bugün

şizofreni'nin en önemli belirtisi kulağınıza gelen sestir.

evet ses... sana ''merhaba'' diyebilir, sana emir verebilir, senle tanışmak isteyebilir, şizofreni çok daha fazla güçlenirse sana tanrının bizzat kendisi olduğunu ve belirli görevler vereceğini bile söyleyebilir.

bugün kendini peygamber veya mehdi ilan eden çoğu insan şizofrendir. çünkü kulağına gelen o ses, bizzat kendisini tanrı olarak tanıtır ve onu seçtiği öne sürer. bazı şizofrenlerde zaten her zaman diğer insanlara oranla çok farklı özel güçleri olduğunu düşünürler.

mesela günümüzde ayrı ayrı bir sürü hastaneden şizofreni tanısı yemiş ve kendini allah'ın gönderdiği mehdi olarak gören bir adam var. adı süleyman toktar *
kişinin gerçekliklerle olan ilişkisinin azalmasına yol açan ruh hastalığı.
Kuş gribinden tehlikeli olmasına rağmen, kuş gribi kadar gündem olup tedbir alınmayan hastalıktır.
oyunculara hayalinizde hangi rolü oynamak var diye sorulduğunda ilk verdikleri cevap.
bir çok amatör kısa filmciye malzeme olmuş hastalık, hatta bu hastalığa sahip bir bireyseniz, havanızdan geçilmez.
genelde puberte döneminde annenin maruz kaldığı kimyasal maddelerden ve annenin yeterince güneş görmemesinden tutun; yetersiz omega-3 alımına ve doğum sırasında yaşanan anormal durumlara kadar birçok faktörün risk faktörü olarak belirdiği ve sayısız alt kolu olan geniş bir psikiyatrik hastalıklar kolunun başı olan hastalıktır..

(( bu hastalığın otizm gibi kronik bir zehirlenme sonucu meydana geldiği görüşü de hakimdir bazı bilim çevrelerinde..şizofreni hastalarının çoğunun bağırsak floralarının bozuk olduğu bilinmektedir..bozulmuş bağırsak floraları yüzünden normalde bağırsakta bulunan ve vücuttan derhal uzaklaştırılması gereken bazı toksik maddeler ve ağır metaller kana karışıp; kan-beyin bariyerini geçerek beyinde hasara yol açabiliyormuş..zamanla bu hasarlanma ise şizofreni ile sonuçlanabiliyor..çünkü beyin hücreleri kendini yenileyemezler..))

sanılanın aksine sadece hallüsinasyonlar gören, gerçek düzlemden kopan, tuhaf haraketler yapan insanlar şizofren değildir..bu hastalığın birçok türü vardır..

bazı şizofren hastalarını normal insanlardan ayırt edemezsiniz..ancak deneyimli bir psikiyatrist bu kişinin yaşamını araştırdıkça, konuşmalarını dinledikçe falan anlar durumu..

türkiye'de yaklaşık 1 milyon civarında şizofreni hastası insan olduğu tahmin edilmektedir..

bunların yarısı kadarı tanı almışken, diğer yarısı ise henüz tanı almamış kişilerdir..

asıl tehlikeyi şizofren olduğu bilinmeyen ve tanı almamış kişiler oluşturmaktadır..çünkü bu insanlar tanı alıp tedavi görmedikleri ve kontrol altına alınmadıkları için serseri bir mayın gibi dolaşmaktadırlar ortalıkta..

ondan sonra da gazetelerin üçüncü sayfalarına ''yemek yapmadı diye annesini doğradı, çorba parası için adam öldürdü, basit bir borç yüzünden intihar etti,sevgilisine kızıp kendini aşağı attı vb'' gibisinden haberler yansımaktadır..

bu haberlerin kahramanı olan kişilerin ezici bir çoğunluğu tanı almamış ve tedavi görmemiş şizofreni hastalarıdır aslında..o yüzden bu hastalığın teşhis ve tedavisi çok büyük önem taşımaktadır toplum sağlığı açısından..
ergenlerin zannettiği gibi cicili bicili, çok manyak ''kafası'' olan bir hastalık değildir. çok ciddi bir hastalıktır ve şakaya gelmez. yalnızca çeken bilir.
bir şizofreni tanımadan tanımının yapılmaması gereken psikopatoloji.
farkında olmadan, insanı yavaş yavaş içine çeken hastalık. hemen hemen tüm şizofreni hastalarının teşhis konana kadar farkında olmadığı ve sonrasında da kabullenemedikleri rahatsızlık. fakat şizofreni hastası olduğunun farkında olanlara ise bambaşka bi rhayat sunan bir kara deliktir şizofreni.

eğitimsiz, cahil ve altyapısı olmayan insanları saldırgan, hatta katil yapabilir. bunun aksine, eğitimli, altyapısı olanları ise çok daha değişik bir biiçmde etkiler. insanın hayatını alır elinden, bambaşka bir hayat verir. sadece bu rahatsızlığı yaşayanların anlayabileceği bir yaşam.

