinin hediyesi olabilir. sadece sınavlara falan getiriyorsa uğuruna inanıyordur. belki de sadece düşenlidir tabi öyle bir ihtimal de var. (bkz: bir ihtimal daha var)

ask geliyorum demez ama gidiyorum der

açıkçası benim için geliyorum da dedi, gidiyorum da... gelmesi güzel olduğundan nasıl geçtiğini anlamadım, ani gibi oldu. giderken üzüntü, inkar, kendini kandırma gibi safhalardan geçtiği için de yavaş çekimde gibi hissede hissede yaşadım.

afedersin bir dakika konuşabilir miyiz

zamanında gayet lafta aşkımı ilan etmek için söze başlarken sorduğum soru. bana bakar mısın ile devam edip daha da küçüldüğüm konuşma bir reddediliş ile sonuçlandı. üzgünüm.

ersin karabulut

en çok değer verdiğim çizerlerden biri. hatta geçen uykusuzun ikinci sayfası-gündemle ilgili olanlar- için bir karikatür çizmiş. o kadar beğendim ki, herkese gösterip beğendiğimi söylüyorum, çerçevelettirmeyi bile düşünüyorum. bir arkadaşım okumak için dergiyi istedi; geri aldığımda karikatürün üstüne bıyık çizmiş, kaşlarını birleştirmiş falan. nasıl sinirlendim anlatamam. resmen 20 dakika falan kendi kendime söylendim durdum. halbuki git bir dergi daha al değil mi? yok!
(bkz: çok sinirlendim be sözlük!)

durağan bir hayata renk katacak basit şeyler

converse'leri farklı giyebilirsiniz. yani bir ayağa mavi, diğerine siyah falan. gençlik zamanlarda yaptığım bir olaydır kendisi. görenin bir daha dönüp baktığını farkedeceksiniz. biliyorum çocukça ama maksat eğlence değil mi allasen!
(bkz: çocuktum hatırlamıyorum)

adını bile bilmediğin bir kişiye aşık olmak

başıma sıkça gelen hadisedir. hatta o kadar sık olur ki artık arkadaşlarınız "ben aşık oldum." dediğinizde ciddiye almamaya başlarlar. siz de inadına daha çok aşık olur gibi olursunuz.