bugün

entry'ler (6)

mutluluk diye bir şey yok arkadaşlar

Masallarda hikayenin sonuna denk düşen mutluluk, gerçek hayatta baş tarafta tercih edildiğinden;
gerçek insanların başına, gerçek acılar geldiğinden;
ayrıca mutlu insanların çok sıkıcı insanlar olmasından dolayı, mutluluk gerçek hayatta tercih edilmez…
Ayrıca, yalnızca gerçek hayatta değil, romanlarda, dizilerde, filmlerde de mutlu insanları hiç kimse sevmez…
Evinde oturan mutsuz insanları mutlu eden tek şey, kendilerinden daha mutsuz olan insanların hikayeleri olduğundan; ayrıca yazarlarımız, genellikle, mutsuz insanların hikayelerini anlattığından parayı bu yolla kırarak mutlu olurlar…
Bir kere ben, nasıl mutlu olunur bilmiyorum yaa…
Bence mutluluk yasaklanmalı!
düşünsene, “Bakanlar kurulu'nun çıkardığı kanun hükmünde kararname dün gece resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “mutluluğa muhalefet kanunu”, bütün yurttaki mutsuzlar tarafından sevinçle karşılandı!“ diye bir gazete haberi okusak fena mı olur ya? fena mı olur yaaa?
Bak ben sana mutlu olunca ne olacağını söyliyim…
Her şey yolunda; sıkılırsın bir kere…
Düşünsene bak evdesin, mutlusun, üç aylığı almışsın; 
karın , çoluğun, çocuğun, hepsi yanında;
mutlusun, oturuyosun…
Her şey yolunda…
borcun yok, harcın yok, aşk acısı çekmiyosun…
eee öl artık, di miii!!!
Yaa haksız mıyım ben yaa
Mutlu insanlar, ölmeye mahkumdur, çünkü hikayeleri biter!
tarih yalnızca mutsuzları yazar…
(c)

cemal sureya

En sevdigim sair. Siirleri mukemmeldir. Ozellikle de Ustu Kalsin

poyraz karayel

Simdiye kadar gordugum en efsane dizilerden biri.

narkoz

Narcos efsane dizidir. Kesinlikle tavsiye ediyorum

aşk

Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden..Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem..
(Özdemir Asaf)

gecenin duvar yazısı

Bir tane de şiir olsun

Cemal Süreya - Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri