bugün

onsekizinci asrın ikinci yarısında Osmanlı idaresinin Avrupai tarzda teşkilâtlandırılması zaruretini kavrayıp bu hususta I. Abdülhamit'in ıslahat hususundaki arzusuna uygun olarak işi samimiyetle ele almış olan iki vezirden birisi Halil Hâmit Paşa ve diğer ıslahatçı vezir ise Karavezir Seyyid Mehmet Paşa'dır. Seyyid Mehmet Paşa vefatından evvel Halil Hâmit Paşa'nın liyakatinden bahis ile sadaretini tavsiye etmişti.

Halil Hâmit Paşa Çelik Mehmet Paşa'nın kapı kethüdası Ispartalı Hacı Mustafa Ağa'nın oğlu olup 1736 'da doğmuş istanbul'da tahsil görmüş ve Babıâli divan kaleminden başlayarak devlet hizmetine girip o tarihte III. Mustafa'nın itimadını haiz darphane emini Raif ismail Efendi (Paşa)nın delaletiyle âmedi kalemine alınmıştır.

Yedi sekiz sene beylikçi maiyyetinde bulunan Halil Hâmit Efendi 1765 Osmanlı - Rus seferinde ordu ile beraber sefere giderek hocagân sınıfına yükselip seferden istanbul'a dönünce âmedî olmuştur.

Halil Hâmit Efendi'nin kabiliyeti I. Abdülhamit'in silâhdarı Seyyid Mehmet Efendi'ye (Karavezir Seyyid Mehmet Paşa) bildirilmesi üzerine onun tarafından himaye görmüş ve Babıâli ahvalinden silâhtarı haberdar ettiğinden itimadını kazanmış ve 1779 'da büyük tezkireci ve Seyyid Mehmet Paşa'nın sadrâzam olması üzerine reisülküttab ve arkasından yani 1780 Ekimde sadrâzam kethüdası olmuştur. Karavezir'in vefatı üzerine yerine gelen izzet Mehmet Paşa 19 Temmuz 1781 de Halil Hâmit Efendi'yi kethüdalıktan azletti ise de üç buçuk ay sonra yani aynı sene Şevval tayinlerinde tersane eminliğine tayin edildi.

I. Abdülhamit Halil Hâmid Efendi'nin tekrar sadrâzam kethüdası olmasını emrettiğinden tersaneden Bab-ı âli'ye davet edilen Halil Hâmit Efendi geldiği sırada izzet Mehmet Paşa'dan mühr-i hümâyun alınarak azledilmiş ve saraydan kapıcılar kethüdası vasıtasıyla gönderilmiş olan sadrâzam kethüdalığı hil'ati Babı âli'de kendisine giydirilmiştir (14 Ağustos 1782).

izzet Mehmet Paşa'dan sonra sadrâzam olan Yeğen Seyyid Mehmet Paşa'nın azli üzerine sadaret kethüdası Halil Hâmit Efendi sadrâzam tayin olundu ve hakkındaki fevkalâde teveccühün delili olarak sadareti münasibetiyle Babıâli'ye gönderilmiş olan hatt-ı hümâyunda iki defa sadaret kethüdalığında ve reisül küttablıktaki mesaisinden bahsedilerek istiklâl suretiyle sadarete getirildiği bildirilmiştir (31 Aralık 1782).

Halil Hâmit Paşa evvelâ garp usulü üzere askerî ıslahatı ele alarak canla başla çalıştı. Sadareti Rusların Kırım'ı ilhak etmeleri dolayısıyla fevkalâde buhranlı bir zamana tesadüf etmişti. Ruslarla yeni bir muharebenin feci neticeler vereceği gözönüne alınarak Aynalıkavak tenkihnâmesi tanzim edilmekle beraber Ruslara karşı tedarikli bulunmak zarureti hasıl olduğundan bir taraftan da hazırlık yapılmakta idi.

