bugün

entry'ler (61)

kendini nasıl hissediyorsun

Yatakta hasta yatıyorum, başım çatlıyor, üşütmüşüm ve zar zor nefes alıyorum.

Karım ise mutfağa gitti tek başına kahvaltı yaptı, sonra salona geçti youtube izliyor şimdi.

Nasıl hissetmeliyim?

düşün ki o bunu okuyor

Neden?

Gül gibi anlaşıp gitmek varken bu kadar zorluk bu kadar yokuş neden?

Birbirimizi sevip sayıp anlaşmak varken bu sevgisizlik saygısızlık anlaşmazlık neden?

Yaptığımız her şeyden keyif almak varken keyif kaçırmak neden?

Güzel güzel şeyler konuşmak paylaşmak varken birbirimizi eleştirmek kötü yanları ortaya koymak neden?

sizi ne bitirdi

Beni söyleyemediklerim bitirdi.

içimde tuttuklarım, biriktirdiklerim, anlatamadıklarım veya anlatsam da anlaşılmayan şeyler bitirdi.

Beni konuşulmamış beklentiler bitirdi.

Beni küçük umutlar bitirdi.

Beni duygusuz bir insan olmak bitirdi. Duygusuz bir insan olmamın sebebi sevgisizlikti, beni sevgisizlik bitirdi.

Beni dökemediğim gözyaşları bitirdi.
Beni anlayışsızlık bitirdi.

Beni bitirdiniz be.
Çok neşeliydim ben, gözümün içi gülerdi eskiden, ne yaptınız bana?

sözlükçülerin ihtiyacı olan nakit para

0 tl.

Çünkü an itibariyle parayla olan ilişiğimi kesiyorum.

Daha da umrumda olmaz. Harcar harcar geçerim. hiçbir paranın hesabını da yapmam, para kazanmaya da uğraşmam. Çok para istesem çok para isteyen biriyle evlenirdim. Standart memur maaşıyla ölür giderim.

sözlük yazarlarının itirafları

Ben hep çok sevileyim, aşık olunsun bana böyle deliler gibi istedim.

Ama hep karşıma bu hislerini daha önce başkaları için harcamış tüketmiş birileri çıktı.

O çok sevilen, aşık olunan, uğruna her şeyi yapacakları sevgili ben olmadım hiçbir zaman.

işte o yüzden şu an ne olursa olsun bencil olmaya, kendimi düşünmeye, kendimi mutlu etmeye ve sevindirmeye devam etmeye karar verdim.

Canımın istediğini yapacağım, size hesap vermek zorunda değilim.

sözlük yazarlarının itirafları

Ben hayatımda biri olsun isterken bir kişi bile olmuyordu.

Şu an hayatımda birini istemiyorum ve teklifler yağıyor.

Karma…

eve iş getirilen meslekler

öğretmen.

atandım atanalı hep bi quiz hazırlama sınav hazırlama bunları okuma derdi.

ingilizce

Öğrenilmesi, yani en azından temel için bahsediyorum, çok da zor olmayan bir dildir.

30 günde kolaylıkla temelin çoğunu öğretebileceğimi iddia ediyorum.

Tabi istekli öğrenci için geçerli bu.

gün geçtikçe azalan şeyler

istek, heves, arzu...

öldürdüler içimizdekini.

anna karenina

tuğladan hallice tolstoy kitabı.

tam bir başyapıt.

elimdeki karamazov kardeşler bitsin, elbet onun da sırası gelecek.

sözlük hesabını silmek

yapma, pişman oluyorsun.

denendi, onaylandı.

kütüphane

bana huzur veren yer.

hem de öylesine ki ne zaman kütüphaneye girip bir kitaba dalsam bütün dertlerimi unutuyorum, o an içimi tarifi imkansız bir huzur kaplıyor, o kitabı bitirene kadar bırakamıyorum.

aynı kitabı evime alıp götürsem evde o huzuru hissedemem eminim.

