bugün

Yılmaz Özdil'in düşündürücü yazısıdır. Herkes maç satıldı oyun bitti şampiyon derken biz onları dinliyorduk. Bunu diyen isimler türk futbolunda adı geçen isimlerdi !

artık türk futbolunun sahtekâr isimleri. Buyrun yazıyı okuyun :
--Alıntı--
şampiyonum 16, kahramanım 61

adı bende saklı bir teknik direktörle telefonda konuşuyorum... “fenerbahçe ile trabzon yönetimi anlaştı, aziz yıldırım türkiye kupası’ndan vazgeçti, böylece son maçı bağladılar, fenerbahçe trabzon’u yenecek, şampiyon olacak, bitti bu iş” diyor... “trabzon sahada ölür, gene de böyle bir pazarlığa yatmaz” diyorum, “senin dünyadan haberin yok” diyor.
*****
netice?

yalan.
*****
adını verirsem, yukarıdaki teknik direktör gibi yemin billah inkar edeceğinden emin olduğum bir gazete yöneticisiyle konuşuyorum... “trabzon 4’üncü büyük, en son şampiyon olmasını istediği takım bursa... anadolu kahramanı ünvanını kaptırmak istemez. trabzonlu yöneticilerle konuştum, fenerbahçe’yi yenme imkanları olsa bile yenmeyecekler” diyor.
*****
netice?

yalan.
*****
otorite kılıklı arkadaşları seyrettik televizyonda haftalarca... sanki çok gizli bir şeyler biliyorlarmış da, açıklarlarsa türkiye ayağa kalkacakmış gibi anlatıyorlar, üstü kapalı cümlelerle imalarda bulunuyorlardı, “bursa’yı şampiyon yapmazlar, o kadarını söyleyeyim!”
*****
netice?

yalan.
*****
bazıları, komplo teorilerini uluslararası boyutlara taşıyor, futbol federasyonu’nun bu gidişe sinsi sinsi müdahale edeceğini belirtiyordu... “sivas’ın avrupa’da düştüğü durumu gördük. 2016 avrupa şampiyonası’nı almaya çalışan futbol federasyonu, aynı hataya bir daha düşmeyecek, fenerbahçe’nin eleme maçlarında riske girmesini göze alamazlar. fenerbahçe şampiyon yapılacak, türkiye reklamı için şampiyonlar ligine direkt katılması sağlanacak!”
*****
netice?

yalan.
*****
hayatı paradan ibaret zanneden bazıları ise, “naklen yayın gelirleri ikiye katlandı ama, bu paraların abonelerden alınabilmesi için üç büyüklere ihtiyaç var... bursa şampiyon olursa, önümüzdeki sene abone sayısı azalır, ne yapıp edip, bursa’nın önü kesilecek” diyordu.
*****
netice?

yalan.
*****
kulislere kulak kabartmasıyla ünlü olan, son derece tecrübeli bir spor müdürüyle konuşuyorum, kulaklarıma inanamıyorum... “aziz yıldırım’ın sene boyunca hakemlere atıp tutması, danışıklı dövüş aslında... sakın yazma ama, hakem çoktan bağlandı!”
*****
netice?

yalan.
*****
maç günü bağdat caddesi’ndeyim.

maça 5 saat var...

sanırsın 5-0 bitti!

coşku had safhada.
*****
çünkü, yukarıda örneklerini saydığım “yalan”lar, kulaktan kulağa yayılmış, “gerçek” haline dönüşmüştü... trabzon çantada keklik, şampiyonluk banko görülüyordu... maç öncesi verilmesi gereken “moral desteği”nden çok, maç sonrası “kutlaması” yaşanıyordu.
*****
netice?

hüsran.
*****
demem o ki...

fenerbahçe kahroldu.

ama...

çok hayırlı bir iş oldu.
*****
fenerbahçe...

trabzon...

aziz yıldırım...

sadri şener...

şenol güneş...

futbol federasyonu...

hakemler...

hatta, naklen yayıncı...
*****
alayı şaibe altında kalacaktı.
*****
fenerbahçe biraz şanslı olsa ve trabzon’u yenseydi... yukarıda saydığım sahtekarların tamamı, “otorite” olmaya devam edecekti.
*****
“61” trabzon yalanları tersine çevirdi, “16” şampiyon oldu!
*****
anadolu kahramanı trabzon, namusuyla futbol oynayıp anadolu’dan bir kahraman daha yaratırken... futbolumuzun da namusunu kurtardı aslında.
--alıntı--