Bu tarihlerde pâdişâh üzerinde etkili olan kaptan-ı derya Cezairli Gazi Hasan Paşa vezir-i âzamın icraat ve istiklâline müdahale ile Abdülhamid'i kararsızlığa sevk eylemekte idi. Bu hal ise başlanmış olan ıslahatın yürümesine mâni oluyordu. Müdahalelerden ve işlerinin bozulmasından müteessir olan Halil Hâmit Paşa pâdişâhı hal' ile genç ve faal bir şehzade olan veliahd Selim'i hükümdar yapmayı kurarak gizlice faaliyete başladı; şeyhülislâm Dürrizâde Seyyid Ataullah Efendi ile yeniçeri ağası Yahya Ağa'yı elde ederek anlaştı; fakat kaptan Paşa tarafından haber alınan bu teşebbüs pâdişâhın kız kardeşi Esma Sultan vasıtasıyla I. Abdülhamit'e haber verilmesi üzerine 31 Mart 1785'te Birinci mirahor Ali bey Babıâli'ye gönderilip kendisinden mühr-i hümâyun alınarak azil ve derhal saraydaki Balıkhane mevkiinden hemen karadan Tekirdağı ve sonra Gelibolu'ya gönderildi ve arkasından gönderilen bir fermanla Cidde ve Habeş valiliğine tayin edildiği ve Gelibolu'da kapısını tanzim ile Bozcaada'ya gitmesi emrolundu.

Halil Hâmit Paşa orada hazırlık yaparken gönderilen diğer bir fermanla valilikten de azlolunarak istanköy adasında oturması bildirildi fakat pâdişâhın bunun hakkındaki gazabı devam ettiğinden diğer bir hatt-ı hümâyunla sabık Mora muhassalı Kara Kethüdazâde Ali Bey vasıtasıyla Bozcaada'da katledilip başı istanbul'a getirildi (27 Nisan 1788).

Halil Hâmit Paşa'nın yerine sadarete tayin olunan Şahin Ali Paşa'ya eski sadrâzam hakkında gönderilmiş olan hatt-ı hümâyun pek ağır olup pâdişâhın bu teşebbüsten ne derecede korkup telâş ettiği görülmektedir. Hattâ Halil Hâmit Paşa'nın başının geldiği bir telhisle pâdişâha arzedilmesi dolayısıyla Abdülhamid başın üzerine konacak teşhir yaftasına:
"Hain-i din ve devlet ezlemullahül ibad sadr-ı sabık Halil Paşa'nın re's-i maktuudur" ibaresinin yazılmasını emretmiştir. Başı teşhir edildikten sonra Karacaahmet mezarlığına defnedilmiştir.

Halil Hâmit Paşa yenilik ve ıslahat taraftarı değerli faal ve iyi görüşlü bir hükümet reisi olup bazı ahlâk nakiseleri sebebiyle tercüme-i halini yazanlar tarafından kunanmaktadır. Kendisinin liyakat ve kabiliyetini Karavezir Seyyid Mehmet Paşa'ya tavsiye eden ismail Ağa'yı saraydan uzaklaştırmış ve kendisine rakip gördüğü Hacı Mustafa Efendi ile uğraşarak zavallıyı hırpalamıştır.

Halil Hâmit Paşa askerî ıslahat için Avrupa'dan askerî uzmanlar getirttiği gibi sürat topçuları lâğımcı ve humbaracı teşkilâtını yapmış iktisadî durumu nazar-ı dikkate alarak bu hususta icabeden faaliyette bulunmuştur.

Halil Hâmit Paşa Davutpaşa iskelesi yanında Sadiye tarikatinden Kadem-i şerif şeyhine bir tekke yaptırdığı gibi Topkapı dışındaki kaldırımları yenilemiş ve Paşakapısı'nın (Babı âli'nin) Alay köşkü karşısındaki kapısının yanına sebil yaptırmıştır. KasımPaşa'nın Hacıhüsrev Camii'nin alt tarafındaki sokakta bulunan Çorlulu Ali Paşa çeşmesini 1783'te tamir ettirerek Isparta ile Burdur'da da birer kütüphane yaptırmıştır.
*