bugün

entry'ler (96)

bir insanın dış görünüşüyle dalga geçmek

bu tutumu sergileyen insanlara bir daha selam vermeme sebebidir..onlardan uzak durulmalıdır.kibr ve küstahlık ,bir başkasını küçümseme ve yerme ,insana şeytani vasıflar kazandırır ,asıl dalga geçilmesi gereken insanlar da kendileridir..

bir kızın güvendiği erkek olmak

güven duyulacak kusursuz bir erkek hala varmıdır sorusunu akla getirir.nitekim günümüzde kadın-erkek ayrımı gözetmeden insan olan herkes için bu şüpheyi yaşıyoruz..koşulsuz şartsız bir başkasının güvenini kazanmış insanların varlığına inanmak zor..hele bu kişi bir erkekse..

bir çapkına yangınım

dilek türkan dan dinlemek daha bi güzeldir..hüzünlendirirken neşelendiren ,gözleri kapatıp bir an için kendinden geçmeye neden olan huzur verici şarkı..

yol hali

insanın insana, insanın hayvana, insanın bir dal parçasına şuurlu zulmünü anlayamayan ben, iyilik karşısındaki komikleşen bağlılığıyla Budala Prens Mişkin'e yöneltilen eleştiriyi üstüme alacaktım sonra:
-"Ama dostum siz dünyanın cennet olmasını istiyorsunuz".
-Doğru. Çünkü aslen oralıyım. Yoksa böyle acı çekmezdim...
sözleri ile bir kez daha kendisine aşık olmamı sağlayan güzel insanın,okuduğum en son kitabı..altı çizili onlarca satır ,içinde kendinizden birer parça bulabileceğinizin kanıtı oluyor...şiir tadında denemelerden oluşan güzellik ve aşka dair gözlemleyemediğimiz onca küçük detaylardan devasa mahiyette manalar çıkarabilen ince ruhlu yaklaşımların sonucu okuyucuya sunulmuş zarif bir kitap ..

günün tek cümlelik özeti

dünya dönüyor, işte ispatı:
babalarımız her akşam dönüyor eve *

yanımızda taşırken mutlu olduğumuz eşyalar

şiir kitabı

sınıfta hiç kimseyle konuşmayan insan

saçmasapan, boş konuşan insanlarla geyik yapmaktansa hiç konuşmamayı tercih eden mantıklı insandır..aynı zamanda iyi gözlem yapar ve doğru insanı diğerleri arasından ayırt etme konusunda da oldukça hünerlidir..

zaman zaman

ne güzel bir şarkısın sen ,hem bu kadar güzel hem de bu kadar üzen..

ağzını büzüp sürekli aşkıooom diyen sevgili

ağzına uçan tekme atılması gereken sevgilidir..

hiç gelmeyecek birini beklemek

"...yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesden daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak. ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak.
dünyada bundan daha ferah verici bir şey olabilir miydi?"
(bkz: kürk mantolu madonna)

mavi kapak kampanyası

mahalldeki çocukları çikolata karşılığında mavi kapak toplamaları için örgütlediğim ,elimden geldiğince dahil olmaya çalıştığım güzel düşünülmüş olan engellilere yardım amaçlı düzenlenen kampanya..

doğru insanın zamanla yanlış insan olması

bakış açısı zamanla değişkenlik gösterebilir..insanları değerlendirirken dikkate aldığımız ölçütlerin farklılaşması bir zamanlar doğru sanılanın , yanlış olduğuna inanılması ile sonuçlanabilir..
değişkenlik 'ben' kaynaklı oldukça sabit bir yargıda bulunmak da zorlaşır.

severek okunulan kitabın bitmesi

suçluluk duygusu gibidir..
hemen bitirildiği için içten içe kızgınlık duyulur ,kitaptaki kahramanların birer hayal ürünü olduğu gerçeği ile yüzleşme vaktidir -hayal kırıklığı yaşanır..
sonra en başa geri dönülür ve altı çizilen, yanına yıldızlar kondurulan bazen de anlamsız figürlerlerle işaretlenmiş olan satırlar tekrar tekrar okunurak bir süre kitabın etkisinde kalınır..
sonra yazarın diğer kitapları belirlenir ve okumak için sabırsızlanılır..

aesm

kocaman kalbin sahibi yazar

insanın en huzurlu olduğu an

karşılık beklemeden yapılan bir iyilik sonrası karşı tarafın suratında beliren yada bize öyle gelen o memnuniyet ve şükran duyma ifadesine tanık olmak..

evli kadının barda tanıştığı adamın evine gitmesi

ahlaksızlık tır ! durumu meşru kılacak hiç bir haklı gerekçe yoktur.

insan ya iyidir ya kötü arası yoktur

(bkz: habil ile kabil)

popüler olmayan iyi sanatçılar

murat çelik

yazarların hayalindeki iş yeri isimleri

(bkz: tübitak)

kişinin olgunlaştığını farkettiği an

dış dünyaya kapanıp kendi kabuğuna çekildiğin andır.. daha az konuşursun ama daha çok söz söylersin..belki daha az kişi anlar ama anlayan tek kişinin varlığı ile dahi yetinebilirsin..insanların hayatta kalma mücadelesinde oynadıkları ucuz oyunları ,hırs,bencillik,sahtekarlık ve samimiyetsizlik içindeki çırpınışlarını izlerken ,garip bir haz alırsın,onlardan biri olmadığını düşünürsün ve bu tekbaşınalığında mutlu olduğunu hissettiğin an olgunlaştığını farkedersin..