şizofreni; dışarıda yürürken, sanki okyanusun en derin noktasında yürür gibi bir baskı oluşturur insanda. evinin kapısından içeri girdiğinde suyun üstüne çıkarsın adeta. odan agirdiğinde ise karaya çıkmış gibi olursun.

şizofreni; sana uzatılan elmayı " ya bana birşey yaparlarsa" düşüncesiyle almamaktır. bütün uyaranların açıktır. dinlemiyor, bakmıyor gibi göründüğün anlarda bile bakarsın dinlersin. kimse farkında olmaz bunun.

şizofreni; karşındaki insanın bakışlarından anormal derecede rahatsız olmaktır. çıkışırsın " niye bakıyorsun" diye, bu sefer herkes sana bakmaya başlar.

şizofreni; hiç kimsenin anlayamayacağı bir şekilde birikmektir.

kordonda, deniz kenarında kollarını açarsın kafanı kaldırırsın yukarı ve birkaç defa yumruğunu sıkıp bırakırsın. sonra açarsın ellerini rüzgara karşı, rüzgar dolar avuçlarının içine mutlu olursun. garip garip bakarlar sana, sen de onlara bakarsın içten içe gülersin.

şizofreni; telefonuna wilson ismini koymaktır.

görünmez duvarları tırnaklarınla kazımaya çalışmaktır şizofreni.
tedavisi bulunamayan nadir hastalıklardandır. bu tür insanlar bir yakınınız olsa bile uzak durulması gerekir zira ailesini kesenler mevcuttur.
son 5 yıllık dönemde ergenlerin sıkça kullandığı kelime. sakız olmuştur artık. çok acıklı bir olay, densizler yüzünden komedi timsaline dönüştürüldü.
aklın gerçek ile hayali ayırt edemediği ruh hali. Allah bu hastalığa yakalanan herkese şifa versin inşallah. 23 yaşında şizofreni hastası bir genç, öldürülme korkusundan dolayı kendi boğazını kesmiş.

http://haber.mynet.com/si...azini-kesti-642268-yasam/
şizofreni ağır bir hastalıktır. yaşanmamış olayları yaşanmış gibi sizi inandırmak adına defalarca anlatırlar kendi çocuklarını tanımaya bilirler. aşırı saldırgan oldukları durumlar vardır. aile içi şizofreni vakası daha zordur.
hezeyanlı düşünen kimselerin içine girdiği psikoz.
Şizofreni düşünüş , duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü hastanın kişiler arasındaki ilişkilerden gerçeklerden uzak kendi dünyasında yaşadığı genellikle gençlik çağında yaşanan bir hastalıktır.
hasta kişi kadar ailesini de yıpratan hastalık.
günümüz ergenlerinin dalga geçtiği hastalık.
ciddi bir hastalıktır.
fakir, asosyal ve tipsiz bir insansanız kaçınılmazdır.
hayal dünyasının egemen olmasıdır. sizi hiç bir şey mutsuz edemez. bir tür nirvana, fenafillahtır. bir insanın ulaşacağı son seviyedir.
aynı zamanda sanatın en önemli besin kaynağıdır. bir ressam düşünün. sürekli boş bir sokağa bakıyor. ama yarım saat sonra elindeki kağıda bakıyorsunuz bir cennet çizilmiş.
aileden yıllar önce kopmuş, ama anahtarı olan bir aile biriyidir bu hastalık. anahtarı olduğu için siz onu beklemediğiniz anda kapıyı açmış içeriye girerken görürsünüz. bu hastalık beni öldürmeden, ben onu öldürmeliyim. ayrıca içimdeki pislik bırak yakamı, işlediğin günahların suçlusu ben olamam.
gerçeklik algısını bütün bütün yok eden hastalık. bunun yanında genel itibariyle zeki insanla yakalanır bu hsatalığa.
liseli ergenlerin başka bir psikolojik hastalık bilmediğinden dolayı ağızlarına pelesenk olmuş, kendine özgü farklı tipleri olan bir tür beyin hastalığı.
şizofreni hastası kişiler, duygusal çöküntüye uğramalarıyla bilincinin dışına sığınmak zorunda bırakılan "kişilik dağılması ve ruhsal bozukluk" tanısı denilen etraflarına yabancı kendi iç dünyalarında ise düşüncelerinin yarattığı farklı karakterleri barındıran kalabalık olan kişilerdir. buna bir nevi "düşünce kanseri" de diyebiliriz.
Tiyatrocu ve oyuncu olma potansiyeli çok yüksek insan
(bkz: yüksek tansiyon)
güncel Önemli Başlıklar