keşke daha çok kütüphane olsa, kütüphaneler sınırsız olsa ya da en azından kitap okunabilecek yerler daha çok olsa ya da kütüphaneler hiç kapanmasa.

gecenin şarkısı

https://www.youtube.com/watch?v=FYdWcWkb6WQ

budur, benim için.

sözlük yazarlarının hayalleri

bazen diyorum ki keşke milyoner olsam, yani kendi çabalarımla bir şekilde zengin olsam.

sonra da diyorum ki lan zengin olsan bile yalnız olduktan sonra ne anlamı var?

ya da mutlu olmadıktan sonra?

hayal değil de keşkelerim var.

mesela keşke geniş bir aileden olsaydım.
keşke babam yaşıyor olsaydı.
keşke küçüklükten beri sessiz sakin dedikleri çocuk olmasaydım.
keşke daha çok konuşup sosyalleşseymişim küçükken.
keşke yalnız hissetmesem..

yalnızlık

8-9 yaşlarından beri hissettiğim olgu.

hatta bu sözlüğe de bu yüzden yazıyorum, yani yalnızım ve bol bol boş vaktim oluyor, bu yüzden her boş vaktimde sözlüğe bir şeyler karalıyorum.
2012'den beri bu sözlükteyim, 7 yıl olmuş yine de bırakamıyorum.
tamam belki eski hesabımı sildim ama bu sefer de bu hesapla buradayım.

17 yaşında babamın da vefat etmesiyle birlikte daha da derinden hissetmeye başladığım bir olgu oldu bu yalnızlık, bir türlü peşimi bırakmadı, küçüklükten beri hep "o pek konuşmaz" dedikleri çocuk oldum.

zaten öyle kalabalık bir ailem yoktu, çok nadir olurdu ailece herkes bir arada oturup yemek yememiz bir şeyler paylaşmamız..
babamın da gitmesiyle iyice yalnızlaştı ev, hayalete döndü resmen.

yaş oldu 23, şimdi de işe güce başladım bambaşka bir şehirde, bambaşka ümitlerle ama yine sonuç tek başıma evdeyim ve hala yalnızım, ağlayarak puding yiyorum lan hayata bak.

ne yapacağım ne yapmalıyım hiçbir fikrim yok.
bir de eskisi gibi yazamaz olmuşum onu fark ettim.
eskiden buraya bir entry metni açtım mı destan gibi yazardım hiç takılmadan, şimdiyse öylece ekrana bakıyorum ne yazsam diye.

yalnızlık insanı köreltiyor, hissizleştiriyor..

hastası olunan sözler

o senin değil, sadece senin sıran.

ben bu yazıyı kendime yazdım

oğlum daha dün ne konuştuk o kadar?
ohoooo..
hiç mi ders almazsın sen ya?
lan bi bırak bi sal ya.
bi dön şu eski haline, bırak senle konuşmaktan keyif alan, senle bir şeyler paylaşmayı seven biriyleriyle ilgilen, zorla birilerinden ilgi görmeye çalışma.
hadi abim hadi dön işine gücüne bak hadi.

yarın iş olduğu gerçeği

yarına hazırlık yaptırır.

oturdum bir yandan sözlükte takılırken bir yandan da yarın için notlar alıyorum.

iş iyidir iyi, insanı canlı tutar, işleyen demir pas tutmaz.

sözlükte anonim olarak yazmak

en sevdiğim olay.

bugüne kadar herkese gidip şu nickle şu sözlükte yazıyorum diye kendimi ele vermem zaten baştan saçmalıktı.

bu hesabımı kimse bilmeyecek, asla!

gerekirse her gün düzenli tarayıcı geçmişimi temizlerim ama kimse bu hesabımı bilmeyecek.

sözlük yazarlarının itirafları

böyle sessiz sakin sözlükte takıldığım geceleri özlemişim.

yıllar, neler çaldın sen benden.

neyse bi kahve koyayım, bu gece sözlük vakti.